Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Yöneticisi Mehmet Çetereisi, kuzu etine uygulanan narh kararını destekledi, benzerinin süt ve süt ürünlerine de uygulanmasını istedi.
Cemre CEMALİ
Bazı market ve kasaplarda kuzu etinin kilogram fiyatının 800 TL ile bin TL’yi bulması hükümeti harekete geçirdi. Kuzu eti için uygulanan narh ile kasapların satacağı kuzu etine tavan fiyat belirlendi.
Konu ile ilgili KIBRIS’a konuşan Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Çeteresi, “Hayvancı fiyatını sabitledi, görelim bakalım kasaplar bunu halka nasıl sunacak? Hükümetten de kararı açıkladığı gibi denetimini bekliyoruz.” diyerek et fiyatında olduğu gibi süt ve süt ürünlerinde de narh uygulanması gerektiğini vurguladı.
“Büyükbaş hayvan etini kapsamayacak”
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Çetereisi, bayrama sayılı günler kala halkın et alamadığına yönelik söylemleri üzerine hükümetin aldığı bir karar ile ete narh getirdiğini ifade ederek “Haklıdır da insanlar. Bundan dolayı Tarım Bakanlığı önderliğinde Bakanlar Kurulu ete narh getirdi, ancak bu büyükbaş hayvan etini kapsamayacak sadece kuzu etinde uygulanacak.” dedi.
Alınan bu kararla şu an kasaplarda kuzunun hangi kısmı olursa olsun 550 TL’nin üzerine satılmayacağını kaydeden Çetereisi, buna karşın salhanede bir yaşını geçmemiş kesilen her kuzu için 800 TL devlet desteğinin verileceğine dikkat çekti.
Çetereisi, kasapların serbest piyasayı savunduğunu ve halkı ucuza et alabilmesi için uzun zamandır ithal et izni verilmesini talep ettiğini ifade ederek “250 TL’den aldıklarında kendi maliyetleri 430 TL’dir. 550 TL’ye verdiklerinde yine 120 TL kâr marjları olacak. Kilogram başına bu iyi bir tutardır.” dedi.
Serbest piyasa denilerek bazı market ve kasaplarda kuzunun kilogram fiyatının 800 TL ile bin TL’yi bulduğunu anımsatan Çetereisi, “Şu an kasaplar kuzuyu halka 550 TL’ye sunmak zorundalar. Anlaşmamız bu noktada.” vurgusu yaptı.
“Canlı kuzunun fiyatını 250 TL’ye sabitledik”
Çetereisi, narh getirilmeden önce canlı kuzu fiyatının 250-280 TL aralığında değiştiğini söyleyerek hayvancının da iyi niyet göstergesi olarak canlı kuzunun fiyatının 250 TL’ye sabitlenmesini kabul ettiğini açıkladı.
Kasapların her zaman ‘hayvancı pahalı veriyor’ diyerek yükü hayvancının omzuna yüklediğini belirten Çetereisi, Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararı şu şekilde değerlendirdi:
“Bir nebze de olsa bu iş gerçekten kimin haklı olacağının göstergesidir. Hayvancı fiyatını sabitledi, görelim bakalım kasaplar bunu halka nasıl sunacak? Hükümetten de bu kararı açıkladığı gibi denetimini de bekliyoruz. Hayvancının zaten sütü kısıtlanmıştır, fiyatları kendileri belirliyorlar. Şu an ete de bir kısıtlama geldi, hayvancının ürettiği bütün mallar kısıtlanmıştır. Üstelik bütün girdi maliyetlerimiz hem serbest piyasada hem de döviz bazındadır.”
“Süt ve süt ürünlerine de narh uygulayın”
Çetereisi, bir yıldan beri gerçekleşen yüzde 82 oranındaki hayat pahalılığına rağmen, çiğ süte sadece yüzde 11 oranında zam yapıldığını belirterek “Bakanlıkta da söyledik nasıl ki denetim yapıyorsunuz ve ete narh uyguluyorsunuz süt ve süt ürünlerine de yapın. Görelim bakalım hayvancı mı fazla ister yoksa imalatçı mı? Halk hayvancıyı suçlamasın çünkü hayvancının bir suçu yoktur.” dedi.
Bu taleplerine karşılık olarak bakanlıktan çiğ süt fiyatı ile ilgili bir söz aldıklarını açıklayan Çetereisi, “1 Mayıs’tan itibaren çiğ süt fiyatı düzgün bir şekilde hesaplanıp iyileştirilecek. Bunu yaparken de ümidimiz ette yaptıkları gibi bu fiyata alınan çiğ sütün marketlerde de o fiyata satılması gerektiği için ona da narh gelmesini bekliyoruz.” şeklide konuştu.
“Güney’den et almaya devam ederse halk suçlu olur”
Güney’de yerli kuzunun kilosunun 15 Euro olduğunu, bizde de kuzuya ete uygulanan narhla kuzunun aynı fiyata geldiğine dikkat çeken Çetereisi, buna rağmen güneyden et alan vatandaşlar olursa bu konunun kasaplardan ve hayvancıdan çıkıp halkın suçlu olduğunu göstereceğini vurguladı ve şöyle devam etti:
“Oraya gidip de ne olduğunu bilmedikleri etleri 6-8 Euro’ya yerlerken; burada üretilen bir malı yediklerini sanmasınlar. İç piyasada kendi ülkelerinin üretimini desteklemek isterlerse artık Rum tarafından vazgeçip Türk tarafından kendi üreticisini desteklemeliler. Nasıl ki kendi üreticisi halkını düşünüyorsa halkının halkın da kendi üreticisini düşünmesini bekliyoruz. Yine güneyden et almaya devam ederlerse bu iş kasaplardan ve üreticiden çıkıp halkın suçlu olduğunu gösterecektir.”
