Mersinlik yeniden yeşilleniyor
Orman Dairesi Müdürlüğü rehabilitasyon ve ağaçlandırma çalışmaları çerçevesinde bu yıl 500 bin fidan toprakla buluşacak
200 bin fidan dikilecek… Güneş, “Kendi doğamızdaki ağaçların tohumlarından ürettiğimiz fidanlarla yanan bölgelerde rehabilitasyon çalışmaları yaparak yeniden ormana çevirmeye çalışıyoruz.” diyerek Mersinlik’te yanan alanlar için 200 bin fidan dikimi yapacaklarını kaydetti.
Ezgi ÇELİK
Uzmanlar bir ekosistemin tekrardan oluşması için 20-60 yıllık bir süre gerektiğini söylüyor. Bölgemizde hakim olan bir kızılçamın yetişmesi için 20 yıl zamana ihtiyaç var… 2022 yılında Kıbrıs Türk halkı Mersinlik bölgesinde çıkan yangınla mücadele etmiş ve o yangın felaketi günlerce sürmüştü. Binlerce dönümlük alan küle dönerken yanan ağaçların her biri için yüreğimiz sızlamıştı.
Orman Dairesi Müdürü Salih Güneş, orman yangınlarıyla mücadele, tahrip olan alanlarda yapılan çalışmalar ve küresel ısınmaya ilişkin KIBRIS’a değerlendirmelerde bulundu.
İki yıl önce Mersinlik’te çıkan yangında bin 800 hektarlık alanın yanarak küle döndüğünü anımsatan Güneş, o günden itibaren yanık saha odaklı çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti. Kuzey batıda nem ve rutubetin olmasından dolayı çimlenme oranının yüksek olduğunu kaydeden Güneş, güneybatıdan Mesarya’ya doğru daha çok karasal iklimin olduğunu belirtti. Güney tarafta daha çok ağaçlandırma yaptıklarını dile getirdi.
“Yerel tohumu önemsiyoruz”
Yapılan çalışmalarda tabiatı taklit etmeye çalıştıklarını belirten Güneş, “Ağaçlandırma çalışmalarımız başladı. Kendi doğamızdaki ağaçların tohumlarından ürettiğimiz fidanlarla yanan bölgelerde rehabilitasyon çalışmaları yaparak yeniden ormana çevirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken elbette doğayı korumaya çalışıyoruz. Bu nedenle mümkün oldukça gençlik sahalarına dokunmadık.” dedi.
Yerel tohum olmasının önemine vurgu yapan Güneş, “Ağaçlar da insanlar gibi coğrafik koşullara göre kendini adapte eden canlılar. Örneğin İzmir’deki bir kızılçamın genetik koduyla Beşparmak Dağları’ndaki bir kızılçamın genetik kodu kendi coğrafyasına zamanla adapte olur. Dolayısıyla yerel tohum önem verdiğimiz bir konu.” ifadelerini kullandı.
“700 bin yerli fidan üretildi”
Yanan alanlarda yapılan fidan dikme çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Güneş, “2023’te yerel tohumlarla 700 bin kadar fidan üretildi. Bu fidanları kamu, kurum, kuruluş, belediyeler ve halkımıza ücretsiz temin ediyoruz. Biz de ağaçlandırma çalışmalarında bu fidanları kullanıyoruz. Bu yıl ise 500 bin fidan üreteceğiz.” dedi.
Mersinlik’te yanan alanlarda 200 bin fidanı toprakla buluşturmayı hedeflediklerinin altını çizen Güneş, 2023 yılında Yeşilırmakta’ta meydana gelen yangına da işaret etti. Onun dışında küçük çapta yangınlar çıktığını ve erken müdahale ile alanın büyümediğini kaydetti.
Yangınların ana sebebi elektrik telleri
Yangınların ortaya çıkmasında en büyük sebebin elektrik hatları olduğunu söyleyen Güneş, küresel ısınmaya da dikkat çekti. Ortalama sıcaklığın her yıl giderek yükselmesinden dolayı çıkacak bir yangının büyüme eğiliminin fazla olduğunu dile getiren Orman Dairesi Müdürü Güneş, “Dolayısıyla ortalama sıcaklığın yüksek olması, nispi nemin düşük olması yangını tetikleyen faktörler. Böyle günlerin yıl içerisinde daha fazla olması günler süren yangınlar ortaya çıkarıyor.” ifadelerini kullandı.
“Yarı kuraktan kuraklığa doğru gidiyoruz”
2008 yılına işaret ederek o dönem Akdeniz coğrafyasında kurak bir yıl geçtiğini kaydeden Güneş, “O yıl bizim ormanlarımızda çamlar, sandal ağaçları, çalılar dahil her şey kurudu. Bu kuraklığın etkisini biz orada yaşadık. Önümüzdeki yıllarda da benzer durumların yaşanması söz konusu. Çünkü gittikçe yarı kurak bir iklimden kuraklığa doğru yani 400 mm yağış sınırının altına düşmeye başlıyoruz. Nasıl yüz yıllar önce Kıbrıs’ta sedir ormanlarından bahsederken, çok dayanıklı kızılçamın bile zor yaşam sürdüğü bir ortama dönüştüyse, ilerleyen yıllarda başka bitki türlerini de konuşuyor olabiliriz.” dedi.
Mesarya bölgesinde 30-50 yaşında ağaçların bile kuraklık ve su stresinden yaşamını sürdüremeyebileceğini söyleyen Güneş, “Bizim de buna göre türleri takip edip, tür değişikliğine gitmemiz gereken yerler olabiliyor.” ifadelerini kullandı.