Rehber yollar engellerle dolu!
“7 – 14 Ocak Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası”nda görme engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak yöntemlerin plansızlık nedeniyle nasıl engele dönüştüğünü konuşuyoruz!
Güvenli bir hareket alanı şart… Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Suay, görme engelli bireyler için güvenli bir yürüyüş ve hareket alanı olan ‘sarı şerit rehber yolların’ ülkemizde yüzde 80 oranda engele dönüştüğünü ifade ederek, sarı şeridin üzerinde rögar kapağı bir direk ya da uyarıcı levha yer almışsa, bir ağaç dalı ya da ağaç kökü sarı şeridin üzerine kadar uzanmışsa bu çalışmaların amacına ulaşamayacağına dikkat çekti.
Cemre CEMALİ
Dünyada da her yıl ocak ayının ikinci haftası olan 7 – 14 Ocak tarihleri “Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası” olarak kabul ediliyor.
Görme engelli bireyler için bağımsızlığının sembolü olan Beyaz Baston, görme engelli bir bireyin tek başına hareket edebilmesini sağladığı gibi gündelik ve sosyal yaşamın sürdürülebilmesi için de çok büyük öneme sahip.
Görme engelli bireylerin günlük hayatta yaşadıkları sıkıntılar, karşılaştıkları sorunların yanı sıra çok güzel başarı öyküleri de var.
Fırsat verildiği ve imkân tanındığı takdirde engelleri aşmak mümkün.
Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Suay ile Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’nı konuştuk. Suay, beyaz bastonun görme engelli bir birey için bağımsızlığın sembolü olduğunun altını çizerek ‘sarı şerit rehber yollar’ ile görme engelli bireylere güvenli bir yürüyüş ve güvenli bir hareket alanı yaratıldığını belirtti. Suay bu yolların temiz olması gerektiğine dikkat çekse de ülkedeki yolların yüzde 80’ininde engeller olduğunu anlattı.
Suay: ‘Beyaz Baston’ bağımsızlığın sembolü
Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Suay, 7-14 Ocak Beyaz Baston ve Görme Engelliler Haftası’nın farkındalığın hedeflendiği bir hafta olduğunu söyleyerek; karşılaşılan problemleri anlatmak, ifade etmek ve başarı hikâyelerini ön plana çıkarmanın gayretinde oldukları bir hafta olduğunu açıkladı.
Suay, beyaz bastonun görme engelli bir birey için sadece tek başına hareket edebilmesi noktasında kullanılan bir araç olmadığını, bağımsızlığın sembolü olduğunun altını çizerek beyaz bastonun çok önemli olduğunu işaret etti.
Çevre olanaklarının yeterli seviyeye ulaşmasıyla görme engelli bireylerin kimseye ihtiyaç duymadan tek başına hareket etme kabiliyetine sahip olabileceğini ifade eden Suay; sokaktaki kaldırımların, trafikteki herhangi bir düzenlemenin, kamusal alanlarındaki giriş çıkışlar gibi çevredeki düzenlemelerin ülkedeki her birey düşünülerek planlanmadığı takdirde engelli bireylerin, özelde de görme engeli bireylerin daha belirlin engellerle karşılaşmasına neden olunacağını vurguladı.
Suay, ‘sarı şerit rehber yolların’ geçmişe kıyasla nispeten arttığına işaret ederek ancak uygulama ve kullanım amacı düşüldüğünde bazı detayların gözden kaçırıldığını kaydetti.
Görme engelli bir bireyin elinde beyaz bir baston olması halinde, belirli teknik bilgi birikimleri, tecrübe ve özgüven gibi faktörlerin birleşimi sonucunda tüm engel ve engellemelere rağmen rehber yol gibi herhangi bir uyarıcıya gerek duymadan hareket edebilme imkân ve kabiliyetine sahip olduğunu belirten Suay, ‘sarı şerit rehber yolların’ da bu kabiliyeti katkı sağladığını açıkladı.
“Sarı şerit rehber yollar güvenli bir hareket alanı”
Suay, ‘sarı şerit rehber yollar’ ile görme engelli bireylere güvenli bir yürüyüş ve güvenli bir hareket alanı yaratıldığını belirterek, görme engelli bir bireyin beyaz bastonu ile ilerlediği sırada sarı şerit fark ettiği anda ‘güvenli noktaya ulaştım. Beyaz bastonumu sarı şerit içerisine yerleştirdiğimde etrafı kontrol etmeme gerek kalmadan güvenli bir şekilde hareket edebilirim’ düşüncesinde olduğuna dikkat çekerek sarı şeridin amacının bu olduğunu vurguladı.
Sarı şeridi uyguladıktan sonra gereken bilinç, duyarlılık ve hassasiyete sahip olunması gerektiğinin önemine işaret eden Suay şöyle devam etti:
“Sarı şeridin üzerine bir rögar kapağı yerleştirilmişse, bir direk ya da uyarıcı levha gibi detaylar yer almışsa, bir ağaç dalı ya da ağaç kökü sarı şeridin üzerine kadar uzanmışsa bunlar konunun hassasiyetinin farkında olmadığımız için görme engelli bireylere güvenli yol olarak sunduğumuz bu çalışmanın engel olmasına sebep olur. Yani böyle durumlarda, erişilebilirliği arttırmak için yapılan bu çalışma engele dönüşüyor. Ülkemizde de ne yazık ki yüzde 80 bu gibi durumlarla karşılaşıyoruz”
Suay, Engelliler Dayanışma Derneği olarak bu alandaki çalışmalarına 2015 yılında başladıklarını ve kamu spotları, sokaklarda farkındalık çalışmaları yürüttüklerini ifade ederek “çok eski değil daha geçtiğimiz yıl kısa bir belgesel hazırlamak için bir ekiple sokakları gezdik ve o zaman da aynı detaylarla karşılaştık. Aynı problemler devam ediyor. Başta atılan yanlış adımları sonradan düzeltmek çok kolay olmuyor” dedi.
Bir çalışma yaparken, bir şey üretirken mutlaka farkında olunması gerektiğinin altını çizerek gerçek anlamda yaptığımız çalışmanın ortaya koyduğumuz uygulamaların anlam ve önemini fark ederek bütün bunlar empati duygusuyla gerçekleştirildiğinde bu çalışmaların amacını ulaşacağına dikkat çekti.
“Başarı hikâyelerine sahip görme engelli bireyler var”
Suay, bu haftanın diğer bir amacı da gerekli bilgi, birikim, alt yapı ve donanım sağlandığı ve fırsat verildiği takdirde görme engelli bireylerin hem kendisi hem çevresi hem de yaşadığı dünya için faydalı olabileceğinin altını çizerek, ciddi anlamda başarı hikâyelerine sahip insanlar olduğunu açıkladı.
Fırsat vermenin, imkân tanımanın, algısal olarak da yapabileceğine inanmanın bir insanı kazanmanın en temel unsurları olduğunu belirten Suay, kişilerin sadece yapamadıklarını, karşılaştıkları engelleri değil yapabildiklerini, başarabildiklerini ve başarı hikâyelerinin de konuşulması gerektiğini vurguladı.