Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı kapılarını KIBRIS’a açtı: Sorunlar giderilmeli…
Her bir felakette hayat kurtaran Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı yöneticileri personel ve envanter sayısının yetersizliğine dikkat çekti, olası bir depremde 6-7 binada çalışma yapılabileceğini anlattı.
Sadece 124 personel… Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığının 1976 yılındaki yasasına göre 193 olması gereken personel sayısı 2024 yılında sadece 124! Radyo Vatan Müdürü Serkan Tetik bugünkü nüfusa göre ihtiyaç duyulan sayının 300 olduğunu söylüyor. Tetik, “124 personelle yapılabileceğinin en iyisi yapılıyor.” diyerek uzman ekibin varlığına dikkat çekiyor.
Sayı ve envanter yetersiz… Arama Kurtarma Şube Müdürü Gökhan Keleş, “Ülkede büyük bir afet yaşanması durumunda 2 arama, 6 tane de kurtarma ekibimiz var. Müdahale edileceğimiz bina sayısı da 6-7’yi geçmez. Personel ve envanter sayımız yetersiz. Arama ve kurtarmada personel sayısı 50 olması gerekiyor, bizim ikiz görevli personel sayımız 17.” Dedi.
Eğitimli bireyler yetiştiriliyor… Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Yusuf Eker, “Personel sayımızın yarattığı dezavantajı farklı yaş gruplarına eğitimler vererek gidermeye çalışıyoruz.” diye konuştu. Eker, bu eğitimlerle Sivil Savunmanın olay bölgesine intikalinden önce eğitimli kişilerin tedbirler alınmasını sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
Cemre CEMALİ
6 Şubat depreminde arama kurtarma birimlerinin ne kadar önemli fonksiyonu olduğunu tüm Türk halkı ile birlikte Kıbrıs Türkleri de yaşayarak anladı. Her bir doğal afette canla başla uğraşan, vatandaşa yardım elini uzatan Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı kapılarını KIBRIS’a açtı.
1976 yılında kurulan Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığında 10 Şube Müdürlüğü, 6 da Bölge Müdürlüğü yer alıyor.
Bölge müdürlüklerinde çalışan personel sayısı 40, arama kurtarma personeli sayısı 11, 17’si de ikiz görevli olmak üzere Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığının hem şube müdürlüklerinde hem de bölge müdürlüklerinde çalışan toplam personel sayısı yalnızca 124.
Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığının ekipleri görev türüne göre farklılık göstermekle birlikte, 2022 yılında yurtiçinde 46 olaya müdahale ederken; geçtiğimiz yıl yurtiçinde 38, yurtdışında 1 (deprem) olaya müdahale etti.
KIBRIS muhabiri, Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Yusuf Eker, Arama Kurtarma Şube Müdürü Gökhan Keleş ve Radyo Vatan Müdürü Serkan Tetik ile Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığının mevcut şartlardaki durumu ve yapılan hizmetleri konuştu.
Eker: Deprem, sel ve su baskınlarında birinci öncelikli kurumuz
Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Yusuf Eker, Sivil Savunma Teşkilatının kurulduğu günden bu yana sivil savunma tedbirlerine yönelik faaliyetlerden sorumlu bir kurum olduğunu ifade ederek ülkemizde Başbakanlık bünyesi altında kurulan Afet Yönetim Sistemi adı altında bir yapı olduğunu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığının da bu sistemin koordinatör üyesi olduğunu belirtti.
İtfaiye, Orman Dairesi, Polis Genel Müdürlüğü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı gibi müdahaleci birimlerin yanında bakanlıkların da görev sahasına göre bu sistemde görevleri olduğunu söyleyen Eker, diğer kurumlarla birlikte Başkanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Komitesi altında görev yaptıklarını kaydetti.
Eker, her kurumun görev ve sorumluluklarının yer aldığı KKTC Afet Müdahale Planı’na göre; deprem, sel ve su baskınlarında görevlendirilen birinci öncelikli kurumun Sivil Savunma Teşkilatı olduğunu açıklayarak arazi ve orman yangınlarından Orman Dairesi, meskûn mahalle yangınlarından İtfaiye Müdürlüğünün sorumlu olduğu gibi, talep edilmesi halinde bu noktalarda da Sivil Savunma Teşkilatının destek ekipleri olarak görev yaptığını ifade etti.
Sivil Savunma Teşkilatının şeması hakkında bilgi veren Eker, 10 Şube Müdürlüğü, 6 da Bölge Müdürlüğü olduğunu kaydederek toplam 124 personelle görev yaptıklarını belirtti.
Eker, her bölge müdürlüğünün birer arama kurtarma ekibi şeklinde görev yaptığını, ancak esas arama kurtarma gücünün Lefkoşa’da yer alan Arama Kurtarma Şube Müdürlüğünde bulunduğunu dile getirerek, herhangi bir sel, su baskını ya da kayıp ihbarında keşif ve bilgi anlamında ilk müdahalenin her zaman olayın meydana geldiği yerdeki bölge müdürlükleri tarafından yapıldığına, gerektiği durumlarda da Arama Kurtarma Şube Müdürlüğünün olayın niteliğine göre gerekli donanımı hazırlayıp ilgili bölgeye intikal ettiğini dile getirdi.
“Personel sayımız çok kısıtlı”
Şube müdürlüklerinde görev yapan ve farklı görevlerde bulunan personellerin içerisinden seçilen ‘ikiz görevli’ personeller olduğunu ve yıl içerisinde arama kurtarma eğitimleri aldığını kaydeden Eker, “Malum personel sayımız çok kısıtlı. Bölge müdürlüğü personelimiz ve Arama Kurtarma Şube Müdürlüğü personelimizin yetersiz kalması halinde ikiz görevli personelimiz de Arama Kurtarma Şube Müdürlüğü ile görevlere katılıyor.” dedi.
Eker, yıllardır ‘Afete Hazır Okul Eğitimleri’ kapsamında, tüm ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik eğitimler verildiğine dikkat çekerek ülkemizde faaliyet gösteren üniversiteler içerisinde de gençlerden oluşturulmuş akut ekipleri olduğunu ve onlara da eğitim verildiğini kaydetti.
“Akut ekipleri herhangi bir afet durumunda kullanabileceğimiz potansiyel birer güçtür.” diyen Eker, ülkemizde faaliyet gösteren, Türkiye ve 3. ülkelerden de üyeleri olan Uluslararası Üniversiteler Arama Kurtarma Konseyi ile müşterek gerçekleştirilen faaliyetler olduğunu, bu bağlamda 2016 yılından beri Arama Kurtarma Şube Müdürlüğü tarafından ‘Üniversiteler Arama Kurtarma Oyunları” gerçekleştirildiğini söyledi.
Eker, daire müessese yapılanması ile de olası bir acil durumda personelin ve bina içerisindeki envanterin güven altına alınması için, özel ve kamu kurum kuruluşlarında oluşturdukları bazı ekipler olduğunu, eğitimler verdiklerini söyleyerek ‘halk örgütü yapılanması’ ile de ihtiyaç duyulması halinde 48-60 yaş arası erkek vatandaşlara destek olabilmeleri için yılda bir kez ilkyardım, tahliye, kısıtlı müdahale gibi çeşitli konularda eğitimler verdiklerini açıkladı.
“Sayımızın azlığı konusundaki dezavantajımızı ülkemizdeki diğer potansiyel kaynaklarla gidermeye ve karşılamaya çalışıyoruz.” vurgusu yapan Eker, bu gibi eğitimlerle Sivil Savunma Teşkilatı personellerinin olası bir durumda olay bölgesine intikalinden önce gerekli tedbirlerin eğitim alan kişiler tarafından alınmasını sağlamaya çalıştıklarına dikkat çekti.
Eker, yalnızca ulusal kaynaklar değil uluslararası kaynakların da doğru yönetilmesi için çalışmalar yürüttüklerini anlatarak böyle durumlarda uluslararası yardımların çok önemli olduğuna işaret etti.
6 Şubat depremlerinde görüldüğü gibi herhangi bir yerde büyük çaplı bir afet yaşanması durumunda oradaki ekiplerin de o afetin mağduru durumuna düşebileceğini ve işlevsiz kalabileceğine dikkat çeken Eker, bu gibi durumlarda ülkelerin kendi kendine yetebilmesinin çok zor olduğunu söyledi.
“TDT’de ‘sivil korunma mekanizması’ oluşturulacak”
Eker, “Ülkemizde büyük bir felaket yaşanması durumunda sayımız yetersizdir. Bazı uluslar arası yardım taleplerinde bulunmamız da söz konusu. Ülkemizin politik durumunda dolayı uluslar arası tanınma durumumuz yok.” diyerek bunun için farklı alternatif planlamalar olduğunu şu şekilde açıkladı:
“Gözlemci üye olduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çatısı altında, ‘sivil korunma mekanizması’ oluşturulması gündemde. Bu mekanizma; üye ve gözlemci üyelerin ortak bir kapasite oluşturup ihtiyaç duyulan yerlere insani yardım faaliyetleri yürütmek maksadıyla arama kurtarma ekiplerinin sevk edilmesi yönündedir. Önümüzdeki günlerde sonuçlanması muhtemel bir yapıdır, KKTC de bu yapının içerisinde yer alacak. Yapının yapacağı ortak eğitim tatbikatlara iştirak edeceğiz. İhtiyaç duyulması halinde aynı 6 Şubat’ta yaptığımız gibi yardıma gideceğiz. Burada böyle bir felaket yaşanması durumunda, bu yapıdan ülkemize uluslar arası yardım talebinde bulunabileceğiz.”
“İlk yardım Türkiye’den”
Eker, bu tür bir durumda güneyle de ortak hareket edilebilir düşüncesi ile cumhurbaşkanlığının Güney Kıbrıs ile yaptığı görüşmeler neticesinde birçok teknik komiteler oluşturulduğuna vurgu yaparak “Bunlardan biri de cumhurbaşkanlığının bize verdiği yetki ile İki Toplumlu Kriz Teknik Komitesi adı altında oluşturulan ‘Deprem Komitesi’. İleride yaşanması muhtemel felaket durumunda karşılıklı yardımların nasıl koordine edileceği, hangi alanlarda işbirliği yapılabileceği konusunda da görüşmeler devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Her yıl ilçelerde hem kısmi hem de genel tatbikatlar yapıldığını kaydeden Eker, geçen yıl yapılan tatbikata Türkiye’den AFAD ve Jandarma Genel Komutanlığı ekiplerini de davet ettiklerini söyleyerek senaryonun; büyük bir afette imkânlarımızın yetersiz kalması halinde en büyük beklentinin uluslar arası yardım çağrısında ilk yardımın Türkiye’den ulaşması olduğuna vurgu yaptı.
Keleş: Personel ve envanter sayısı yetersiz
Arama Kurtarma Şube Müdürü Gökhan Keleş, Sivil Savunma Teşkilatının insan hayatını tehlikeye düşürebilecek her alanda hizmet verebilmek için hem envanter hem de eğitim olarak hazır bulunduğunu ifade ederek “Vatandaşlar da diğer paydaş kurumlar da destek istediğinde bizlere 101Acil hattımızdan ulaşıyor.” dedi.
Keleş, ülkemizde büyük bir afet yaşanması durumunda personel sayısı ve envanter sayısının yetersiz olduğuna dikkat çekerek “1 yıl önce Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde biz Adıyaman’da görev yaptık. Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı arama kurtarma yapabilecek potansiyeldeki tüm personeli ve tüm araçlarıyla oradaydı. 6-7 gün boyunca müdahale ettiğimiz sadece bir otel enkazıydı.” dedi.
“Müdahale edileceğimiz bina sayısı 6-7’yi geçmez”
Benzer bir afetin ülkemizde yaşanması durumunda mevcut şartlarda yetersiz kalınacağına vurgu yapan Keleş, bu durumu şu sözlerle ifade etti:
“Etkilenen bina sayısı ve büyüklüğü önemli ama bu arttıkça mevcut şartlarda kesinlikle yetersiz kalırız. Geçen yılın ardından kurulan sivil gönüllü dernekler var. Bunların varlığı tabiî ki bir güçtür ama onların sayısı da yetersizdir. Herhangi bir deprem yaşanması halinde eğer bizim arama kurtarma personellerimizin hiç biri bu afetten etkilenmemişse 2 arama ekibi, 6 tane de kurtarma ekibi oluşturabiliriz. Müdahale edileceğimiz bina sayısı da 6-7’yi geçmez.”
Keleş, bu sayıları arttırmak için karar verici mercilerin girişimlerinin olması gerektiğine dikkat çekerek “ki 1 yıldır yapılacağı yönünde vaatlerde bulunuldu. Ancak bu anlamda henüz atılan bir adım yok.” ifadelerini kullandı.
Arama Kurtarma Şube Müdürlüğünde, arama ve kurtarma yapabilecek personel sayısının 50 gibi bir rakam olması gerektiğinin altını çizen Keleş,“50 personelin sürekli arama kurtarma görevi bekleyen durumunda olmasından ziyade başka şubelerde görev yapıp afet durumunda da görevlendirilmesi önemlidir. Bu bağlamda ikiz görevli personellerimiz var sayıları şu an 17’dir. Bu kişiler farklı şubelerde görevlerini icra ederken yılın belli dönemlerinde eğitimler alıyor. Bir göreve gittiğimizde bölge müdürlüğü ve arama kurtarma personel sayısı anlamında yetersiz olduğunda bu kişileri de göreve dahil ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Keleş, Arama Kurtarma Şube Müdürlüğü olarak gelen talepleri değerlendirerek bu anlamda kurulan derneklere ve kuruluşlara enkaza müdahale, dağ ve kuyu kazalarına müdahale konusunda eğitimler verdiklerini dile getirerek gerektiği durumlarda kendi envanterlerini oluşturabilmeleri için alet ve edevat önerdiklerini belirtti.
Yakın zamanda ülkemizde yaşanan sel felaketinde hangi noktalarda eksiklikler yaşadıkları hakkında bilgi veren Keleş, “çok büyük kapsamlı bir afet durumu yoktu. Etkilenen bölge sınırlıydı ve en önemlisi o bölgede paydaş kurumlar da vardı. Yerel yönetimler iş makineleri oradaydı. Kapanan yolların açılması noktasında bu tür afetlerde öncü kuvvet yerel yönetimler olur.” ifadelerini kullandı.
Tetik: Mevcut yapıda personel sayısı 300’leri bulmalı
Radyo Vatan Müdürü Serkan Tetik, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığının Atilla Karaca’nın başkanlığında faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade ederek “personel sayımızın yetersizliğine ve araç teçhizatlarımızda bazı eksikliklerine rağmen mevcut sayımıza ve yapımıza oranla bir eksikliğimiz yok. Sivil Savunma var olan imkânlarla olabileceğin en iyisi sunuyor.” dedi.
Tetik, 1976 yılındaki yasaya göre 193 olması gereken personel sayısının 2024 yılında 124 olduğunu söyleyerek, şu anki nüfusa yetecek düzeyde personelin olmamasının en büyük sıkıntı olduğuna dikkat çekti.
Mevcut yapıda personel sayısının 300’leri bulması gerektiğinin altını çizen Tetik, “asıl sorun bu noktada başlıyor ancak 124 personelle yapılabileceğinin en iyisi yapıyor. Adadaki en iyi arama kurtarma gücü hem personelin kalitesi hem teknik hem de araç olarak Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndadır.” dedi.
“Radyo ile afetlere karşı insanları uyarmaya çalışıyoruz”
Tetik, meydana gelebilecek olası bir afette halkı bilgilendirebilmek için basının çok önemli bir yeri olduğunun altını çizerek “Hangi yolların kapalı olduğu, nerede buzlanma ya da su baskını yaşandığı gibi noktalardaki bilgilere insanlar ilk olarak radyodan ulaşabilirler. Biz de 87.5 Radyo Vatan frekansı üzerinden afetlere karşı insanları uyarmaya çalışıyoruz. Bu açıdan radyo haber alabilme noktasında en hızlı araçtır.” dedi.
Deprem anı bile düşünüldüğünde insanların en büyük sıkıntısının iletişim olduğunu ve 6 Şubat depreminde de görüldüğü gibi haberleşmenin önemi açısından GSM operatörlerine büyük görev düştüğüne vurgu yapan Tetik, bu anlamda Sivil Savunma Teşkilatının bünyesinde hem canlı yayın aracı hem de mobil baz istasyonu bulundurduğunu ifade etti.