Cumhurbaşkanı Tatar: Başaracağız
KIBRIS TV’ye konuk olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1975 yılından bu yana üniversiteler konusunda ciddi bir tecrübe biriktirildiğini belirterek, sektörün toparlanacağını kaydetti.
YÖK’ün desteğiyle… Tatar, “Eğitim adasıyız ve bir marka değeri yakalamış durumdayız. Bunu yükseltmek ve yüceltmek için bir adım daha gerekli, şimdi bu adımı atacağız YÖK’ün teknik desteğiyle, YÖDAK daha etkili olacak. Büyük bir tecrübe vardır ve biz bu sektörü toparlayacağız.” dedi.
Kararlı duruş… Yargıya havale edilen konularla ilgili de Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu konuyu yargı temizleyecek, biz yargının işine müdahil olmayız. Neyse o dur. Bundan sonra başkaları buna yeltenemeyecektir.” diyerek devletin konuya yönelik kararlılığını ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KIBRIS TV’de yayınlanan Her Şey Masada programına katıldı, Kıbrıs sorununda gelinen aşamanın yanı sıra güncel konulara ilişkin de önemli mesajlar verdi.
Üniversiteler konusunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 1975 yılında bu yana bir tecrübesi olduğuna dikkat çeken Tatar, “Binlerce mezunumuz vardır. Sadece Türkiye’de değil, birçok ülkede bakan, milletvekili olmuş insanlar vardır.” dedi.
Sektörde son dönemde yaşanan sıkıntılara değinen Tatar, İstanbul’da konuyu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştüklerini, başbakan, hükümet, Türkiye Büyükelçisi ile konuyu masaya yatırdıklarını anımsattı.
Türkiye’den Yüksek Öğretim Kurumu yöneticilerinin ülkemize geldiğine dikkat çeken Tatar, “Bu sektörün çok ciddi bir şekilde toparlanması lazım. Yeni YÖDAK Başkanı ile Türkiye’den YÖK heyeti desteğiyle bunu başaracağız. YÖDAK, YÖK’ün teknik desteğiyle çok daha iyi bir noktaya gelecek, denetimlerini gerçekleştirecektir.” ifadelerine yer verdi.
“Tecrübeyle bu sorunu aşacağız”
Üniversiteler konusunda çok büyük yatırımların olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı, tüm ambargo ve izolasyona rağmen lokomotif sektörlerin turizm ve yüksek öğretim olduğunu kaydetti. “Alt yapı ve üst yapısıyla, öğretim görevlileriyle, var olan tecrübeyle bu sorunu aşacağız.” diyen Tatar, sözlerine şöyle devam etti:
“Eğitim adasıyız ve bir marka değeri yakalamış durumdayız. Bunu yükseltmek ve yüceltmek için bir adım daha gerekli, şimdi bu adımı atacağız YÖK’ün teknik desteğiyle, YÖDAK daha etkili olacak, daha çok denetleyecek.”
Getirilen öğrencilerin niteliğinin önemine değinen Ersin Tatar, “Sırf 3 kuruş para kazanılsın diye niteliksiz öğrenciyi getirmek ve buradaki dokuyu bozmak buraya yakışmaz.” diyerek bu konuya dikkat edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Sosyal bir takım sorunlar ortaya çıkabileceği uyarısında bulunan Tatar, “Örneğin öğrenci gibi gelip Güney’e kaçanlar olabiliyor. Bu THY’ye bile sıkıntı yaratır. O nedenle YÖK’ün teknik desteğiyle YÖDAK eliyle daha etkili bir sistem ortaya çıkacak. Herkes bilgisini sisteme yükleyecek ve kurumlar da denetleyecek. Her musibetten bir hayır doğar, ben böyle olacağını umut ediyorum.” şeklinde konuştu.
Yargıya havale edilen konularla ilgili de yargının söz söyleyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu konuyu yargı temizleyecek, biz yargının işine müdahil olmayız. Neyse o dur.” ifadelerine yer verdi.
Tatar, “Büyük bir tecrübe vardır ve biz bu sektörü toparlayacağız. Bundan sonra başkaları buna yeltenemeyecektir.” diyerek devletin konuya yönelik kararlılığını ortaya koydu.
650 bin civarı bir nüfus
Cumhurbaşkanı Tatar, ülke nüfusunun tam olarak bilinmesi gerektiğine değinerek, bu konuda teknolojiden faydalanılması gerektiğinin altını çizdi. “Bu devirde insanları evlere kapatıp sayım yapılmaz.” diyen Tatar, bunun yöntemlerini hayata geçirerek sayımın yapılması gerektiğine dikkat çekti. Kendi tahminine göre 400 bin civarı bir nüfus olduğunu, bunun 70 bin civarının yurt dışında yaşadığını söyleyen Tatar, “Buradaki öğrencileri, asker ailelerini, yabancıları ve çalışma izinlileri eklediğimiz zaman ki bunlar da yaklaşık 150 bin kişidir diye tahmin ediyorum, rakam 650 bin civarı olur diye düşünüyorum.” dedi.
“Cinayet gibi.. Trafik kazalarına üzülüyorum”
Art arda yaşanan iki trafik kazasında iki genç insanın canını kaybettiğini söyleyen Tatar, “Her iki kaza da cinayet gibiydi, trafik kazalarına çok üzülüyorum.” diye konuştu. Bu kazaların halk arasında infial yarattığına değinen Tatar, nüfusun arttığını dolayısıyla emekli olan polisten daha fazla polis istihdam edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Daha fazla denetim için daha fazla polise ihtiyaç olduğunun altını çizen Tatar, imkanlar çerçevesinde bunun yapılmaya çalışıldığını gördüğünü de sözlerine ekledi.
“Önemli olan kalkınmadır”
Ekonomik her gelişmenin kalkınma olmadığını ifade eden Tatar, bu nedenle dikkatli davranılması gerektiğine vurgu yaptı. Çevreyi korumanın çok önemli olduğunu, gerekirse 10 değil, 5 birim büyüyerek çevreyi de korumanın gerekli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, “Her ekonomik büyüme kalkınma değildir. Önemli olan kalkınmayı başarmaktır.” ifadelerini kullandı.
Ülkede ne kadar öğrenciye, ne kadar çalışma hayatında yer alacak kişiye ihtiyaç olduğunun belirlenmesinin ve kaynakların bu şekilde ortaya kullanılmasının önemini dile getiren Tatar, hükümetin tüm bu konuları uzmanlarla birlikte ele alması gerektiğini vurguladı.
“Politikamız millidir, geriye dönüşü yoktur”
Kıbrıs sorunundaki son gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Yeni, siyaset milli bir siyasettir ve kökleşmiştir. Türkiye’nin de tam desteği vardır, 50 yıldır federasyon temelinde zaman harcandı. Tek egemenlik bizim için yanlış bir siyasetti. Crans Montana sonrasında ray değişikliği gerekiyordu. Egemen eşitlik gerekiyordu, çünkü biz siyasi eşitliği bile alamamıştık müzakerelerde. Veto hakkı da zayıflatıldı. Sıfır asker sıfır garanti noktasına getirilmek isteniyordu, oyun buydu. O nedenle biz ray değiştik. Egemen eşitlik ve uluslararası statüden geri adım atılmaz.” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Holguin Cuellar’ın müzakere için “zemin var mı yok mu” araştırması için görevlendirildiğine değinen Tatar, “Bizim milli siyasetimizden geri dönüşümüz yoktur. Bu Holguin’e Türkiye’deki temaslarında da söylenmiştir.” dedi.
Tatar, “Bizim yüreğimiz var, andımız var ve arkamızda Türkiye’miz var. Bu işin geri dönüşü yoktur.” diyerek net bir mesaj verdi.
“Hristodulidis’in üzerinde baskı var”
Türk tarafının haklı olduğunu gören uluslararası unsurlar olduğunu ve yeni politikayı destekleyenler olduğunu da söyleyen Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in üzerinde de uluslararası baskılar olduğunu anlattı. Tatar, “Bazı çevrelerden kendilerine değişme telkini vardır. İzolasyon ve ambargonun yanlış olduğunu, bunun kabul edilemez olduğunu ve Kıbrıs Türklerine de bir şeyler vermeleri gerektiği kendilerine söyleniyor.” diyerek yeni politikanın haklılığının görüldüğünü dile getirdi.
“Masaya oturacaksak bir şey almalıyız”
Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer yeni bir müzakere sürecine girilecekse benim mutlak süratle bir şey almam gerekiyor, izolasyonun kaldırılması, direkt uçuşların başlaması, bizim muhataplarımızla görüşmemizi engelleyen zihniyetin ortadan kaldırılması gerekir. Bunlar sağlanırsa biz yeni bir görüşme sürecine başlarız. Bunlar kalıcı bir şekilde uluslar arası camianın bize vereceği sözle hayata geçmelidir, geriye dönüşü de olmamalıdır. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin izniyle olmamalıdır. İşte bu nedenle iki ayrı devlet diyoruz.”
Pile Yiğitler yolunda son durum
Pile’ye ulaşım için inşa edilen Yiğitler köy yolu hakkındaki sorulara karşılık bilgi veren Tatar, “Yol çalışması durdu. 10 km yapıldı ama son 1.5 km ara bölgedir bu noktada her iki tarafın onayı ile adım atılacaktır. Rum BM’nin göz yumması ile 400 hane ev inşa etmeye başladı o bölgeye. 400 hane ev demek 400 silahlı Rum’un orada olması demektir. Bu bizim askerimiz için güvenlik sorunu yaratır. Güvenliğimiz etkileneceği için buna şiddetle karşı çıktık. Onlar da yolun yapımına karşı çıktı ve yol çalışması durdu.” dedi.