Almanya’dan vatandaşlık şartlarına kolaylık kararı
Almanya, özellikle Türkleri yakından ilgilendiren bir yasa değişikliğine gidiyor. “Vatandaşlık yasasının modernizasyonu” adı verilen yasayla, yabancıların Alman vatandaşlığına geçişinin kolaylaştırılması amaçlanıyor, Almanya’nın göçmenler için cazip bir ülke haline gelmesi hedefleniyor.
Alman vatandaşlığına geçmek için önceki vatandaşlığın terk edilmesi ise yeni yasayla son bulacak. Çifte vatandaşlık hakkı, Türklerin Alman siyasetine katılımını ve toplumda karar verme yetkisini arttıracak. Peki Almanya’da yeni vatandaşlık yasasında hangi şartlar değişecek?
Almanya’da iktidardaki koalisyonun göç reformu planlarının bir parçası olarak, İçişleri Bakanı Nancy Faeser, 23 Ağustos 2023 tarihinde, vatandaşlık yasasında yapılacak değişikliklere ilişkin bir taslak yayınladı. Faeser, “vatandaşlık yasasının modernizasyonu” olarak adlandırılan planının Almanya’yı göçmenler için daha cazip ve misafirperver hale getirmeyi amaçladığını söyledi.
HALİ HAZIRDAKİ VATANDAŞLIK ŞARTLARI NELER?
Halihazırda Alman vatandaşlık yasası beş kanaldan vatandaşlık veriyor: doğum (en az bir Alman ebeveynden), beyan, çocuklukta kazanma, Almanya’ya yeniden yerleşen yurt dışındaki Alman azınlık gruplarının üyeleri ve vatandaşlığa kabul (Einbürgerung). Yeni planda yapılan değişiklikler ise çoğunlukla vatandaşlığa geçişle, yani Almanya’da aralarında Türklerin de bulunduğu 11,6 milyon yabancı vatandaşın yeni bir vatandaşlık edinme süreciyle ilgili…
YENİ YASAYLA ALMAN VATANDAŞLIĞI İÇİN HANGİ ŞARTLAR DEĞİŞECEK?
Yakın zamanda yayınlanan taslakta önerilen değişiklikler ise şu şekilde:-Eski Gastarbeiterlar için vatandaşlık testlerinden feragat edilmesi ve dil yeterlilik şartlarının azaltılması. (Gastarbeiter sözcüğü, 1950’li yıllarda Batı Almanya’da yüksek sayısal oranda yurtdışından talep edilen popüler işgücü dolayımında ortaya çıkmış Almanca bir tanımlamadır. Popüler iktisadi boyutunda zamanla anlamını yitiren ama dönem itibarıyla da tarihte yerini bulan Gastarbeiter sözcüğü “Konuk işçi” anlamına gelir. )-Almanya’da doğan çocuklar için, ebeveynlerden en az birinin beş yıldır Almanya’da yaşaması ve süresiz oturum sahibi olması koşuluyla otomatik vatandaşlık.-Asgari ikamet süresinin sekiz yıldan beş yıla indirilmesi-Önceki vatandaşlıktan vazgeçme şartının kaldırılması ve çifte vatandaşlık hakkı.
“ÖNCEKİ VATANDAŞLIĞI KAYBETMEK TÜRKLER İÇİN BİR SORUN”
Başta Türkler olmak üzere Almanya’da yaşayan pek çok kişi için asıl vatandaşlıktan çıkmak, aile ile teması tehlikeye atmak ve kişisel kimlik duygusunu kaybetmek gibi birçok soruna yol açabilir. Almanya’da kaç yabancının asıl vatandaşlığını korumak için vatandaşlığa geçtikten kaçındığını tespit etmek zor olsa da, bunların 5,3 milyonu uzun süredir (yani en az 10 yıldır) Almanya’da yaşıyor. Bu kişilerden biri de Berlin’de yaşayan yazılım test uzmanı Tekin.
YENİ YASA ALMAN SİYASETİNİ NASIL ETKİLEYECEK?
Hızlandırılmış vatandaşlığa kabulün Alman siyaset sahnesine nasıl yansıyacağı henüz belli değil, ancak temsil edilen partiler geçtiğimiz Mayıs ayında teklif edilen değişiklik taslaklarına ilişkin pozisyonlarını paylaştılar. İktidardaki koalisyonun içinden Yeşiller Partisi, değişikliklerin Almanya’yı “daha cazip” bir göç merkezi haline getireceğini umuyor. SPD çifte vatandaşlık ihtiyacına vurgu yaparken, FDP vatandaşlığa giden yolun kolaylaştırılması için motivasyon olarak öncelikle görünürdeki işgücü krizini gösterdi.Alman Sol Partisi (Die Linke) Almanya’da göç artarken vatandaşlığa kabul oranlarının durgunlaştığına dikkat çekiyor. Parti, sosyoekonomik statü, dil becerileri ve yurttaşlık testlerine dayalı olarak vatandaşlıktan dışlanmaya karşı çıkıyor ve çifte vatandaşlık hakkının uygulanmasını destekliyor.
Taslak şu anda değişikliklerin önerilebileceği Federal Meclis’te. Yasanın yürürlüğe gireceği resmi tarihler henüz açıklanmadı, ancak BMI yasanın 2024 yılının ilk altı ayında tamamlanacağını öngörüyor.
Tekin, evleri olarak adlandırdıkları ülkenin vatandaşı olmayı sabırsızlıkla beklerken, siyasetten dışlanmalarından duyduğu hayal kırıklığını şöyle dile getirdi:
“Burada ne başardığımın bir önemi yok, kağıt üzerinde Alman olmadığım sürece karar alma süreçlerine katılamıyorum. Geleceğim başkalarının ellerinde. Bu hiç de iyi görünmüyor. Almanya bana aidiyet hissi vermiyor. Resmi olarak Alman olsam bile, burada doğup büyümüş olmama rağmen başkaları için hala yabancı olacağım. Türkiye’de ise bir Almancıyım. Almanya’da Alman değilim, Türkiye’de Türk değilim, Tekin’im.”