Küresel piyasalar Fed ve ABD borçlanma planına odaklandı
Küresel piyasalarda tüm dikkatler Fed’in faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarına çevrildi. Piyasalar açısından ABD’nin borçlanma programı da kritik gelişmeler arasında ön sıralarda yer alıyor.
Wall Street, Orta Doğu’da jeopolitik gerilimin tırmanması, tahvil getirilerinde yaşanan yükseliş ve Fed’in faiz patikasına ilişkin belirsizliğin etkisiyle zorlu bir ayı geride bıraktı.
S&P 500 aralıksız üçüncü aylık düşüşünü yaşadı ve pandeminin etkili olduğu 2020 başından bu yana en uzun aylık düşüş serisine imza attı.
Küresel piyasalar yeni işlem gününde Fed kararı ile ABD Hazinesi’nin borçlanma planını beklerken ABD vadeli endeksleri ekside. Japonya Merkez Bankası’nın ultra gevşek para politikasına büyük ölçüde bağlı kalacak kararlar açıklamasının ardından dün euro karşısında 15 yılın en düşük seviyesine inen Japon yeni, bu sabah ise Japonya’da bir numaralı kur yetkilisi olarak görülen Maliye Bakanı Yardımcısı Masato Kanda’nın “gerektiğinde müdahale etmeye hazırız” açıklaması ile toparlandı.
MSCI Asya Pasifik Endeksi Japon hisseleri öncülüğünde yaklaşık yüzde 1 arttı. Japon Topix endeksi bir yılda gördüğü en güçlü günlük yükselişi kaydetti. Japon Nikkei 225 yüzde 2 artıda işlem gördü.
Çin Merkez Bankası’nın likidite adımı ve ülkede açıklanan zayıf PMI verisi sonrası Hong Kong Hang Seng ve Çin CSI 300 yatay. Salı günü yüzde 0,44 yükselen Bloomberg Dolar Endeksi bu sabah fazla değişim göstermedi.
Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları bekleniyor
Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi Fed’in faiz aralığının yüzde 5,25-5,50’de bırakılması yönünde.
Fed Başkanı Jerome Powell kararın ardından basın toplantısı düzenleyecek. Beklentinin gerçekleşmesi halinde Fed aralıksız ikinci toplantısında faiz değişikliğine gitmemiş olacak.
Bloomberg Economics ABD Başekonomisti Anna Wong’a göre her ne kadar çekirdek enflasyon Eylül ayında hızlı yükseldiyse de, yaz boyunca enflasyonda görülen düşüş, yıl sonunda çekirdek PCE enflasyonunun muhtemelen Fed’in son tahmininin altında kalacağı anlamına geliyor ve bu da yetkililerin nihai bir faiz artırımının gerekip gerekmediğine karar vermeden önce biraz beklemesine olanak sağlıyor.
Bununla birlikte Wong, “Faiz oranlarını sabit tutsa bile, Fed’in son dönemde ekonomik aktivitede gözlenen yukarı yönlü sürpriz nedeniyle sıkılaştırma söylemini sürdürmesi muhtemel” değerlendirmesinde bulundu.
Yine de Bloomberg Economics işgücü piyasasının yılın geri kalanında hızlı bir şekilde soğumasını bekliyor; bu nedenle Fed’in 2023’te tekrar faiz artırımı yapacağını düşünmüyor.
Wong, Powell’ın, uzun vadeli tahvil getirilerinde devam eden artışın, bir veya iki faiz artırımının yerine geçebileceğini söylemesini beklediklerini de belirtti.