Cumhurbaşkanı Tatar, Kırgızistan ziyaretini değerlendirdi: İlişkiler yavaş yavaş gelişecek…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kırgızistan ile ilişkilerin daha da gelişeceğini belirterek “(Geçen yıl) Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci ülke olarak kabul edilmemiz bir devlet olarak varlığımızın bir ifadesidir. Tanınma yolunda bir adımdır.” dedi.
Başkent Bişkek’te çeşitli temaslarda bulunan Tatar, onur konuğu olduğu Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin (KTMÜ) ev sahipliğinde düzenlenen “Kırgızistan’da Enerji Yatırımları ve İşbirliği Konferansı”nın ardından, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ersin Tatar, Kırgızistan’a KKTC tarafından en son ziyaretin, 2005 yılında eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından yapıldığını belirterek “Uzun zaman sonra buraya cumhurbaşkanı olarak geldim. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinde düzenlenen konferansa katıldım, fahri doktora aldım. Aynı zamanda, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile görüştüm.” diye konuştu.
Kırgızistan ziyaretinin çok anlamlı olduğuna işaret eden KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Kırgızistan ile ilişkiler yavaş yavaş gelişecek. Her şeyin bir başlangıcı vardır. Bu başlangıç bizi ileride daha fazla işbirliğine götürecektir.” ifadelerini kullandı.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov ile görüşmesinde Kıbrıs meselesini ve Kıbrıs’taki son durumu paylaştığını aktaran Tatar, Caparov ile ilk kez Kırgızistan’da görüşmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Tatar, Kırgızistan ile ilişkilerde tüm engellerin iletişim çağında teknoloji ile aşıldığını; eğitim, turizm, ticaret ve ekonomik alanlarında işbirliği yapılabileceğini vurguladı.
“Aynı milletlerin evlatlarıyız. Tarih bunu yazıyor”
“Atalarımız binlerce yıl önce Orta Asya’dan atlarla Anadolu’ya göç etti ve oradan bir kısmı da Kıbrıs’a gitti” diyen Tatar, şöyle devam etti:
“Aynı milletlerin evlatlarıyız. Tarih bunu yazıyor. Bu, böyledir. Bir zamanlar burası kapalıydı. Görüşemiyorduk. Birbirimizi tanımıyorduk. Neyin ne olduğunu tarih kitaplarından okuyorduk.”
Tatar, KTMÜ’de düzenlenen konferansın açılışında yaptığı konuşmada, “Tanrı Dağı’nın eteklerinde Kırgızistanlı kardeşlerimizle kucaklaşıyorum” ifadesini kullandığını anımsatarak “Tabii bunlar duygusal cümlelerdir. Yani farklı bir milletin insanına kuramazsınız. Çünkü öyle geçmişiniz yok. Öyle duygusallığınız yok. Öyle bir muhabbettiniz yok. (Konferansta) Oradaki insanların gözüne baktığımda o sıcaklığı görüyorum. O medeniyeti görüyorum. Muhabbeti görüyorum. Çünkü kalplerimiz örtüşüyor. Kalplerimiz birleşiyor. İnşallah, geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
“KKTC, Türk dünyasının en güneyindeki, Doğu Akdeniz’deki temsilcisidir”
Tatar, Türk dünyasının çok önemli bir coğrafyaya sahip olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Bir tarafta Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti… KKTC bir ada. Türkiye Cumhuriyeti’nin denizleriyle, denizlerde ve göklerdeki hakkı ve hukuku ile birleştiğinde KKTC ile Türk dünyası Akdeniz’e açılabiliyor.
Akdeniz’de çok büyük zenginlikler var. Başka milletlerin sahip olmaya çalıştığı doğal kaynaklar var. Şimdi biz bunları neden başkalarına kaptıralım? Çünkü bunlar bizim hak ve hukukumuzdur. O bakımından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çok önemlidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bütün Türk dünyasının en güneyindeki Doğu Akdeniz’deki temsilcisidir. O devlet hepimizin devletidir.”
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin bütün Türk devletlerinin açılan penceresi, kapısı ve yolu olduğunu belirterek “İnşallah, Akdeniz’deki limanlar, marinalar, denizcilik, deniz turizmi, balıkçılık, petrol, enerji, gaz ve bütün çalışmalar ileride bizleri daha güçlü kılacaktır. Türk devletleri oradaki limanlarla, denizcilik faaliyetleri ile kendilerini denizlere açabilirler.” dedi.
“Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarla devlet kurduk”
KKTC’nin, geçen yıl TDT’ye gözlemci üye olmasının fevkalade önemli bir adım olduğunu vurgulayan Tatar, “Türk Devletler Teşkilatına gözlemci ülke olarak kabul edilmemiz, bir devlet olarak varlığımızın bir ifadesidir. Tanınma yolunda bir adımdır.” diye konuştu.
Ersin Tatar, bu konuda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayretleri olduğunun altını çizdi.
TDT’ye üye ülkelerin, Kıbrıs’ın kuzeyinde bir Türk devletini diplomatik anlamda tanımasalar da varlığını kabul ettiklerini söyleyen Tatar, “Bu devletler şu anda bizi diplomatik anlamda tanımayabilirler ama bu teşkilata üye olmakla onlar da kabul ediyorlar ki bu devlet, bir devlettir. Bu devletin her türlü ve çeşitli kurumları vardır. Şu anda TDT içerisinde çeşitli toplantılarda bizler de yer alıyoruz. Gerek ticaret odası gerek sanayi odası gerek parlamento gerek bankalar birliği gerek ombudsman müessesi… Gençlerimiz spor faaliyetlerine katılabiliyorlar. TÜRKSOY’un toplantılarında yazarlarımız ve şairlerimiz de yer bulabiliyorlar.” değerlendirmesini yaptı.
KKTC olarak ayrı devlet olduklarını, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklardan devlet kurduklarını ve bu devleti yaşatacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:
“Her ne kadar da uluslararası camiada Kıbrıs’ın güney kesiminin bize yaptıkları haksızlıklardan dolayı tanınmasak da Türkiye Cumhuriyeti bizi sonuna kadar tanıyor. Burada hiçbir sorun yoktur.”
“Kıbrıs Türkleri, Kırgızistan Türkleri ve Ahıska Türkleri ile aynı kaderi paylaştı”
Öte yandan Kırgızistan’da çok sayıda Ahıska Türkü’nün yaşadığını hatırlatan Tatar, Kıbrıs Türklerinin Kırgızistan’daki Türkler ve Ahıskalı Türkleri ile aynı kaderi paylaştığını; katliamlara, soykırımlara uğradığını hatırlattı.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bizleri yok etmek için karşı taraftaki zihniyet orantısız güçle saldırdı. Bizi göçe zorladı. Çok sayıda şehit verdik ama hep direndik, yılmadık, Çünkü çok kahramanlarımız var. Çünkü çok fedakar insanlarımız var. Bütün bunların sayesinde gerçekten bir yere gelmiş vaziyetteyiz.” dedi.