“Keşfet ki iyileş”
Tedavilerinde Bilişsel Davranış Terapisi ekolü kullanan Uzman Psikolog Irmak Çavuşoğlu Kanbur, zihinsel ve fiziksel sağlığın bir bütün olduğunu kaydetti ve ekledi:
** Uzman psikolog, kliniğinin adının ‘Discover to recover- keşfet ki iyileş’ olduğunu söyleyerek, ismin anlamına dikkat çekti. Çavuşoğlu, “İnsanlar bazen kendi içsel dünyalarına bakmaktan çekinip korkuyorlar.. ‘Keşfet’ buradan geliyor, çünkü kendimizi artılarımız ve eksilerimizle tanıyabilmeliyiz. Daha sonra farkındalık ile adımlar atıyoruz, iyi olan yolu seçiyoruz. Sonrasında zaten iyileşme kaçınılmaz oluyor.” dedi.
Emine Gül ÖZER
Uzman Psikolog Irmak Çavuşoğlu Kanbur, 30 yaşında genç bir psikolog olmasına rağmen, hayatına ve yaşantısına pek çok eğitim sığdırdı.
Ergenlik döneminde ve kendini keşfettiği yaşlarda bu mesleği yapmak istediğini anladığını kaydeden Çavuşoğlu, o zamandan itibaren kendini geliştirmek için adımlar attı.
Lisans ve yüksek lisans için İngiltere’nin yolunu tutan Çavuşoğlu, 2018 yılından beri uzman psikolog ve psikoterapist olarak kendi kliniğinde çalışıyor.
Çavuşoğlu, “Bilişsel davranış terapisi yaklaşımını kullanarak, ilaç tedavisi yapmadan, konuşarak, belirli ekollere ve yaklaşımlara bağlı olarak psikolojik bozuklukları ve ruhsal bozuklukları tedavi ediyorum” diyerek yöntemini özetledi.
“Psikolog olma hayalim ve isteğim ergenliğimde başladı”
Bu mesleğe yapmak istediğine, ergenlik çağında, kendini bilmeye başladığı anda karar verdiğini kaydeden ve hayali olduğunu belirten Çavuoğlu, hayallerinin peşinden koşarken yaptıklarını “o zamandan itibaren kendimi geliştirmeye ve bu alanda hangi ülkede okuyabilirim, hangi eğitimleri alırsam benim için daha iyi olur diyerek araştırmaya başladım. Araştırmalarım sonucu bu eğitimi İngiltere’de almanın yararlı olacağı kararına vardım.” ifadelerini kullandı.
Dünyada psikoloji alanına yön veren iki tane kuruluş olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Biri İngiliz Psikologlar Birliği diğeri Amerikan Psikologlar Birliği. İngiliz Psikologlar Birliği’nin onayladığı bir lisans programı İngiltere’de çıkınca ilk olarak orada psikoloji ve akıl sağlığı alanında lisans eğitimimi tamamladım. Daha sonra yüksek lisansımı Londra’da sinir bilimi alanında yapmak istedim.” dedi.
Alanına biraz farklılık katmak istediğini kaydeden Çavuşoğlu, “çünkü insanın zihinsel ve fiziksel sağlığı bir bütündür. Biri kötü olursa diğeri de etkileniyor. Aslında ben vücudumuz, beynimiz, zihnimiz içerisindeki kimyaların bizleri, bizim ruhsal sağlımızı nasıl etkilediğiyle ilgilide bir uzmanlık kazanmak istedim. Ama tabi ki psikoterapist olmak için bunlar yeterli değil. Bu alanda da benim için her zaman dünyada yaygın kullanılan bir terapi yöntemi olan, ‘bilişsel davranış terapisi’ üzerine yoğunlaştım. Onunla ilgili de 2-2,5 senelik bir eğitim sürecinden geçtim. İnsanlara, genç bireylere daha yararlı olmak için pedegoji eğitimimi tamamladım Kıbrıs’ta. Daha sonra da kliniğimi açtım. Hayat boyu eğitime de devam ediyorum.” şeklinde konuştu.
“Terapilerimde bilişsel davranış yöntemini kullanıyorum”
Kendisine gelen danışanları için ilk olarak bilişsel davranış terapi yöntemi yaklaşımını kullandığını belirten Çavuşoğlu, “Çok geniş bir şemsiyesi var, insanların duygu, düşünce, davranış kalıplarını anlayarak onların hangi psikolojik rahatsızlıklara sahip olduğunu bu kavramlar üzerinden tedavi etmeye odaklandığımız, içerisinde pozitif psikolojiden tutalım, nefes terapisi egzersizleri olan bir çok yan terapi de mevcut.” dedi.
“Discover to recover- keşfet ki iyileş”
Kliniğinin adını hem Türkçe hem İngilizce olarak kullandığını ve ismin ortaya çıkış hikayesini anlatan uzman Psikolog, “ortaya çıkış şekli İngilizce oldu ve eşim tarafından oldu. Discover to Recover’dır, Türkçe’ye çevirdiğimizde ‘keşfet ki iyileş’ anlamına geliyor.. Psikolojik rahatsızlıklar bazen tabu olarak bilinebilen, ya da bazen insanların kendi içsel dünyalarına bazen bakmaktan çekindikleri, korktukları zamanlar olabiliyor. Keşfet buradan geliyor, çünkü kendimizi her anlamda artı ve eksileriyle tanıyabilmeliyiz. Sonrasında farkındalık geliyor.. Farkındalıkla birlikte adımlar atıyoruz, kendimiz için iyi olan yolu seçiyoruz. Sonrasında zaten iyileşme kaçınılmaz oluyor. O yüzden bu ismi tercih ettim.” ifadelerini kullandı.
“18 yaş üstü bireylerle çalışmayı tercih ediyorum”
Kendi kliniğinde 18 yaş üstü bireylerle çalışmayı tercih ettiğini belirten Çavuşoğlu, hangi alanda hastalıklar üzerine çalıştığını ise, “bizim psikologlar olarak DSM 5 dediğimiz, ruhsal bozuklukların tanısı ve tedavilerini içeren bir kitabımız var. Bunun içerisinde 250’den fazla psikolojik rahatsızlık var. Danışan hangi rahatsızlıktan şikayetçiyse bu konuya yoğunlaşıyoruz. Depresyon, duygu durum bozukluklarıyla sıklıkla çalışıyorum.. Diğer taraftan anksiyete, Okb, panik bozukluk gibi insanların yaygın olarak bildiği, yeme bozukluğu ve uyku bozukluğu gibi alanlarda daha yoğun çalışıyorum.” dedi.
“Sosyal sorumluluk projeleri çok önemli”
Psikologlar olarak sosyal sorumluluk projelerinin kendileri için önemine dikkat çeken ve kendisinin de bu projelerde yer almayı sevdiğini belirten Çavuşoğlu, “bizler için, özellikle psikoloji alanını tanıtmak, bu alanda farkındalık yaratmak çok önemli. Bu sosyal sorumluluk projeleri ülkemizden bir tanesi, isim vermeyeyim ama gençlerin de bulunduğu, yardıma ihtiyacı olan kuruluşlar vardır. Bu kuruluşlar içerisinde ben de gidip psikolojik destekler sunuyorum. Kendi kliniğimde sunduğumun hiçbir farkı olmadan. Bir diğer yandan da hem röportajlara katılarak, hem televizyon programlarına katılarak, hem psikoloji alanının ne olduğunu, hem ne gibi çalışmalar yaptığımızı fark ettirmek istiyorum.” diye konuştu.
“Sosyal medyayı aktif olarak kullanmaya çalışıyorum”
İnsanların sıklıkla yaşadığı problemleri, tabularını yıkmaları için önemli mecralarda gündeme taşıdığını kaydeden Çavuşoğlu, “Sosyal medyayı aktif olarak kullanmaya çalışıyorum. O sayfada hem içerik üretiyorum, insanların sıklıkla yaşadığı sorunları ele alıyorum. Bazen insanlar psikolojik yardım almaktan çekiniyorlar, bununla ilgili zihinsel ve psikolojik sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya çalışıyorum. Nasıl ki hasta olduğumuzda, fiziksel sağlığımız için hastaneye gidiyoruz, zihin için de aynı şekilde olmalı.” ifadelerini kullandı.
“Ben mesleğe başladığım dönemde, psikologa gitmek, destek almak insanlar için hep bir tabuydu.” şeklinde konuşan Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Hatta kendilerine ‘ben hasta değilim neden psikologa gideyim ki’ gibi etiket yapıştırıyorlardı. Şu anki zamanda belki benim ve meslektaşlarımın sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar, teknolojinin gelişmesi, diziler, belki de psikolojik destek sürecinin daha fazla yaygınlaşmasına sebebiyet verdi. İnsanlar daha çok bilinçlendi ve farkındalığı arttı. Bunun böyle olmasından da çok mutluyum, ileri dönemlerde daha da bu algıların kırılacağını düşünüyorum.”
“Kişisel gelişim kitapları çok önemli”
Çok yoğun bir temposu olduğunu ve boş vakitlerini kaliteli geçirmeye çalıştığını vurgulayan Çavuşoğlu, “bazen o kaliteli dediğim şey yatıp müzik dinlemek, tv izlemek de olabiliyor. Ama bir taraftan kitap okumayı gerçekten çok seviyorum. Bu meslekle birlikte geliştirdiğim, edindiğim bilgilerle birlikte hayat beni eskiden daha fazla roman okurken, şimdi artık daha çok içeriğini sevdiğim kişisel gelişim kitaplarına yöneliyorum. Aylık olarak bir liste yapıyorum ve o listeye de sadık kalmaya çalışıyorum.” dedi.
KIBRIS okurları için kişisel gelişim kitabı önerisinde bulunan Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“‘Dört anlaşma kitabı’ herkesin okuması gereken bir kitap… “Neden bunu bana daha önce kimse söylemedi?” hayatta yaşadığımız sorunlarla nasıl baş edebileceğimize dair çok güzel detaylar veriyor. Çiftlere bir öneride bulunacaksam, “Sevgi Dili” kitabını öneririm. Her birimizin sevgi dili var ve ilişki içerisinde olduğumuz insanların ve kendimizin sevgi dilini bilmek, ilişkiyi zenginleştirir ve iyileştirir. Bir de bu kitabın gençler için “sevgi dili” olanı var… Onu da ailelere öneriyorum. Çocuklarının sevgi dilini öğrenen ailelerde daha az sorun, çatışma yaşanıyor. Kendimde sevgi dili kitabını hem kişisel hayatımda hem de kendi seanslarımda da sıklıkla kullanıyorum.”
“Bir psikolog önce kendi psikolojisini düzeltmeli”
Psikolog ve psikoterapi alanına yönelmek isteyen gençlere tavsiyelerde bulunan, uzman psikolog şu ifadeleri kaydetti:
“Ara ara bir araya gelişiyoruz aslında, özellikle üniversite öğrencileriyle.. Bu alan kişisel olarak, bu mesleği seviyor olan insanların severek seçmesi gerekiyor. Hem kendileri hem de danışanları için. Gerçekten güzel eğitimler alsınlar ve psikoterapi eğitimlerini ihmal etmesinler. Sadece lisans ya da yüksek lisans eğitimi alarak psikoterapist olamıyoruz. Kendi psikolog süreçlerinden geçsinler.. Bu aldıkları psikoterapi eğitimlerini kendi üzerlerinde uygulasınlar. Eğer bir psikolog kendisi belirli ruhsal bozukluklara sahipse, danışanlarına gerçekten yardımcı olma ve onları iyileştirebilme konusunda sorunlar yaşayabiliyor. Bu yüzden bir psikolog önce kendi psikolojisini düzeltmeli.”