Başkal: Zor günlerimde dâhi ‘müzik’ hep var oldu!
Kıbrıslı Türk müzisyen, besteci ve şarkıcı Ayhan Başkal, Larnaka’dan İskele’ye uzanan zorlu hayat mücadelesinde, müzik tutkusundan asla vazgeçmedi ve önemli başarılara imza attı.
“Tefle eşlik ederdim”… Sanatçı kimliği ve müzik alanındaki başarılarıyla tanıdığımız Ayhan Başkal’ın müzikle tanışması, teyze çocuklarının ve ağabeylerinin kurduğu orkestrayla oldu. Orkestra çalışmalarını yakından takip ettiğini ve büyük bir merakla izlediğini anımsayan Başkal, zaman zaman gittikleri işlerde, onlara tefle eşlik etmeye çalıştığını gülümseyerek anlatıyor.
En iyi 100’de… Türkiye’de MESAM ve Amerika Universal Meslek Birliklerine üye olan Başkal, geçtiğimiz aylarda da MESAM tarafından ‘Barış Manço Onur Ödülü’nü aldı. Başkal’ın, 2010’da ‘Yanayım Yanayım’ isimli şarkısı 15 dilde seslendirilerek bir rekora imza attı. Şarkı internet üzerinde 40 milyonun üzerinde tıklama alırken, BRT tarafından da bütün zamanların en iyi 100 listesinde yer buldu.
Kıbrıslı Türk müzisyen, besteci ve şarkıcı Ayhan Başkal, Kıbrıs’ın en çalkantılı yıllarında dünyaya geldi.
Çocuk yaşta ailesinin bütçesine destek olmak için de hem okuyup hem çalıştı.
Başkal’ın ilkokul yıllarında başlayan müzik tutkusu ve öğrenme merakı, askerlik yıllarında bando bölüğündeki göreviyle de daha ileriye taşındı.
Askere gitmeden önce nişanlı olan Başkal, askerlikten sonra eşi Şenay Hanım’la evlenerek yuva kurdu. Çiftin Ziya isminde bir evlatları oldu.
O zor yıllarda evine ekmek götürme ve evladını yetiştirme gailesi arasında, müziğini icra etmekten de asla vazgeçmedi.
Zorluklara karşı hep mücadele veren ve dik duran Başkal, şimdilerde bu başarılarının meyvelerini topluyor.
KIBRIS Gazetesi’ne konuşan Başkal, ‘nerden nereye!’ ifadesini kullanarak, hayatını ve müzikteki ilerleyiş yıllarını anlattı.
“Her erkek gibi babam da askerdi”
Larnaka’da 1962’de dünyaya gelen Ayhan Başkal, beş erkek, iki kız toplam yedi kardeşti.
Doğup büyüdüğü Larnaka’yı henüz 10 yaşındayken terk etmek zorunla kalarak, ailesiyle birlikte Güney’den Kuzey’e göç etti.
Yeni bir hayat kuran aile ilk iş olarak çocuklarını okula kaydettirdi.
Ayhan Başkal’da ortaokul ve lise eğitimi için Bekirpaşa Ticaret Kolejine başladı.
Kıbrıs’ın en zor ve çalkantılı dönemlerine şahitlik eden Ayhan Başkal, “her erkek gibi babam da askerdi” diyerek, o günlere dair hafızasına kazınanları, arada ufak tebessümlerle arada da gözleri buğulu bir şekilde aktarıyor.
İlkokul bitene kadar çalıştım
Babasının bisiklet dükkanı olduğunu belirten Başkal, “Tüm erkek çocukları gibi ben de, okuldan sonra babama yardım etmek için bisiklet dükkanına gidiyordum.” dedi.
Fakir bir aile olduklarını ifade eden Başkal, “Genellikle ağabeylerimin küçülen elbiselerini giyer, eskiyen okul malzemelerini sırayla kullanırdık. Evin gelirine katkıda bulunmak için de ilkokul bitene kadar berberlik, garsonluk, babutsa satıcılığı gibi işlerde çalıştım. Son olarak ise sevdiğim meslek olan sandalyecilik yapımına giriştim. İleriki yıllarda, bana birçok işte el becerisi kazandıran tahtayla tanıştım.” şeklinde konuştu.
Orkestraya tefle eşlik ettiği günler…
Sanatçı kimliği ve müzik alanındaki başarılarıyla tanıdığımız Ayhan Başkal, müzikle tanışması teyze çocuklarının ve ağabeylerinin kurduğu orkestrayla oldu.
Orkestra çalışmalarını yakından takip ettiğini ve büyük bir merakla izlediğini anımsayan Başkal, zaman zaman gittikleri işlerde, onlara tefle eşlik etmeye çalıştığını gülümseyerek anlatıyor.
Merakla başlayan ve zaman içinde tutkuya dönüşen müzik serüveni, Başkal’a yıllar sonra birçok ödül ve başarı getireceğinden, o günlerde habersizdi.
İlk gitar ve ilk sahne deneyimi
Ayhan Başkal, çocukluk anılarına uzanan konuşmasında, daha 9 yaşındayken abisine ait gitarın tellerini kopardığını anlatıyor.
Yaşanan bu olay karşısında, abisinin kendisine hiç kızmadığını da belirterek, onu rahmetle anıyor.
Başkal konuşmasında, sahip olduğu ilk gitarını ve ilk sahne deneyimini aktarıyor:
“İlk gitarımı rahmetlik abim hediye etmişti. Kırık dökük bir şeydi, ama neredeyse yarım asır hayatımı değiştiren, yönlendiren ve anlam katan bir değer oldu. Gece gündüz elimden düşmez komşuların başını şişirir ve azar işitsem bile yine de çalmaya devam ederdim. Yaklaşık 1977 yılına, yani üç yıl kadar bu çalışmalarım devam etti.
Liseye gittiğim dönemde, okul müsameremiz vardı. Rahmetli hocam Ali Kılıç benim de sahnede gitar çalıp şarkı söylememi istedi. O gece üç eser seslendirdim. İki tanesi ‘Seviyorum, Garipler’ benim bestelerimdi. İlk sahne deneyimim olmuştu.”
Eşim en büyük destekçim
Ayhan Başkal, müsamere sonunda, orkestrası bulunan Hasan Uluel’den iş teklifi aldığını ve o yıllar da meşhur olan Mağusa Hendek pavyonunda sahneye çıkmaya başladığını anlatıyor.
Düğün, sünnet, restoran derken, 1980’de de liseyi tamamlayıp askere giden Ayhan Başkal, “Bando bölüğüne seçildim. Teorik eğitimimi de orda aldım. Önce sürgülü Trombon sonra da vurgulu nefesli ne varsa öğrenmeye çalıştım” diyerek, müzikteki gelişimini paylaştı.
Askerlik yıllarında yeni nikah olduğunu da belirten, Başkal, “Eşim aynı okuldan tanıdığım çok güzel bir kızdı. Tam benim kafadaydı ve hayatımızla ilgili her kararda beni destekledi.” dedi.
Eşinin kendisine olan desteğinin altını çizerek söyleyen Başkal, o yıllarda beste sayısının dörde çıktığını ve “Babutsa” şarkısında ün kazandığını söyledi.
Mutsuz ve fakirdim!
Askerlik bittikten sonraki aşamayı “bocalama dönemi” olarak nitelendiren Ayhan Başkal, 1982’nin hafızasında ‘kötü bir yıl’ olarak yer aldığını paylaşıyor.
Başkal, o zor yılları anlatıyor:
“Sadece müzikle geçinilemeyeceğini biliyordum. Evliydim… İkinci bir iş olarak mesleğim olan sandalyecilik yapmaya karar verdim. Dükkan açtım, ancak bir yıl bile sürmeden iflas ettim. Ganimet dururken kimse sandalye almazdı çünkü. Kayınpederin torpiliyle bir fabrikaya girdim, olmadı. Bir otelde resepsiyon görevlisi oldum yine olmadı. Bir arkadaşımla kuyu kazma işine sonra da inşaatlarda amelelik yapmayı da denedim, o da olmadı. Mutsuz ve fakirdim. Tek mutluluğum evimde kurduğum küçük kayıt stüdyosu ve şarkılarımdı.”
İngiltere ve torpille iş!
Ayhan Başkal konuşmasında, 1980’lerde ailesinin neredeyse tümünün İngiltere’ye göç ettiğini belirtiyor.
Kısa bir süre sonra da, İngiltere’deki ailesinden davet aldığını, ilk başlarda bu davete karşı direndiğini ama sonunda evet demek zorunda kaldığını söylüyor.
Aşık olduğu memleketini geride bırakan Ayhan Başkal, o günlerde yaşadıklarını şöyle aktarıyor:
“Çok direndim fakat sonunda eşimle İngiltere’de yaşamaya karar vermek zorunda bırakıldık. Orada abimin evine yerleştik. Altı ay kadar hayata tutunmaya çalıştık. Ben uyurken eşim, eşim uyurken de ben işe gidiyorduk. 1985’te geri döndük. Yine yokluk yılları başladı. Beste sayım on iki ve ben hâlâ küçük stüdyomda çalışıyorum. 1989 yılında abimin vefatıyla tekrar İngiltere macerası başlar. Yine geri dönüş ve bu sefer yine torpille Elektrik Kurumuna sayaç okuyucu tahsildar olarak işe alındım. Artık sevmediğim bir işi yapmak zorundaydım ama en azından çocuğuma ve eşime ekmek götürebiliyordum. Emekli olana kadar otuz yıl buna da katlandım.”
Ayhan Başkal, ailesinin sevgisi, desteği ve müziğin gücüyle de tüm zorlukların üstesinden gelerek bugünlere geldi.
Zaman içinde de stüdyosunu teknik olarak büyüten Başkal, şimdilerde başarıları ile hafızalara kazınan Kıbrıslı Türk müzisyen, besteci ve şarkıcı olarak hayatına devam ediyor.
Bir başarı öyküsü…
Ayhan Başkal, birçok sivil toplum örgütlerinde üyelik ve başkanlık yapmış bir isim… Telif hakları konusunda birçok çalışmaları bulunuyor.
KKTC’deki bir üniversite tarafından da 2015 yılında “Yılın Müzik Adamı” ödülünün sahibi oldu. Birçok beste yarışmasında da birincilik ve ikincilik ödülüne laik görüldü. Toplamda 300 civarında diploma, plaket ve başarı belgesi var.
Türkiye’de MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) ve Amerika Universal Meslek Birliklerine üye olan Başkal, geçtiğimiz aylarda da MESAM tarafından ‘Barış Manço Onur Ödülü’nü aldı.
Başkal, 2010’da ‘Yanayım Yanayım’ isimli şarkısı 15 dilde seslendirilerek bir rekora imza attı. Şarkı internet üzerinde 40 milyonun üzerinde tıklama alırken, BRT tarafından da bütün zamanların en iyi 100 listesinde yer buldu.
Altın belgesel, marş ve filmlerde kullanılanların yanı sıra toplamda 181 eseri bulunan Başkal, Avustralya’dan İngiltere’ye kadar birçok ülkede konserler verdi. Birçok sanatçıya eşlik eden Başkal, birçok esere de aranjörlük de yaptı.
Ayhan Başkal sevgili eşi Şenay Hanım’la 43 yıldır aynı yastığa baş koymaya devam ediyor. Mutlu evliliklerinden Ziya isminde bir oğulları bulunuyor. Ayhan Başkal gibi besteci ve müzisyen olan oğlu Ziya da evli ve iki çocuğu var.