Kendine hedefler koyup bu hedeflere yürüyen genç bir girişimci, sporcu ve siyasetçi bir kadın; Yağmur Aydındağ… Doğa aşkını mesleğe dönüştüren peyzaj mimarı Aydındağ ile konuştuk…
“Kendimiz üretmeliyiz”… 5 yıl özel sektörde çalıştıktan sonra kendi mesleğini, kendi iş yerinde hayata geçiren ve bir de ortaklığa imza atan peyzaj mimarı Yağmur Aydındağ “Bazı bitkiler ülkemize ithal olarak geliyor. Benim asıl hedefim, ithal edilen bitkileri ülkemizde üretip, daha sonra da bunları Körfez ülkelerine ihracat etmektir” dedi.
“Çöplük alandan, doğa alanına”… Yaptığı atılımlar ve geliştirmeyi amaçladığı projelerden bahseden Aydındağ, Koruçam Bölgesi’nde 42 bin metrekarelik bir çöplük alanı değerlendirmeye aldığını ifade ederek “geri dönüşüme başladığımız bu yolda bu alanı Arboretum Botanik Bahçe yapmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kaybetmekten korkmamalıyız”… “Genç yaşlardayız, bugün kaybedersek, yine gider özel sektöre çalışırız. Vazgeçmeyin, mutlaka deneyin” diyerek genç girişimcilere seslenen Aydındağ, “Ülkemiz gençliği memuriyete kayıyor. Memuriyetten ziyade genç girişimciliğe adım atmaktan korkulmamalı” diye konuştu.
Emine Gül ÖZER
Lise yıllarından bu yana bitki ve toprak sevdası ileride yapacağı mesleğinin habercisi gibiydi… Peyzaj mimarı Yağmur Altındağ… Ülkemizin genç ve başarılı girişimcilerinden Yağmur Aydındağ, 5 yıl özel sektörde Peyzaj mimari olarak çalıştıktan sonra, azmi, istikrarı ve çabasıyla kendi hayallerini süsleyen Dream Garden ile ortaklık kurdu.
Uzun bir süre milli olarak bisiklet sporu yapan, hali hazırda ülkemizin önde gelen siyasi partilerinden birisinin de gençlik kollarında başkanlık görevi alan Aydındağ, mesleğiyle de ülke ekonomisine katkı ve istihdam sağlamayı amaçlıyor.
Peyzaj mimarlığının önemine dikkat çeken Aydındağ, kentsel ve kırsal olarak iki kategoride anlatım sağlarken, ülkemizde kentsel alanlarda yeşilin kaybolduğuna dikkat çekti.
Geleceğe yönelik atacağı adımlar ve atılımlarla ilgili KIBRIS mikrofonlarına konuşan Aydındağ, ülkemize ithal edilen bitkileri, kendisinin üretmeyi amaçladığını kaydetti.
“Kadınlardan aldığım cesaretle birlikte bugün kendi işimi kurdum”
İşe başlayış aşamasıyla ilgili detayları aktan Yağmur Aydındağ, “Lise yıllarımda mesleğime olan merakımı keşfettim. Ortaokulda eğitimime devam ederken, açılması hedeflenen bölüm olan “tarım bölümünün” bölgemize gelmesiyle okul tanıtımı sırasında etkilendim ve meslek lisesine kaydolmak istedim. Çocukluğumdan beri de bitkilere ve toprağa olan merakımla birlikte Tarım Meslek Lisesine giderek, meslek serüvenime başlamış oldum” şeklinde konuştu.
Üniversite eğitiminde peyzaj mimarlığı bölümünü seçen Aydındağ, “bölümü bitirdikten sonra 5 yıl özel sektörde çalıştım ve oradaki kadın direktörlerimden ve diğer katıldığım organizasyonlardaki kadınlardan aldığım cesaretle birlikte bugün kendi işimi kurdum. Dream Garden’la ortaklık anlaşması yaptık ve şu an da burasıyla ortaklık yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
Geçmiş yıllarda ülkemizde milli bisiklet sporculuğu yapan ve ülkemizin önde gelen siyasi partilerinde halen aktif olarak gençlik kolu başkanlığı görevini de devam ettiren Aydındağ, mimarlık anlamında attığı adımlar hakkında “çalışmalarımız kapsamında peyzaj mimarlığı, peyzaj projeleri, bitki üretimi, fidanlık kurma çalışmaları yapıyoruz. Koruçam bölgesinde hali arazi niteliğindeki çöplük alanı botanik bahçe yapma aşamasındayız ve çalışmalarımız bu yönde devam ediyor.” dedi.
“Azimli biriyim”
Kendisinde sevdiği ve sevmediği yönlerini tüm samimiyetiyle KIBRIS’a anlatan Aydındağ, “İnsan kendini sevsin ki başkalarını da sevebilsin. Çalışma azmimi çok seviyorum. Her doğan yeni gün, bir çalışma, yeni bir iştir. Bu azmimi çok seviyorum. Bunun yanında insanlara değer vermeyi severim. Sohbet etmeyi, vakit geçirmeyi çok seviyorum. Kötü özellik olarak ise, ben herkesi kendim gibi sanıyorum. Bence bu da tecrübe katıyor bize ve yaş ilerledikçe bu durum da değişiyor” şeklinde konuştu.
“Doğayı seviyorum”
İş dışında bir gününün nasıl geçtiği ve hayattaki olmazsa olmazları hususunda konuşan Aydındağ, “İş dışında bir günüm genellikle doğada geçiyor. Yakın arkadaşlarımla görüşüp, belki bisiklet sürüşü, belki doğa gezisi yapabilirim boş günlerimde. Araştırmayı ve yeni bir şeyler öğrenip, okumayı seviyorum. Peyzaj mesleğimi daha çok nasıl ileri götürebilirimi düşünüyorum hep. Ailemle vakit geçiriyorum boş anlarımda. Doğa fotoğrafı çekmeyi seviyorum. Hayattaki olmazsa olmazım ailemdir, daha sonrasında ailem gördüğüm arkadaşlarımdır. Kimseyi olmazsa olmaz görmüyorum, olmazsa da olur bir şekilde her şey” ifadelerini kullandı.
“Hedefim, ithal edilen bitkileri ülkemizde üretmek”
Geleceğe yönelik planlarından bahseden Aydındağ, “bazı bitkiler ülkemize ithal olarak geliyor. Benim asıl hedefim, ithal edilen bitkileri ülkemizde kendim üretip, ikamesini sağlamaktır” diyerek daha sonra da bu üretilen bitkileri Körfez ülkelerine ihracat etmeyi hedeflediğini açıkladı.
Ülkemizdeki istihdamı arttırmayı da istediğini dile getiren Aydındağ, “kendi ülkemizde üreterek ülkemize istihdam sağlamayı, ekonomik olarak katkı sağlamayı amaçlıyorum. Peyzaj işlerinde müşterilerin talepleri var ve bunları karşılamak için ithal ediyoruz bizde. Bunun olmaması için üretimini yapmayı amaçlıyorum. 1 yıl içerisinde üretime başladık. Kolaya kaçmazsak, çalışırsak, üretebiliriz. KKTC’de bu üretimi yapacağız, bu ihracatı da gerçekleştireceğiz. Kararlıyız belki bir kalemini belki iki kalemini başaracağız ama yapacağız” şeklinde konuştu.
“Yeşil alanlarımız binalarla gelişiyor”
Peyzajın önemine değinerek, ülkemizin içinde bulunduğu durumu da dahil ederek bir anlatım yapan Aydındağ, “doğada gördüğümüz her şey peyzaja girer. Kelime anlamı da ‘manzara’ demektir zaten. Benim için peyzaj dünyada ve ülkemizde iki gruba sınıflandırılıyor. Kentsel ve kırsal olarak.. Ülkemizdekini anlatacak olursam, son 10 yıla baktığımızda bizim yeşil alanlarımız binalarla gelişiyor. Bu binalar yapılırken yeşile bir önem verilmiyor” dedi.
Kentlerde yeşil alan kalmadığını vurgulayan Yağmur Aydındağ, “Kentsel peyzajı biraz daha ön plana çıkartmak gerek. Bunu da yerel yönetimler görev edinecek. Oluşturacakları kent parkları, yürüme yollarındakileri ağaçlandırmalarla bizim peyzaj mimarlarının ve benim de şu an yapmış olduğum bireysel konutlarda, toplu konutlarda yapmış olduğumuz peyzajlaştırmayla ilgili, ülkemize adapte olmuş, sürdürülebilir bitki kullanımıyla birlikte bu peyzajın ön plana çıkartılması gerek” diye konuştu.
Tüm bunları aşamalandırırken, ülkemizdeki sorunlarında göz önüne alınması ve sürdürülebilirlik kazanabilmesi için yapılması gerekenleri aktaran Aydındağ, “Dünyada yaşanan su sıkıntısı ve iklim değişiklikleri hepimizin sorunu, bunların da ön plana alınması gerek. Kırsal peyzaja gelecek olursak, o bölgenin doğal özelliklerini, mimarisini, o bölgeye turizm açısından ne katabilirizi düşünerek çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“Pandemiden sonra yeşilin değeri anlaşıldı”
Ülkemizde yaşanan pandemi sonrasında peyzajın büyük bir ivme kazandığını ve herkesin doğaya ve yeşile daha da ilgili olduğunu vurgulayan Aydındağ, “Peyzaj mimarı mesleği çok eski yıllara dayanır. Ülkemizde değişik kültürlerin ve değişik nüfusların ülkemize gelmesiyle birlikte daha da tanınır hale geldi. Pandemiyle birlikte Kıbrıs Türk halkı peyzajı, çevreye, doğaya olan değeri daha çok anladı. Pandemiden önce ve sonra diye nitelendirecek olursak, ilgilinin çok çok arttığını görebiliriz. Gerek inşaat firmalarında, yerel yönetimlerde ülkemizde de yeşile önem verilmeye başlanılıyor.” dedi.
“Çöplük alandan, doğa alanına”
Yaptığı girişimlerden bahsederken ortaklıklarına değinerek, kendi işi olan ve bir dönüşüm efsanesi Maquiz’i anlatan Aydındağ, şunları kaydetti:
“Dream Garden ve Maquiz iş ortağıdır. Bir yıl önce ortak oldu ve 1 yıl öncesine ve sonrasına baktığımızda çalışarak, kendimize inanarak çok iyi yerlere getirdik. Maquiz’i anlatacak olursam, Koruçam bölgesinde 42 bin metrekarelik bir çöplük alanı, geri dönüştürerek başladığımız Arboretum Botanik Bahçe yapmayı amaçladığımız alandır. Dream’le birlikte de Maquiz’in peyzaj işlerini halledeceğiz. Maquiz ithal ile karşılananı ikame ettirecek daha sonra ihraç edecek ülkemizden. Maquiz sıfırdan oluştu, çocuğum gibi görüyorum o yüzden. Çöplük alanda tek bir zeytin ağacı vardı ve oradan bu aşamaya geldi. Adını da, renklerini de doğadan aldı. Doğuşu bu şekilde oldu.”
“Azimli ve gayretli olun”
Ülkemizdeki genç girişimcilere tavsiyelerde bulunarak, azimli ve gayretli olmanın çağrısında bulunan Aydındağ, “Genç arkadaşlarıma, genç girişimci olmak isteyen arkadaşlarıma şunları söylemek istiyorum: “Başarmak zorundayız. Bir hedefimiz varsa yapabiliriz. Ben özel sektörde çalışırken kendi işimi kurma isteğim oluştu. Bunu direktörlerimle ve büyüklerimle paylaşınca bana sahip çıkıldı.” dedi.
“Kaybetmekten korkmayın” diyerek, gidilecek çok yolun olduğu vurgusunda bulunan ve memuriyete kaymaktansa girişimciliğe adım atılmasının daha önemli olduğunu ifade eden Aydındağ, “Genç yaşlardayız, bugün kaybedersek, yine gider özel sektöre girer yine çalışırız. Vazgeçmeyin, mutlaka deneyin. Bu ülkede iş yok çalışamıyoruz deniyor ama personel bulamıyoruz. Ülkemiz gençliği memuriyete kayıyor. Memuriyetten ziyade genç girişimciliğe adım atmaktan korkmayın. Yeter ki içlerinde çalışma azmi ve gayreti olsun” ifadelerini kullandı.
