Jenerasyon çatışmasını avantaja dönüştürdük
Genç girişimci Meriç Avunduk’un mesleğe atılması ve vizyonunu konuştuk, aile işletmesinde yer almasının öyküsünü dinledik:
Samimi bir sohbet… Meriç Avunduk, Avunduk Grup Genel Müdürü. Aile büyükleri ilk fabrikalarını Meriç köyünde açıyor. O zamanlar Meriç de 3 yaşında. Aranan marka hem kendi isminden hem de köyün adından doğuyor. Meriç Süt Ürünleri ile başlayan serüven, bugün genç neslin de dahil olmasıyla şirket, farklı yatırımlarla büyüyor.
“Vizyon ve tecrübeyi harmanladık”… Aile büyükleri ile aynı çatı altında çalışma konusunda Meriç Avunduk, “Bazı konularda illa ki çatışıyoruz ama biz genelde birbirimize destek olarak ilerledik hep. Yeni neslin enerjisi, motivasyonu, teknolojik bilgisi, dünya görüşü ve vizyonuyla ilk neslin tecrübesini harmanlayarak çatışmaları avantaja dönüştürdük.” ifadelerine yer verdi.
Emine Gül ÖZER
Genç yaşında yaptığı atılımlarla adından söz ettiren ve aile şirketinde yürüttüğü projelerle sık sık gündeme gelen Meriç Avunduk, KIBRIS muhabiri ile iş ve özel yaşantısına dair samimi bir söyleşi gerçekleştirdi.
Üniversite eğitimini İngiltere’de tamamlayan ve yüksek lisansını İspanya’da pazarlama ve satış üzerine yapan Avunduk, 2018 yılında adaya döndüğü günden bu yana aile şirketinde Genel Müdür konumunda aktif olarak çalışıyor.
Girişimcilik hayatı daha ilkokul yıllarında başlayan Avunduk, “İşletmemizin farklı kısımları ve bölümlerinde yer aldım. Tahsilimden sonrada full time olarak işe odaklandım. Avunduk Grup hem sanayici hem de ihracatçı bir firmadır.” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda et ve süt besi çiftlikleri olduğuna vurgu yapan Avunduk, “Farklı bir sektör olan endüstriyel mutfak ürünleri satan bir de şirketleri olduğunu söyledi. Meriç Avunduk, “Bu şirketimizde hem ithalatçıyız hem üreticiyiz. Hem Türkiye hem de uluslararası markaların Kıbrıs temsilciliğini yapıyoruz.” dedi.
Avunduk Grubu doğuran Meriç Süt Ürünleri markasının ismi belirlenirken güzel tesadüfler olduğuna dikkat çekerek, “Hem benim ismim hem de fabrikamızın olduğu köyün ismi Meriç olunca markaya da Meriç ismi verilmiş.” diye konuştu.
“Jenerasyon çatışmasını avantaja döndürdük”
Anne ve babasının yöneticisi olduğu kurulu bir aile şirketine girip yönetici olan Avunduk’a aile fertleriyle şirket yönetirken jenerasyon çatışması yaşayıp yaşamadığını sorduk. İşte yanıtı:
“Bunun olması genelde çok beklendik bir şeydir ama bizim hikayemizde bu böyle olmadı. Çatışma başka konularda illaki çıkıyor ama biz genelde birbirimize destek olarak ilerledik hep. Bu yüzden çok yumuşak şekilde hallediyoruz tüm olumsuzlukları. Yeni neslin enerjisi, motivasyonu, teknolojik bilgisi, dünya görüşü ve vizyonuyla ilk neslin tecrübesini harmanlayarak güzel bir hikayeyle devam ettik bu yolda ve aslında bunu çatışmadan öte avantaja dönüştürdük.”
“Marka ismini köyden ve benden aldı”
Süt ürünlerinde kullanılan “Meriç” markasının isminin hem fabrikanın olduğu Meriç köyünden hem de kendisinin isminden kaynaklandığına dikkat çeken Avunduk, kendisinin 1995’te doğduğunu, markanın ise 1998 yılında ortaya çıktığını anımsattı. “Marka ismini kimden aldı çok merak konusu. Ben 1995, marka 1998 doğumlu. Annem, babam ilk jenerasyon buraya fabrika kurmak için geldiklerinde, arayış içine giriyorlar ve Meriç köyünde uygun alan buluyorlar. Daha sonra işletme başlayınca bir isme ihtiyaç duydular. Benim ismim Meriç, köyün ismi Meriç olunca marka adı da Meriç olsun denildi. Meriç’in hikayesi böyle oluştu bu şekilde de devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Hellim tescili ada için büyük kazanç kapısı”
Hellimin tescil almasının üretici ve ada için büyük önem taşıdığına ve kazanç kapısı yarattığına dikkat çeken Avunduk, “Hellim hem Türkiye’de yıllar önce tescil aldı hem de geçtiğimiz sene AB nezdinde tescillendi. Bu ada için çok büyük bir kazançtır. Bu tescil bize ne diyor? Hellim adı altında üretim yapılacaksa ve hellim ismi kullanılacaksa bunun Kıbrıs Adası’ndan çıkması gerekir. Bu da şu anlama gelir Türkiye’de veya dünyanın diğer ülkelerinde hellim adı altında hiçbir ürün üretilemez.” ifadelerini kullandı.
Bunun için örnek de veren genç girişimci, “Fransa’nın şampanyası gibi… Şampanya bölgesinden çıkan ürünlere şampanya denir. Ama şampanyaya benzer muadil ürünlere şampanya denmez. Bu da bir korumacılık verir ve bize bir avantaj sağlar. Bu anlamda avantaj çok önemli ve bizim bunu kullanmamız lazım.” dedi.
“Yüzde 60 kapasitede çalışıyoruz, yüzde 40 kapasitemiz atıl durumda”
Hellim üretiminden dem vuran Avunduk, “Üretim bacağından konuşacaksak, maalesef üretimimiz buna yeterli değil. Şu an dünya tarafından hellime çok büyük bir ilgi var. Özellikle tescilden sonra diğer ülkelerde bunun üretimi mahkeme nezdinde durdurulunca, oradaki üreticiler de Kıbrıs’a gelip bu ürünü buradan tedarik etmeye başladılar. Üretim yetersizliği, şu an bizim kurulu kapasiteli fabrikaların, hellim imalathanelerinin, kapasitesi 1 milyon 200 litre sütü işleyebilecek kapasitede günlük. Şu an ki mevcut süt 450 ton. Yani yüzde 60 kapasitede çalışıyoruz biz. Yüzde 40 oranda atıl kapasitede duruyor.” ifadelerini kullandı.
“Çiftçi ve hayvancıya destek artmalı”
Bu anlamda taleplerini sıralayan Avunduk, şöyle devam etti:
“Önce çiftçiden başlayarak, sonra hayvancıya olan desteğin artması gerekir. Nedir bu destekler? Yine devletin üretimi artıracak teşvik ve destek sağlaması gerekmektedir. Onlara verilen teşviklerle üretim artacak, artan üretim daha çok süt demektir. Bu daha fazla sütten daha fazla hellim üretip daha çok ihracat yapabiliriz. Çiftçi ve hayvancının desteklenmesi gerek ki bizim üretimimiz artsın.”
“Türkiye ve Güney’de ihracat desteği çok, bizde ise yok!”
İhracat kısmında Türkiye ve Güney’de çok büyük ihracat desteği olduğuna vurgu yapan Avunduk, KKTC’de bu desteğin sağlanmadığına değindi. “Düşük faizli krediler, yatırım destekleri, navlun destekleri var ama bizde bunların hiçbiri yok.” diyerek sözlerini sürdüren Meriç Avunduk, “Bizdeki navlun desteği gerçek navlunun 3’te birini bile karşılamıyor buna rağmen hellim üretim ve ihracatçıları canla başla ürünlerini pazarlamaya çalışıyorlar. Devlet desteği çok az olsa da biz çabalıyoruz. Devletten desteklerin ve teşviklerin doğru şekilde artmasını talep ediyoruz. Bizim dışımızda kimsenin üretemediği bir ürünü değerlendirmeliyiz. Bir Güney, bir biz varız onda da Kuzey olarak başarılarımızı ortaya koyduğumuzu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
“Haftanın 6 günü iş. Ama sporsuz olmaz”
Sorumuz üzerine bir gününün nasıl geçtiğini anlatan Avunduk, “Her günümde bir iş var benim aslında. Cumartesi de dahil olmak üzere.. Bir pazarlarımız boş.. İş dışında spor salonuna gidip orada vakit geçirmeyi, seyahat etmeyi ve ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Doğayı çok seviyorum ve Kıbrıs bunlar için mükemmel olanak sağlayan bir yer. Ada içerisindeysem mutlaka bir spor, bir koşu bir sörf yaparım.” dedi.
“Biz inatçı bir aileyiz”
Kendisinde sevdiği ve sevmediği yönlerine vurgu yapan Avunduk, “Kendimde sevdiğim özelliklere değinecek olursam, biz ailece iş koliğiz. Sanayici ailenin çocuğu olarak hayata gelmemiz ve anne babada gördüğümüz iş yoğunluğuyla bize de bu yansıdı. Sürekli ofiste olmasak da iş dışında bile işle uğraşıyoruz. Bunu biraz törpülememiz gerekiyor. Hayata biraz denge getirmek gerekiyor. Biz inatçı bir aileyiz. Elde etmek istediğimiz şeyler için bayağı uğraşırız. Günün sonunda emeğimizin karşılığını hep alırız, bu sevdiğim bir özelliğimdir.” şeklinde konuştu.
“Olmazsa olmazım Lâl”
Hayattaki olmazsa olmazları hususunda açıklamalarda bulunan Avunduk, “Olmazsa olmazım ailedir (Başta nişanlım Lâl). Aile bizim için olmazsa olmaz. Aileden sonra en önemli şey işe duyduğumuz sevgi, aşkımız, her gün uyanarak geldiğimiz ve her gün evden daha çok vakit geçirdiğimiz işimizdir.” dedi.
“Durmuyoruz sürekli düşünüp, hayal ediyoruz”
Geleceğe yönelik plan projelerini aktaran Avunduk, “Biz durmuyoruz sürekli düşünüp, hayal ediyoruz. Adada ev, konut sektöründe bir gelişim var. Yurt dışından buraya yatırım var, kira sektörü büyüdü. Bu yönde bir perakende düşüncemiz var. Adanın 3-5 farklı lokasyonunda perakende üst segment ev ürünleri, tabak, çanak gibi ürünlerin satılacağı bir konsept mağaza çalışmamız var. Hedefimiz 2024’te ilk mağazayı açmak.. Çalışmalarımız bu yönde devam ediyor.” ifadelerine yer verdi.
Üretim bacağında endüstriyel mutfak markaları Akinoks’un üretimini büyüttüklerini kaydeden Avunduk, “Yaklaşık 1 ay sonra yeni bir fabrikaya geçiyoruz. Orada daha farklı ürünler olacak ve daha profesyonel üretim hattı olacak. Burada hem üretim artacak, hem hızlanacak.. Böyle bir projemiz var. Gıda tarafında yeni bir kaç ürün var hellimi çeşitlendirme üzerine.. Hedefimiz 2024 yılında bunları da piyasaya sunmak.” dedi.
“Kıbrıs’tan umudunuzu kesmeyin”
Kendisi gibi genç girişimcilere nasıl bir mesaj vermek ister diye sorduğumuz Avunduk, şu cümleleri kurdu:
“Genç girişimcilere şunu söylemek istiyorum.. Kıbrıs’tan umudunuzu kesmeyin. Ada gelişmekte olan bir ada. Dünyada eşi benzeri olmayan bir konuma sahip. Devlet destekleri az olsa veya olmasa da bizim bir yerde bunları başarmamız gerekiyor. Bizim vizyondaki insanların bir araya gelip bunları toparlayabilmesi lazım. Aynı vizyon ve bakış açısıyla her şey daha da güzelleşiyor. Bir şeyi elde etmek isterseniz, çok çalışın. Evet, ambargo altındayız ama hellimi bile dünyanın her yerine satabiliyoruz. Vakit ve emek harcamak gerek. İyi bir plan, yorulma ve emekle her şey olacaktır.”