Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerlerken, meslekler de bu hıza göre değişim sağlıyor. Dijital oyun tasarımcılığı gençler için cazip bir meslek halini alıyor
Engel yok… ARUCAD Dijital Oyun Tasarımı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yunus Luckinger, dijital dünyada engellerin ortadan kalktığını ifade ederek, “Ülkemizde ambargolar sürekli konuşuluyor. Ancak oyun alanında sınırlama yoktur. Bir oyunu geliştirip mobile yüklendiğiniz zaman isteyen kişi istediği yerde o oyunu indirebilir.” dedi.
“Devlet desteklemeli”… Oyun tasarımcılığını önü açık bir meslek olarak niteleyen Luckinger, KKTC’de de oyun tasarımcılarının olduğunu ve sektörün desteklenmesinin önemine dikkati çekti. Luckinger, “Oyun sektörünün Kıbrıs’ta gelişmesini istiyorsak bunun için teşviklerin oluşması gerekiyor.” diye konuştu.
Ezgi ÇELİK
Yeni dünya düzeninde meslekler de değişmeye başladı. Bunların başında da dijital oyun tasarımı geliyor. Dijital oyun tasarımı ve pazarı, teknolojinin hızla ilerlemesi ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte muazzam bir büyüme ivmesi yakaladı. Dünya genelinde milyonlarca oyuncunun tutkusu haline gelen dijital oyunlar, hem eğlence sektörünün hem de ekonominin önemli bir parçası haline geldi. Son yıllarda, dijital oyunların küresel pazar hacmi ise sürekli genişleyerek milyarlarca dolarlık bir endüstri haline geldi. Özellikle mobil oyunlar, bu büyümede önemli bir rol oynuyor.
Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi, Dijital Oyun Tasarımı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr.
Yunus Luckinger, oyun sektörünün her geçen yıl büyüyerek ilerlediğine dikkati çekiyor. Dijital oyun tasarımında mesleğin önünün açık olduğuna işaret eden Luckinger, bölümle ilgili merak edilenleri, oyun sektörüne ilişkin gelişmeleri KIBRIS’a anlattı.
“Mesleğin önü açık”
Dijital oyun tasarımının aslında birçok alanın birleşmesi ile ortaya çıkan bir disiplin olduğunu belirten Luckinger, öğrencilerin programcılık, hikaye anlatımı, modelleme, çizim, animasyon gibi alanlarda farklı dersler aldığını dile getirdi. Luckinger, 4 yıllık eğitim programına sahip olan bölüme öğrencilerin portfolyo ve görüşme ile alındığını ayrıca Türkiye’den gelen öğrencilerin ise sınav puanlarına bağlı olarak yerleştirildiğini kaydetti.
Bölümün 3 buçuk yıldır kurulduğunu ve henüz ilk mezunlarını vermediğine işaret eden Luckinger, her yıl bölüme başvuran öğrenci sayısının katlanarak arttığını söyledi.
Oyun sektöründe şu an en büyük eksikliğin yazılımcı, modelleme ve animasyon kanadında olduğuna işaret eden Luckinger, “Biz okulumuzda bu alanlarda ders vererek açığı kapatmaya çalışıyoruz.” dedi.
“Tarih ve mitoloji bilgisi şart”
Oyun oynamanın birçok kişi için bir tutku olduğunu dile getiren Luckinger, ancak oyun oynama ve oyun yaratmanın farklı şeyler olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Oyun oynamayı sevebilirsiniz ama oyun yapmak için gerekli olan kısımları geçmemek gerekir. Senaryo, oyun dünyaları yaratmak, modelleme yapmaksa ilginiz bilmeniz gereken şeylerin arasında mitoloji ve tarih var olmalıdır.”
Luckinger, yaratılan oyunların birçok sektörü de etkilediğine işaret ederek, “Örneğin oyun senaryolarının artık sinemaya uyarlanmaya başladığını görebiliyoruz. Öte yandan antik kentlerin hikayesi de dijital oyunlara taşınabilmektedir.” dedi.
“Kıbrıs dünyaca ünlü oyunda yer aldı”
Kıbrıs’ın barındırdığı antik ve kültürel ögelerle birçok oyunun hikayesine ev sahipliği yapabileceğine vurgu yapan Luckinger, “Kıbrıs’ın belli bölgesi Assassin’s Creed oyununda mesela yer almaktadır. Kıbrıs’ta inanılmaz bir tarihi yapı var. Kıbrıs’ın mevcut durumuna bakınca bile eşsiz bir yapı görebilirsiniz. Bir ada ikiye ayrılmış durumda, uzlaşı yok. Bir oyun için bu ilginç bir konu olabilir. Ancak bu konuyu ya da başka oyunları ele alırken etik taraflarına da muhakkak dikkat edilmelidir. Nasıl yansıtılırsa daha uygun olabilir? Bunların etik çerçevede düşünülmesi gereklidir.” ifadelerini kullandı.
“Oyun sektörü devlet eliyle desteklenmeli”
KKTC’de de oyun tasarımcıları olduğunu ve bu alanda birkaç oyun şirketinin ülkemizde kurulmaya başladığına dikkati çeken Luckinger, şu sözlerle devam etti:
“Oyun sektörünün Kıbrıs’ta gelişmesini istiyorsak bunun için teşviklerin oluşması gerekiyor. Bunları destekleyecek bir altyapı kurulmalıdır. Sektör büyük kar sağlayabilecek hacme sahiptir. Araştırılırsa birçok ülkenin sektörün gelişimi için destek uyguladığını görebilirsiniz. En son Suudi Arabistan 5 Milyon Dolarlık bütçe ayırdı. Bu rakamlar ülkemiz açısından bakınca yüksek olabilir ama herhangi bir teşvik büyük bir avantajdır. En basitinden Teknopark tarzı bir çalışma alanı yapılabilir. Diğer yandan şirketler için düşük vergi uygulanabilir. Örneğin Türkiye’de sektör önce İstanbul’daydı ancak Bursa’ya kaymaya başladı. Bunlar maliyetlerle alakalı geçişlerdir. Destek alanında atılacak bir adım hem motivasyon hem de insan getirir.”
“Oyunlar ambargoyu aşıyor”
Dijital dünyada engellerin ortadan kalktığının altını çizen Luckinger, “Ülkemizde ambargolar sürekli konuşulan bir şey. Ancak oyun alanında o sınırlama yok. Bir oyunu geliştirip mobile yüklendiğiniz zaman onun sonu gelmez. İsteyen kişi istediği yerde o oyunu indirebilir.” diye konuştu.
“Oyunlardaki tarihi yapılar merak uyandırabilir”
“Ülkenin öne çıkan yapılarının oyunlarda kullanılması turizme etki eder mi?” sorusuna Luckinger, şu sözlerle yanıt verdi:
“Oyunlarda tarihi kısımlar kullanılır ama belli bir yerde de yaratıcılık girdiği için kesin olarak burası oyundaki yer diyebileceğimiz bir yapı olmayabilir. O nedenle burada oyunun yapım amacı çok önemlidir. Eğer reklam amaçlı yapıldıysa başka şekilde tasarlanır. Hikayenin bölgede geçmesi ve bir kısmına da yaratıcılık ekleneceği için bu da merak uyandırabilir.”
Luckinger’den ebeveynlere önemli uyarı
Oyun oynamanın keyifli bir aktivite olduğunu ancak abartılamaması gerektiği konusunda da uyarıda bulunan Luckinger, “Burada ailelere önemli görevler düşmektedir. Önemli olan kısıtlamadan ziyade yönlendirmedir. “Oyun oynamaktan zevk alıyorsun peki neden kendin bir şey geliştirmiyorsun?” şeklinde teşvik etmek doğru olur. Elbette oyun yaparak başlamak zorunda değilsiniz. Mesela oyunlarla ilgili bir karakter yaratın. Bu oyuna ben böyle bir karakter yaratırdım ya da bu oyunu oynayacak olsaydım böyle bir özellik eklerdim olmasını isterdim şeklinde. Böylece planlama yaparak yaratıcı düşünme özelliği geliştirilebilir ve avantaj sağlar.” dedi.
Yapay zekanın gelişmesinden dolayı oyunlarda birçok yeni olanak açıldığını kaydeden Luckinger, yapay zeka kullanarak oyun karakterlerinin kendi hayatlarının oluşturulacağı bir evreye gelindiğine işaret etti.
KIBRIS muhabiri sanal gerçekliği deneyimledi
Sanal gerçekliğe de değinen Luckinger, “Sadece sanal gerçeklik değil artırılmış gerçeklik var. Mesela hazine avı oyununu düşünün. Gözlüğü takıp etrafınıza bakınca birden bire bulunduğunuz odanın bir yerinde hazine görüyorsunuz…” ifadelerini kullandı.
Microsoft tarafından geliştirilen HoloLens 2 ile muhabirimizin artırılmış gerçeklik deneyimini test etmesini sağlayan Luckinger, sadece gözlüğü takarak görülen ejderha, bulut, lav topu gibi figürleri odanın içerisindeymiş gibi yaşadı.
