Mülk satılsın ama toprak satılmasın
YDP Milletvekili Atalay, ülkede yabancılara satılan toprak ve mülkiyet konusunda öneride bulundu:
Ezgi ÇELİK
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Milletvekili ve Genel Sekreteri Talip Atalay, Kıbrıs TV ekranlarında yayınlanan Sabah Sabah programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ülkede ticaretin önemli olduğuna değinen Atalay, inşaat sektörünün yarattığı ekonomik düzeni bozmayacak şekilde birtakım yasal değişiklikler yapılması gerektiğine değindi.
“Benim önerim ‘mülkün kendisi satılsın, ama toprak satılmasın’ şeklindedir” diyen Atalay, buna dönük bir formül bulunması gerektiğini kaydetti.
Yabancılara satışın yüzde 6’larda olduğunun ifade edildiğine dikkat çeken Atalay, “Bunlar açık olarak yabancıların satın aldığı topraklardır. Bizdeki en büyük tehlike KKTC vatandaşı üzerinden vekâleten alınmış mülklerdir. Bunların oranı nedir?” diye sordu.
“Öğrencilerin entegrasyonu sağlanmalı”
Bunun yanı sıra yabancıların ülkeye entegrasyonu konusuna da değinen Talip Atalay, şöyle devam etti:
“Yabancı öğrencilerin ülkeye entegrasyonuyla ilgili bir takım şeyler mutlaka yapılması lazımdır. Bizim hızlı şekilde buradaki öğretmenlerimize yabancılara Türkçe eğitim sertifikaları aldırmamız lazım. Mutlaka doğrudan bu çocukların hızla Türkçe öğrenerek topluma entegrasyonu sağlanması ve gettolaşmanın önüne geçilmesi gerekiyor.”
Devletin, vatandaşların ev sahibi olabileceği zemini hazırlayabilmesi ve bununla ilgili gereğinin neyse onun yapılması gerektiğin, vurgulayan Atalay, “İskele bölgesi zengin gettolaşmasına doğru gidiyor. Ama altyapı yok, bölgede bir hastane bile yok. Pamuklu muhtarı hastane için kendi uğraşıp duruyor. Türkiye ile gidip görüşmüş, parası ayrılmış ancak burada tek adım atılmamış. Türkiye’den gelen ya da başka yerden gelen paraların maalesef bizdeki aymazlık, kendi içimizdeki küçük hesapçılık ve öteki kazanmasın hastalığından dolayı verimli olmuyor. İşte bunun bir örneği de hastanedir” ifadelerine yer verdi.
“Temel hedefleri Türkiye’dir”
Talip Atalay, İsrail-Filistin çatışmasına yönelik de değerlendirmelerde bulundu. “Sadece vicdanlı Yahudilerin çığlıklarına bakın. Bizim atalarımızın, dedelerimizin yaşadığı acıları, soykırımı bu insanlara yaşatmayın feryatlarına bir baksınlar” diyen Atalay, ‘insan hakları’ diyen batı medeniyetinin nerede olduğunu sorguladı. İsrail’in okulu, kiliseyi, camileri, hastaneleri bombaladığını kaydeden Atalay, “Burada temel mesele Filistin değil Türkiye’dir. Sırası ile Irak’ı Suriye’yi güvensizleştirdiler. Yemen’i aynı şekilde. Yavaş yavaş Türkiye’ye geliyorlar” diye konuştu.
Atalay, Batı ülkelerinin tarihsel süreç içerisinde kendi günahının utancından dolayı Gazze’de yapılan katliamlara sessiz kaldığına işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:
“Almanya ses çıkartabilir. Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e sesleniyorum; kendisini şahsen tanıdığım için söylüyorum. Nasıl entelektüel, beyefendi bir insan olduğunu gördüğüm için söylüyorum. Siz Cumhurbaşkanısınız, uzun süre dışişleri bakanlığı yaptığınız. Joe Biden’ı da şahsen tanıdığım bir insan. Barış konuştuğumuz bir insan. Şu an ben inanamıyorum. Büyük bir hayal kırıklığı hepsi yalan yani… Steinmeier’dan aksi bir şey çıkmadığı için söylüyorum; Sizin geçmişte Nazilerin yapmış olduğu katliamların bedelini, vicdanlı Yahudilerin çağrılarını duyun ve bu yapılan haksızlığa hayır deyin. Tarih buna şahitlik edecek. Tarih önünde yargılanacak.”