Çıraklığın kıymeti anlaşıldı!
Taner Akcan Çıraklık ve Yetişkin Eğitim Merkezi öğrencileri karnelerini aldı. Mezunları iş sahibi yapan merkeze ilgi oldukça fazla
“Talepleri karşılayamıyoruz”… Bünyesinde şu anda 500 çırak, 80 yetişkin öğrenci bulunan çıraklık eğitim merkezi her sektörde eksikliği hissedilen iş bilen insanlar yetiştiriyor. Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, öğrenciler için sektörden gelen talepleri karşılayamaz duruma geldiklerini ifade etti. Tulga “İş yerleri artık çırağın kıymetini biliyor.” dedi.
Emine Gül ÖZER
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) işbirliğinde “işbaşında eğitim” amacı güden, 2009 yılında 100 metrekarelik bir alanla eğitime başlayan Taner Akcan Çıraklık ve Yetişkin Eğitim Merkezi şimdilerde bin 600 metrekarelik bir alanla hem yerini, hem eğitimini geliştirerek öğrencilere daha iyi hizmet vermeye devam ediyor.
Bünyesinde 500 çırak, 80 yetişkin öğrenci bulunan ve 10’u kadrolu toplam 17 öğretmenle eğitime devam eden merkezde dün yılsonu karneleri verildi.
KIBRIS karnelerini alan öğrencilerin mutluluğuna ortak oldu. Öğrenciler burada eğitim almalarından ötürü oldukça mutlu olduklarını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın tanımlı 112 branşında eğitim verilen okulda, öğrenciler kuaförlük, mobilya, berberlik, tırnak, metal, kaynak alanında kendilerini geliştiriyor.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, öğrencilerin okula ilgisinin çok yüksek olduğunu kaydederek, ülke tarihindeki ilk çıraklık eğitiminin bu merkezde olduğunun altını çizdi.
Başlangıçta en büyük engelin iş yerlerinin çırak kabul etmemesi olduğunu vurgulayan Tulga, şimdilerde çırak taleplerini karşılayamayacak duruma geldiklerini söyledi.
Çıraklık ve Yetişkin Merkezi Müdürü Mustafa Hacıveli ise öğrencileri erken yaşta meslek sahibi yapabilmek, hayata kazandırmak için çıraklık eğitiminin önemini herkesin kavraması gerektiğine dikkat çekti.
Otomotiv Mekanikerliği Usta Öğreticisi Hasan Akanay ise “Çıraklarımızın daha iyi yetişebilmesi için, herkesin bize destek vermesi gerek.” ifadelerini kullandı.
Tulga: Ülke tarihinde ilk çıraklık burada başladı
KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, çıraklık okulunun tarihçesiyle ilgili, “Buranın tarihçesi ülke tarihi için önemlidir. Ülke tarihinde ilk çıraklık burada başladı. Öncesinde usta öğrenci ilişkisiydi, şimdi okul öğrenci ilişkisine dönüştü. 2009 yılında çıraklık okulunu bir atölyede başlattık ve usta öğrenci ilişkisini bu boyuta evirdik. Çıraklık eski ilişkilerden kurtarılıp, yapılandırıldı. Bunun anlamı nedir, sorunları artık öğretmenlerimiz denetleyebiliyor, ustaya kalmıyor öğrencilerimiz.” dedi.
“Eğitimin gerekçesi yoktur.” diyen Tulga, “Her zaman alt yapı konuşulur ama eğitime engel değil bu. Gerekirse çadırda da başlardık eğitime, gerekliydi de, nitekim öyle de yaptık. 100 metrekarelik bir alanda başladık neredeyse öğretmen olanağımız bile yoktu, ama 2017’de bin 600 metrekarelik ve 17 dönüm alan içindeki bir kompleks alanına çevirdik burayı. Bu alanda ihtiyaç vardı, bu ihtiyacı karşılamak içinde yola çıktık.” şeklinde konuştu.
“İşbaşı eğitime öğrencinin ilgisi yüksek”
‘Öğrencilerin aile baskısından ötürü mü, yoksa kendi isteklerin dolayı mı bu merkezi seçtiği’ sorusunu yanıtlayan Tulga, okula karşı ilginin çok yüksek olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Öğrencilerin yüzde 80’i kendileri bir meslek edinmek ve öğrenmek istedikleri için buradalar. Okula olan ilgi çok yüksek. Nedenine gelecek olursak eğer, işbaşı eğitim modeli olduğu için, sosyalleşme açısından da okul çok önemli. Arkadaşlarıyla buluşmak, iş ortamı dışına çıkmak bunların imkanı olduğu için, okula devamlılık çok yüksek. Okul sadece ders açısından değil, sosyalleşme alanında da çok iyi.”
“Bütün alanlarda ders veriyoruz”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın tanımlı 112 tane branşında eğitim verildiğini kaydeden Tulga, “bütün alanlarda ders veriyoruz. Mobilyasından, metaline, kaynakçısından, kuaför, berberine kadar bütün mesleki alanlarda eğitim veriyoruz. 1 kişinin, 2 kişinin, 5 kişinin olduğu alanlar da var ama 20 kişi, 30 kişinin olduğu alanlar da var. Örneğin oto tamirciler 90-100 kişi aralığında ama mobilyada sayı düşük. Sayının yüksek olduğu bölümlerde ayrıca öğretmenlerimiz de var. Öğretmen istihdamı yapabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tulga, “Eğitimci sayısına gelirsek, yaklaşık 17 tane öğretmenimiz var ama sürekli kadrolu halinde 10 tane var. Diğer hocalarımız kendi mesleki derslerini vermek üzere 3-4 saatliğine okula gelip ders verip gidiyorlar. Yeterli mi? Değil. 500 çırak öğrenciye çıktık. Bu sayıya 10 kadrolu öğretmen az geliyor. Sayıyı arttırmamız gerek.” şeklinde konuştu.
“İşi bilenle bilmeyen bir araya gelince iş bozuluyor”
Belgeli yaşama birçok iş yerinde geçtiklerini vurgulayan Tulga, “Belgeli yaşam ne demektir? Ustalık belgeniz yoksa iş yeri açamazsınız. Kalfalığınız yoksa iş yerinde çalışamazsınız. Çırak öğrenci değilseniz iş yerine gidemezsiniz demektir. Bu çok önemlidir. İşi bilenle bilmeyen bir araya gelince iş bozuluyor. Tüketici memnuniyeti, kazalar, kayıplar alıp başını gidiyor ve güven duymamış oluyorsunuz. Ustaya değerini vermemiş oluyorsunuz, belgeli yaşam o derece önemli yani.” ifadelerini kullandı.
Belgeli yaşamın sağlandığı meslek kollarına dikkat çeken Tulga, “otomotiv, berber, kuaför, tırnak bu alanlarda belgesiz çalışmak artık mümkün değil. Buralarda da belgeli yaşam sağlandığı için istihdamın da arttığını görüyoruz, çünkü değeri de artıyor. Diğer alanlara da bunu yaygınlaştırmak gerekiyor, mobilyacılığa, kaynakçılığa, metale belgeli çalışanların çoğalması için çalışmalarımız devam ediyor. Nitekim devleti de bu konuda zorluyoruz, katkı verebilmeleri ve yönlendirebilmek için. Bu alanlarda ihtiyaçlar görülüyor ama geriye kalan ve yeterli olamadığımız alanlarda teşvik çalışmaları gerekiyor.” dedi.
“Devlet öğrenci yetiştirmek için teşvik verecek”
Belgeli yaşamın istihdamı arttırdığı, bu anlamda bazı mesleklerinde önünü açmak için devletin teşvik sağlaması gerektiğine dikkat çeken Tulga, bu yönde bazı projeleri olduğunu vurgulayarak, “Tam şekillenmedi, protokol aşamasına yeni yeni geliyoruz ama devlet 100 kadar öğrenci yetiştirebilmek için teşvik verecek. Demircilik, klima tesisat, kaynakçılık alanı gibi mesleklerde. Dolayısıyla iş edinmek isteyenler okula gelecek, kaydını yaptıracak hem de istihdam olacak.. Bunun yanı sıra maaş alacak, sigortası yatacak böyle bir teşvik çalışmamız var önümüzdeki süreçte.” ifadelerini kullandı.
“Artık talepleri karşılayamaz duruma geldik”
Başlangıçta iş yerlerinin çırak öğrencileri talep etmemesinin en büyük engelleri olduğunu vurgulayan Tulga, “Öğrenme yaşı 15 yaştır. Deneyimlerle çıraklık 15-17 yaş olarak belirlendi. Önemli bir yaş grubu. İş yerlerine bir şekilde, büyük güçlüklerle kabul ettirdik bu çocukları. Ne zaman ki biz kabul ettirdik öğrencilerimizi, öğrenciler öğrenmeye başladı talep artmaya başladı, biz artık talepleri karşılayamaz duruma geldik. Şu anda iş yerleri kabul ediyor. Buna bağlı olarak ailelerin ilgisi de arttı. İş yeri çırağın kıymetini biliyor artık, ustası yok. Geleceğe devredeceği bir çalışanı yok dolayısıyla bir yarış var artık ve bu çocuklara da yansıdı.” şeklinde konuştu.
“Yılda 2 kez iş yerleri pedagojik formasyondan geçiriliyor”
Çocuğun çalıştığı iş yerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Tulga, şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklar çalıştıkça öğrendiklerini görüyorlar. Azim ve istek daha da artıyor, çevresine de iyi bir şey yaptığını duyuruyor, buna bağlı olarak ilgi de artıyor. Bu bize gurur ve onur veriyor. Çocuğun gittiği iş yeri çok önemli, ustanın pedagojik formasyonu, çocukla kurduğu iletişim çok önemli. O çerçevede de eğitimler sürüyor. Yılda 2 kez iş yerleri pedagojik formasyondan geçiriliyor. Bu isteğe bağlıdır, ama biz de teşvik ediyoruz çünkü çıraklık yasasında pedagojik formasyonu olan ustalara çırak öğrenci verebilirsiniz. Biz de bunu gözetiyoruz tabii ki. Hem okulda, hem iş yerinde eğitimin bütünlüğü sağlanıyor.”
Hacıveli: 3 yıllık bir eğitim süresi var
Çıraklık ve Yetişkin Merkezi Müdürü Mustafa Hacıveli, öğrencilerin eğitim serüveni hakkında konuşarak “Burada 3 yıl eğitim görüyorlar, 3 yılın sonunda okulu bitirme belgesi alırlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı kalfalık sınavına girerler, başarılı olanlar kalfalık belgesiyle mezun olur. Ustalık belgesi için devam etmek isterlerse, bir yıl daha yetişkin eğitimine gelip, onu da tamamladıktan sonra yine eğitim bakanlığının yaptığı ustalık sınavına girerek, başarılı olduklarında ustalık belgesiyle mezun olurlar.” dedi.
Yaklaşık 500 çırak öğrencinin, 80 de yetişkin öğrencinin olduğunu kaydeden Hacıveli, “Bazı teknik bölümler daha çok olduğu için erkek öğrenci sayısı daha az. Sayısal olarak yüzde 40 kızsa, yüzde 60 erkektir. Burada 112 tane Milli Eğitim Bakanlığı’nın tanımlı bölümü var. Hepsinde ortak sınıflarımız da mevcut. Öğrencilerimizin erken yaşta meslek sahibi yapabilmek, hayata kazandırmak için çıraklık eğitiminin önemini herkesin kavraması gerekir. Öğrencilerimizi bu şekilde yönlendirelim.” ifadelerini kullandı.
Akanay: İkinci yılda mesleğe alışıyorlar
Otomotiv Mekanikerliği Usta Öğreticisi Hasan Akanay ise, öğrencilerin okula ve derslere ilgisinin çok iyi olduğunu vurgulayarak, “İlk yıl geldiğinde çok da bir şey bilmiyorlar haliyle ama ikinci yılda daha çok tutunuyorlar mesleğe ve daha çok alışıyorlar işlerine. Öğrencilerimizin yüzde sekseni kendi isteğiyle katılım sağlıyor. Burada geleceğini görebiliyorlar ve öğrenmek istiyorlar. Çıraklarımızın daha iyi yetişebilmesi için, herkesin bize destek vermesi gerek.” dedi.
Öğrenciler ne dedi?
Efe Korkmaz
“Elektrik alanında eğitim görüyorum, çok memnunum buraya geldiğim için. Çok memnunum, bu dönem çok güzel geçti ve derslerimde çok güzeldi. Bu meslekte devam etmek istiyorum. Hedeflerim daha büyük bir şirket açmak ve çok daha iyi yerlere getirebilmek mesleğimi.”
Ömer Futsi
“Ben 1. sınıfım. Elektrik ve ev aletleri üzerine eğitim alıyorum. Mutluyum karnem çok güzel geldi. İlerdeki hedeflerim bir şirket açmak ve bu şekilde devam etmek. Burada aldığım derslerden çok verim alıyorum öğretmenlerimiz de çok ilgililer.”
Ahmet Baz
“Benim burada eğitimimin 2. yılı. Kuaförlük üzerine eğitim alıyorum. İki yılım deli dolu çok güzel geçti. Küçüklükten beri hevesim ve hayallerim vardı, ben de onların peşinden gittim. Buradan sonra da kendi dükkanımı açarak devam etmek istiyorum.”
Kevser Uçar
“Bu benim 3. yılım. Saç bakım, saç tasarım üzerine eğitim alıyorum. Buraya gelebilmek için çok emek ve çaba sarf ettim. Yüzdüm yüzdüm kuyruğuna geldim, bugün son yılımın ilk karnesini aldım. Buraya gelme sebebim benim 7 yaşından beri bu mesleğe hevesim vardı. Kendi kendimi yönlendirdim ve okula gelip kaydımı yaptırdım. Meslek öğrenme okulları insanları ve gençleri çok teşvik edici ve güzel. Normal bir lise de okuyabilirdim ama bu kadar verim alamazdım. Burada meslek edindim.”