Hedef; kırsal kalkınma
Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi, kırsal alanların kalkınması hedefiyle yola çıktı; TİKA’nın desteğiyle kurulan tesiste kurutulmuş sebze meyve üretimine başladı
1 Şubat’ta üretim başladı… 4K KOOP Başkanı Deniz Solyalı, Tarım Bakanlığı’nın yürütmüş olduğu kırsal kalkınma politikaları çerçevesinde hem üreticiye hem de ülke ekonomisine yarar sağlayacak tesisin 1 Şubat itibarıyla hayata geçtiğini belirterek, deneme ürünü olarak şu an yoğun olarak narenciye olmak üzere çilek, muz, elma, karnabahar, brokoli, ekmek, tarhana ve naneyi kuruttuklarını belirtti.
Sağlıklı ürünler… Yaş meyve ve sebzelerde hem raf ömrünün kısa olması hem de yaş olarak tüketmenin kısıtlı dönemlerde olduğuna dikkat çeken Solyalı, bu ürünleri işleyip katma değerini artırma noktasından projeyi geliştirdiklerini söyledi. Solyalı, kuru meyve ve sebzelerin herhangi bir katkı maddesi, şeker ya da koruyucu içermediği için sağlıklı ürünler olduğunu dile getirdi.
1 milyon dolarlık ithalat… Halkın sağlıklı besine yöneldikçe kurutulmuş meyvelere olan talebin arttığını, 2022 yılında 1 milyon dolarlık kuru meyve sebze ithalatı yapıldığını anlatan 4K KOOP Başkanı, “Bunlar bize ışık tutan veriler oldu. Bu pilot bir proje olarak gündeme geldi. Buradan elde edeceğimiz olumlu sonuçlar ile tesisi geliştirerek, ürünleri ihraç edilebilecek noktaya gelmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Cemre CEMALİ
Ülkenin ilk kadın kooperatifi olan Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi (4K KOOP) bünyesinde, Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) desteğiyle KKTC’nin ilk meyve-sebze kurutma tesisi bu ay başında Yeşilyurt’ta açıldı.
Raf ömrü kısa olan ve kısıtlı dönemlerde tüketilebilen yaş meyve ve sebzeler bu tesiste işleniyor. Bu bağlamda herhangi bir katkı maddesi kullanılmaksızın; mandalina, portakal, çilek, muz gibi meyveler sağlıklı atıştırmalıklar şeklinde kurutulup paketleniyor.
Tesiste geleneksel tarhana, molehiya, erişte gibi pek çok alternatif ürünlerin de kurutulması hedefleniyor.
Kurutulmuş meyve ve sebzelerin öncelikle iç piyasadaki ihtiyacı karşılaması, ardından da ihraç edilmesi noktasında planlamalar var.
4K KOOP Başkanı Deniz Solyalı, meyve-sebze kurutma tesisine olan ihtiyacı ve tesisin önemini KIBRIS’a anlattı.
Solyalı: Üretim fazlası ürünler kurutulacak
4K KOOP Başkanı Deniz Solyalı, ülkemizde ciddi bir tarımsal üretim olduğunu ve bunun yüzde 30-35’ine yakınının Lefke bölgesinde gerçekleştiğini ifade ederek, “dönem dönem üretim fazlası oluşabiliyor. Ya da sadece yaş meyve sebze olarak pazar aramak cazip olmayabiliyor çünkü ciddi bir rekabet var.” dedi.
Yaş meyve ve sebzelerde hem raf ömrünün oldukça kısa olduğunu hem de yaş olarak tüketmenin kısıtlı dönemlerde olabildiğine dikkat çeken Solyalı, bu ürünleri işleyerek katma değerini artırma noktasından hareketle yola çıkarak meyve-sebze kurutma tesisini kurduklarını açıkladı.
Solyalı, meyve sebzede ‘üretim fazlası gündeme geldiği zaman ne yapacağız?’düşüncesiyle de yaş meyve ve sebzeleri ülkemizde reçel, turşu, marmelat, macun gibi farklı şekillerde de yapılabildiğini ancak insanların şekerli ürünleri tüketme noktasındaki tercihlerinin değişmeye başladığına dikkat çekti.
“Bunları herkes yapıyor. Daha fazlasını mı yapalım yoksa yenilikçi bir adım mı atalım noktasından yola çıktık.
Bunu nasıl yapalım noktasında da yollarımız TİKA ile kesişti.” diyen Solyalı, bu projenin gündeme gelmesiyle birlikte, gerekli hazırlıkları yaparak proje başvurularını gerçekleştirdiklerini ve onayını aldıklarını anlattı.
Solyalı, tesisteki ekipmanların tedariki noktasında TİKA’nın destek sağladığını ve süratle tesisinin kurulumunu gerçekleştirdiklerini söyleyerek bu tesisin temelinin Tarım Bakanlığı’nın yürütmüş olduğu kırsal kalkınma politikalarına dayandığını belirtti.
“TİKA’nın destekleri ile tesisi hayata geçirdik”
Yaklaşık 17 yıldır tarım ve kırsal kalkınma alanında planlar yaparak projeler geliştirdiklerini ifade eden Solyalı, “Ben aynı zamanda Tarım Bakanlığı Kırsal Kalkınma Merkezinin Koordinatörüyüm. Kırsal alanlarda kalkınmanın nasıl sağlanabilirin raporlarını hazırlıyoruz. Bunları da sahada somut halde topluma yansıtmamız gerekiyordu. 17 yıllık bir birikim var ve bunların raflarda kalmış raporlar olmaması yerel inmesi gerekiyordu. Bu noktada kadınlarımızla birlikte örgütlenerek TİKA’nın destekleri ile tesisi hayata geçirdik.” dedi.
Solyalı, tesisteki makinelerde farklı zaman ayarlarında ve farklı ısılarda et, sebze meyve gibi her türlü ürünün kurutulabildiğine dikkat çekerek “Tesis 1 Şubatta faaliyete başladı. Kriterimiz şu an da en bol olan ürün neyse onu kurutmak olduğu için şu aralar yoğun bir şekilde narenciye kurutuluyor. Arada alternatif ürünler de deneniyor, geleneksel ürünlerimizden neleri kurutabileceğimizi de düşündük. Deneme ürünü olarak çilek, muz, elma, karnabahar, brokoli, ekmek, tarhana, naneyi de kuruttuk, zamanı geldiğinde molehiyayı da kurutmayı deneyeceğiz. Büyük bir ihtimalle o da başarılı olacak. Bu ürünler de imkânlarımız el verdiği doğrultuda kurutarak alternatif olarak pazara sunulabilecek.” vurgusu yaptı.
Satışlar ile ilgili de bilgi veren Solyalı, “İmalathanenin yanında küçük bir satış yerimiz var orada ve Lefkoşa’da 4K KOOP’un satış ofisi var. İlk çıkan ürünler buralardan pazara sunulmaya başlandı. Cengizköy’de de kooperatife ait satış yerleri var. 7 tane satış kulübesi ve 1 tane de demo alanımız var. Hem kuru meyvelerimiz hem de diğer ürünlerimizin tamamının satışı yapılıyor.”
“Kurutulmuş meyvelere olan talep arttı”
4K KOOP Başkanı Solyalı, toplum bilinci arttıkça ve halk sağlıklı besine yöneldikçe kurutulmuş meyvelere olan talebin de arttığının altını çizerek, meyve-sebze kurutma tesisine olan ihtiyacı şu sözlerle anlattı:
“Ülkemizde meyvenin sebzenin kurutulduğu herhangi bir tesis yoktu ve en güzel veriyi ülkemize ithal edilen kuru meyve istatistikleri gösterdi. Ticaret Dairesi’nin istatistiklerine göre 2022 yılında 1 milyon dolarlık kuru meyve sebze ithalatı söz konusu. Her yıl ortalama bu civarda ithalat gerçekleşiyor. Bunlar bize ışık tutan veriler oldu. Bu pilot bir proje olarak gündeme geldi ilk adımı attık. Kooperatifin kadınlarının üretimleri ile başlayıp esas hedefimiz ise buradan elde edeceğimiz olumlu sonuçlar ile tesisi daha ileriye taşıyarak daha çok ürüne ve daha çok hacme hitap edebilecek şekilde tesisi geliştirmektir.”
Solyalı, iç piyasadaki ihtiyacı karşıladıktan sonra kurutulmuş meyve, sebzeleri yurtdışına ihraç edilebilecek noktaya gelmeyi hedeflediklerine vurgu yaparak diğer bir hedeflerinin de bu ürünleri pastanelerde kullanılan un haline getirmek olduğunu belitti.
“Kırsaldan, üretimden ve kadından başlamak lazım”
İthal etmek yerine ülkemizdeki ürünlerin piyasada yerini almasının hem üreticiler için hem de ülke ekonomisi için ciddi bir kazanım olduğunu kaydeden Solyalı, “Bir ürünün katma değerini arttırdığınız zaman, ürünün değeri, yıl içerisinde kullanım süresi, istihdam ve yatırım da artar. Kalkınmaksa eğer niyetimiz; kırsaldan, üretimden ve kadından başlamak lazım. Bizler yerelden örgütlenerek üretimin değerini nasıl arttırabiliriz, mevcutlarımızı nasıl daha farklı geniş piyasalarda değer ettirebiliriz yaklaşımıyla hareket ettik.” dedi.
Solyalı, kuru meyve ve sebzelerin çok geniş bir yelpazesi olduğunu ve herhangi bir katkı maddesi, şeker ya da koruyucu içermediği için sağlık açısından önemli olduğuna dikkat çekerek “Ciddi bir antioksidandır kansere karşı koruyucudur. Kanı dengeleyici kolesterolü düşürücüdür. Sağlıklı atıştırmalıklardır. Cafe, restoran, şarküteri, pastaneler gibi birçok alanda kullanımı ve tüketimi var.” şeklinde konuştu.
Kurumuş ürünlerin bir diğer avantajından bahseden Solyalı; 10 tonluk bir ürünün kuruduğu zaman bir tona düştüğünü, böylelikle de depolanacak alanın onda birine ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.