Hem doğa hem ekonomi kazanıyor
Gelişi güzel atılan metal ve alüminyum parçalar doğaya büyük zarar veriyor. Turgül Tomgüsehan ve eşi “Başka Kıbrıs” yok diyerek doğaya zarar veren atıkları toplayıp eriterek külçe haline getirmeye başladı.
Hedef 1 ton alüminyumu eritmek… Polis Genel Müdürlüğü’nde 25 yıl subaylık yapan Başmüfettiş Turgül Tomgüsehan, 1 buçuk ay önce doğaya atılan kola kutularını, alüminyum parçalarını ve bakır elementleri toplayıp dönüştürmek hedefiyle kolları sıvadı. Tomgüsehan, bin kilogram atığı eritip külçe haline getirmeyi hedefliyor.
Geliri Karaoğlanoğlu İlkokulu’na hibe edecek... Tomgüsehan, yarattığı alüminyum külçeleri hurdacılara satarak elde ettikleri geliri Karaoğlanoğlu İlkokulu’na hibe edeceğini ifade ederek, “Türkiye’de borsa fiyatında kilogramı 57 TL. Çin’de bir tonu bin 850 dolardır. Bizde bunun kaçtan gittiğini tespit edemedik” dedi.
Cemre CEMALİ
Dağlar, tepeler, boş araziler atıklarla dolu.. Oysa bu atıklar hem ekonomik bir değere dönüşebilir hem de oluşan çevre felaketlerinin önüne geçilebilir. Ancak bunun için bir devlet politikası şart. Karaoğlanoğlu sakini Turgül Tomgüsehan ve eşi, doğaya büyük tahribat veren atık meşrubat kutularını eritip geri dönüşüme kazandırarak bir ilke imza atıyor.
Yaklaşık 1-1.5 ay önce başlattıkları geri dönüşüm projesinde 1 ton alüminyum elde etmeyi hedefleyen çift, şu anda 329.4 kg’a ulaştı.
Çift, hedeflerine ulaştıktan sonra alüminyumun satışından elde ettikleri geliri Karaoğlanoğlu İlkokulu’na hibe edecek.
KIBRIS’a konuşan Polis Genel Müdürlüğü’ne 25 yıldır subaylık yapan Başmüfettiş Turgül Tomgüsehan, ilk hedeflerinin doğaya atılan çöplerin temizlenmesi olduğunu, ikinci hedeflerinin ise geri dönüşümün hobi olarak yayılması ile ülke ekonomisine katkı sağlanması olduğunu ifade ederek, kendilerine 1 ton (bin kg) alüminyumu eritme kotası koyduklarını açıkladı.
Geri dönüşüm projesini uzun zamandır takip eden ve eşi ile birlikte bireysel olarak katkı koyan Avukat Ahmet Sait Sayın da “adamızda maalesef çevre felaketi boyutuna gelen bir kirlilik var” diyerek, insanlara, bu tür teneke kutuları evden ayrıştırılmaya başlamanın öğretilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Her küçük adım insanlık için önemli”
Polis Genel Müdürlüğü’nde 25 yıldır subaylık yapan Başmüfettiş Turgül Tomgüsehan, ülkesini seven, duyarlı bir insan olarak birçok alanda ülkesine katkı koyabilmek amacıyla eşi ile birlikte birçok çalışmalara imza attıklarını ifade etti.
Sırlar Adası, Ada Karanlığı serisi olmak üzere yayınlanmış 3 kitabı olduğunu anımsatan Tomgüsehan, mart ayında da dördüncü kitabının yayınlanacağını bildirdi.
Tomgüsehan, ‘Kıbrıs bizim evimiz, yurdumuz, vatanımızdır. Başka Kıbrıs yok’ vurgusu yaparak, “Biz sahip çıkmazsak kimse sahip çıkmaz” dedi.
Yaptıklarının büyük adımlar olduğunu düşünmediğine dikkat çeken Tomgüsehan, buna karşın atılan her küçük adımın insanlık için önemli olduğunu belirtti.
Tomgüsehan, bu bağlamda eşi ile birlikte yürüttükleri bazı projeler olduğunu anlatarak, her evlilik yıl dönümlerinde o yıl kadar ağaç fidanı alıp ektiklerini kaydetti.
Daha önce defalarca kez eşi ile birlikte doğaya atılan çöpleri topladıklarını ve bir hareket yaratarak daha fazla insanı da bu harekete dahil etmeyi hedeflediklerini anlatan Tomgüsehan, bunu 3-4 yıl yaptıktan sonra bu faaliyetlerin geri dönüşümü veya bir hedefi olmadığı zaman sürdürülebilir olmadığını fark ettiklerini vurguladı.
“Ekonomiye çok büyük katkısı var”
Tomgüsehan, uzun süre ne yapabileceklerini düşündükten sonra internet üzerinde Avrupa ülkelerinde insanların hobilerinin neler olduğunu araştırdığını söyleyerek, “Baktım ki en yaygın hobilerden biri, insanlar evlerinde potalar içerisinde kola kutusu, alüminyum parçaları ve bakır elementleri eriterek biriktiriyor” dedi ve bu sayede Avrupa’daki insanların ekonomiye katkı koyduklarını kaydetti.
Ekonomik olarak ortaya koyulan katkının bir örneğinin Avustralya’da sürdürüldüğünü belirten Tomgüsehan, insanların hobi olarak evlerinde yaptığı geri dönüşümün iç piyasada devletin dönüştürdüğü geri dönüşümden daha fazla yer aldığını ifade etti.
Tomgüsehan, bunun çok büyük bir rakam olduğuna dikkat çekerek, bunu KKTC’de uygulamak için neler gerekeceğine dair yaptığı araştırmalar çerçevesinde, Avrupa’da ısı derecesinin yüksek olması için eritme işleminde propan gaz veya sanayi kömürünün kullanıldığını öğrendiğini söyledi.
Ülkemize propan gazının son dönemlerde gelmediğini, sanayi kömürünün de ithal ve ihracatının belli yasa ve kurumlara ait olmasından dolayı tedarik sıkıntısını olacağını fark ettiğini anlatan Tomgüsehan, KKTC gibi bu imkanı olmayan ülkelerde neler yapıldığı yönünde araştırmalarını sürdürürken Pakistan’da odun kömürü ile bu geri dönüşümün yapılabildiğini öğrendiğini açıkladı.
Tomgüsehan, bu örnekten yola çıkarak öncelikle gerekli ısı düzeyini elde edebilecekleri şekilde eritme işlemini yapacakları fırını yaptığını ifade ederek, eşi ile birlikte materyalleri toplayıp eritmeye başladıklarını ve sosyal medyada paylaştıklarını belirtti.
Bu harekete ilk olarak Avukat Ahmet Sait Sayın’ın destek vererek doğadan materyal toplamaya başladığını söyleyen Tomgüsehan, paylaşım çoğaldıkça yaptıkları işin de büyümeye başladığını söyledi.
“Ülkenin dört bir yanından destek geliyor”
Tomgüsehan, sosyal medyanın inanılmaz bir güç ve iletişim aracı olduğuna vurgu yaparak, burada yaptıkları paylaşımlara ülkenin dört bir yanından destek geldiğini ve duyarlı insanların kaktı koyduğunu kaydetti.
“Bu proje ülkeyi vatan bilen, ülkede ter döken, çalışan herkesindir” diyen Tomgüsehan, geri dönüşümü başlatırken ilk hedeflerinin doğaya atılan çöplerin temizlenmesi olduğunu belirtti.
Tomgüsehan, ikinci hedeflerinin ise geri dönüşümün hobi olarak yayılması ve ülke ekonomisine katkı sağlaması olduğunu anlatarak, yaptıkları bu faaliyette 1 ton (bin kg) alüminyumu eritme kotası koyduklarını ifade etti.
“Gelirini Karaoğlanoğlu İlkokulu’na hibe edeceğiz”
Hedeflerine ulaştıklarında elde ettikleri alüminyumu hurdacılara satarak elde ettikleri geliri Karaoğlanoğlu İlkokulu’na hibe edeceklerini belirten Tomgüsehan, “İnternette baktığım fiyatlar ile KKTC piyasasındaki fiyatlar arasında büyük farklar var. Bunu çözebilecek bir formül tam olarak bulamadık. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de borsa fiyatında kilogramı 57 TL. Çin’de bir tonu bin 850 dolardır. Bizde bunun kaçtan gittiğini tespit edemedik” ifadelerini kullandı.
Tomgüsehan, hedefimize ulaştığımızda alüminyumu Türkiye piyasasına yakın fiyatlarda almayı teklif eden bir hurdacının kendisine ulaştığına işaret ederek, bu da Karaoğlanoğlu İlkokulu’na yaklaşık 50-55 bin TL gibi bir katma değeri hibe edecekleri anlamını taşıdığını belirtti.
“Bin kg alüminyumun dönüşümünde 329.4 kg’ye ulaştık”
1.5 aydır kola kutusu, alüminyum parçaları ve bakır elementleri eriterek başladıkları geri dönüşüm hareketinde hedefledikleri bin kg alüminyumun dönüşümünde 329.4 kg’ye ulaştıklarını söyleyen Tomgüsehan, geri dönüşüm projesine başladıklarında hedeflerine ulaşmak için 1 yıllık bir süreyi öngörmelerine karşın insanların kendilerine ve projelerine olan inancının fark yaratmasına bağlı olarak şu anda o süreyi 4-4.5 aya düşürdüklerini ifade etti.
Tomgüsehan, bu projeyi sonucuna ulaştırmak için herkesin desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade ederek, “Hedefimiz daha güzel bir ülke, daha temiz bir çevre, insanların geri dönüşümü kabullenmesi. Ailecek sloganımız; ‘bir, sıfırdan büyüktür’. Bugün bir adım attıysak artık sıfır değildir. Umarım bu adımı binlerce adım takip eder ve çok daha güzel yarınlar hepimizin olur” vurgusu yaptı.
“Bir büyük külçe için 500 tane kutu eritiyoruz”
Meşrubat kutuları ve alüminyum parçaları eriterek yaptıkları geri dönüşüm işlemi hakkında bilgi veren Tomgüsehan, şunları söyledi:
“Ateşi hava ile destekleyerek ısısını yükseltiyoruz. 660 derece ısıda alüminyum eriyor. Önceden ısıttığımız külçeleri doldurabilecek oranda ham madde sağladığımızda külçelere döküyoruz. Ardından alüminyum doldurduğumuz külçeyi suyun altında tutarak soğutuyoruz. Eritme hızı, kullanılan odun miktarına göre değişiklik göstermekle birlikte her potayı 10-15 dakika arasında eritme hızımız var. Büyük külçe 2.5 kg’ye yakın iken, küçük külçe 1 kg 250 gr ağırlığında. Bir büyük külçe için 500 tane kola kutusunu eritiyoruz. Bir külçeyi sağlamak için 40-45 dakikadan fazlasını harcıyoruz.”
Sayın: Kirlilik, çevre felaketi boyutunda
Turgül Tomgüsehan ve eşinin başlatmış olduğu geri dönüşüm projesini uzun zamandır takip eden ve eşi ile birlikte bireysel olarak katkı koymaya başlayan Avukat Ahmet Sait Sayın, “adamızda maalesef çevre felaketi boyutuna gelen bir kirlilik var” dedi.
Sayın, çevreye karşı çok fazla bir tahribat olduğunu söyleyerek, duyarlı insanların ‘bir şeyler yapmalıyız’ın peşine düştüğüne dikkat çekti. “Bu kirliliği durdurmalıyız” diyen Sayın, caydırıcı cezalar olmasına karşın insanları geri dönüşüme özendirme ile kalıcı çözümün sağlanabileceğinin altını çizdi.
Sayın, hükümetin de bu yönde katkı koyması gerektiğine dikkat çekerek bunun için alınması gereken tedbirlerden en önemlisinin halka geri dönüşümü öğretmek olduğunu ifade etti.
“Ayrıştırma evden başlamalı”
Teneke kutuların alüminyum olduğunu ve insanlara bunları sokağa atmayarak evden ayrıştırmaya başlamanın öğretilmesi gerektiğine vurgu yapan Sayın, “Çevre her şeydir, yaşadığımız ülke, aldığımız oksijen, işlediğimiz toprağın kirlenmesi demek geleceğimizin yok olması demektir. Biz bu işe eşlerimizle, ailelerimizle birlikte başladık ki gelecekteki çocuklarımızın çevresini kurtarabilelim” dedi.
Sayın, eline bir torba alarak meşrubat tenekeleri toplamaya başladığını anlatarak, bu girişimin halk hareketine dönmek üzere olduğunun altını çizdi.
Turgül Tomgüsehan’ın başlattığı harekette ilk olarak hedefe ulaşmak için 1 yıl olarak öngördükleri sürenin 4 aya düştüğünü, şimdilerde 3 aylık bir sürenin kaldığını belirten Sayın, bunun katkılar ile hızlanacağına inandığını kaydetti.
“Bütün derdimiz çocuklarımız”
Sayın, “325 kg’ı yakaladıysak ve insanlarımız ciddi anlamda katkı koymaya başladıysa bunun arkası gelecektir” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün geliri pilot bölge olarak seçtiğimiz Karaoğlanoğlu İlkokulu’ndaki çocuklara hibe edeceğiz. Bütün derdimiz çocuklarımızdır. ‘Avukatlığı bırakıp hurdacılığa mı başladın” diyen insanlar var. Buradan kazanılacak paraya ihtiyaç duyacak kişiler değiliz. Ancak bunu çocuklarımıza döndürebilirsek, depremden zarar gören ailelerin çocuklarına da bizim çocuklarımıza da döneceğine inanıyorum”
Turhan Tomgüsehan: Büyükten küçüğe bir alışkanlık
Geri dönüşüm hareketini başlatan Turgül Tomgüsehan’ın babası Turhan Tomgüsehan, oğlunun kendisini örnek aldığını belirterek, bunun ailelerde büyükten küçüğe kadar geçen bir alışkanlık olduğunu ifade etti.
Tomgüsehan yıllar önce yaşadığı bazı anılardan ise şöyle bahsetti:
“74 yılında Limasol’da futbol sahasında esir kampında geçirdiğimiz günlerde binlerce kişi içtiği sigara izmaritlerini yerlere atardı. Bir gün bir belediye çalışanı gelerek ‘kalkın, etrafı temizleyelim’ dedi. Su olmadığı için kendi kendimizi temizleyemiyorduk ancak kendi attığımız çöpleri toplayarak daha temiz bir yerde yatmaya başlamıştık. O an, o kişi, en saygı duyduğum insanlardan biri oldu. Daha sonraki yıllarda da ailece sahilde çadır kurmaya gittiğimizde denizden sahile vuran çöpleri ve bütün plajı temizlerdik.”