Ayten Benli: Hayatta keşkeleriniz değil, iyikileriniz olsun
Yapılan her işin aşkla severek yapılmasını ve gençlerin cesur olmasını isteyen rekortmen milli master atlet Ayten Benli:
“Kadınlar olarak bizler kendi istek ve duygularımızı bastırmamalıyız, mücadele etmeliyiz. Ben hiçbir zaman keşke yapsaydım demeyi değil, iyi ki yaptım demeyi tercih ederim.”
“Gençler cesur olsunlar, korkmadan isteklerini ortaya koyarak, saygı çerçevesi içerisinde hayatlarını istedikleri alanlarda korkusuzca yaşasınlar. Yapacakları işleri severek, isteyerek ve aşkla yapsınlar.”
Pınar SAVUN
Master atlet ve birçok şampiyonluğa imza atan Ayten Benli ile evinde bayram hazırlıklarını yaparken konuştuk. Ayten Hanım ile bir yandan sohbet ederken diğer yandan da pilavuna, kabak böreği ve Gönyeli lokumu yaptık. Yılların sporcusu Ayten Benli’nin on parmağında on marifet var. Ayten Hanım, sohbet arasında hamur işlerini yaparken şarkılar da söyleyen, kabına sığmayan, 62 yaşında neşeli, cıvılı cıvıl, hayat dolu bir kadın. Üniversiteye giderek beden eğitimi öğretmenliği okuyamamanın üzüntüsünü hala yaşıyor olsa da Ayten Hanım master atletizminde Türkiye, Balkan, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında önemli başarılara imza attı. Dünya şampiyonasında finale kalmasını büyük bir gururla anlatan Ayten Hanım burada kırdığı Balkan rekorları ile tarihe geçti. Birçok Türkiye rekorunun sahibi de olan, haftanın dört günü düzenli olarak antrenman yapan Ayten Hanım, sürekli kendisi ile yarışan ve daha iyisini başarmaya çalışan bir kişiliğe sahip. Gün içerisinde torun bakan Ayten Benli hayat felsefesi olarak keşkeleri olmayan iyikileri olan ve korkusuzca yaşamayı benimsemiş biri. Kızı da kendisi gibi atletizmde rekor kıran Ayten Hanım’ın oğlu da babası gibi futbolcu olmuş. “Sırada torunlar var. Onların da başarılı birer sporcu olacağına hiç şüphem yok.” diyen Ayten Benli, her yaşta herkesin spor yapması gerektiğini söyledi. Gelin bu hayat dolu kadın ile yaptığımız güzel sohbeti birlikte okuyalım.
Pınar Savun: Ayten Benli kimdir?
Ayten Benli: 1962 yılında Gönyeli’de doğmuş, 6 kardeşin 4 numarası olan bir kişidir. Hayatı, insanları, canlı olan her şeyi çok seven biridir.
Pınar Savun: Spor hayatınız nasıl başladı?
Ayten Benli: Spor hayatım ilkokulda başladı ve bugün de devam etmektedir. Spor yapmak benim hayatı yaşama biçimidir. Sporu çok severek yapıyorum.
Pınar Savun: Yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?
Ayten Benli: İlkokuldaki Ziya Hocam beni keşfetti. Bizler o günlerde kızlı erkekli yarışlar yapardık. Yusuf Ziya Hoca bize ilk üçe girecek olan kızların erkeklerle de yarışacağını söyledi. Ben iyi bir derece yaptım. Hocam bana yarışlarda okulu temsilen gideceğimi söyledi. Ben o zaman beşinci sınıf öğrencisiydim, ilkokul da altı yıldı. Takım içinde en küçük bendim ve çok heyecanlanmıştım. O heyecanı bugün hala yarış öncelerinde üzerine koyarak yaşıyorum. Her yeni yarış beni daha çok motive eder. Çevrem ve ailem de beni yarışmalar öncesinde olumlu motive eder. Bu da bende farklı bir heyecan yaratır.
Pınar Savun: Ailenizde başka sporcu var mıydı?
Ayten Benli: Yoktu. Aslında kız kardeşim Kıymet Damdelen çok büyük bir yetenekti ama onun şanssızlığı babamızın onu okula göndermemesi oldu. Göndermediği için de kız kardeşim o yeteneğini gösteremedi. O da çok hızlı ve yetenekli idi ama o yeteneğini gösterecek fırsatı bulamadı. İki kız kardeşimi o günkü koşullarda babam okutmadı. O dönemde kızların okumasına gerek olmadığı, evde kalıp dikiş, nakış yapmalarının daha doğru olduğuna dönük bir anlayış vardı. Onlar bu nedenle okula gidemedi. Ama benim okumam için en büyük desteği de onlar verdi. Babam beni de okula göndermek istemedi. Ama hocaların girişimi ve kız kardeşlerimin desteği ile okula gittim.
Pınar Savun: Üniversiteye gittiniz mi?
Ayten Benli: Hayır gitmedim, o dönemde Türkiye’de öğrenci olayları vardı. Ailem gitmemi istemedi. Gidebilseydim beden eğitimi öğretmenliği okuyacaktım. Keşke gitseydim. Üniversiteye gidemeyince okul müdürü Yusuf Ziya Bey beni Kız Lisesine, bu okul daha sonra 20 Temmuz Lisesi oldu, sekreter olarak aldı.
Pınar Savun: Okul sonrası spor hayatınız nasıl devam etti?
Ayten Benli: Devam etmedi. Bir süre spordan koptum. Aktif olarak devam edemedim. Bir tek Gönyeli Spor Kulübünde voleybol takımını kurduk ve burada güzel temsiliyetlerimiz oldu. Hiç şampiyon olmadık ama köyümüzü çok güzel temsil ettik. Voleybolu üç yıl yapabildik.
Pınar Savun: Spor hayatınız voleybol takımı sonrasında ne zaman tekrar aktif hale geldi?
Ayten Benli: Master atletizmine kızımın teşviki ile 2007’de başladım, yarışmalara katılmaya da 2008’de. Aslında ben master atletizminin ne olduğunu hiç bilmezdim. Master atletizm 35 yaşından sonra yetişkinlerin profesyonelce antrenmanlar yaparak hazırlandıkları ve yaş gruplarına göre birbirleriyle yarıştıkları bir spordur. Böylece aktif olup, atletizm ve spordan kopmazsınız. Gençliğinizde yaşadığınız heyecanın devamını getirirsiniz. Ben master atletizmde Türkiye’yi temsilen Balkanlarda, Avrupa’da ve Dünya Şampiyonasında yarıştım. Bundan büyük bir keyif aldım ve heyecan duyuyorum. Master atletizmde yarışlar yaş gruplarına göre ayrı ayrı yapılıyor. 90 yaşında biri kendi yaş grubu ile yarışıyor örneğin. Ben onların yarışlarını seyretmekten de büyük zevk alıyorum. Onların bitiş çizgisine varmak için gösterdikleri azim gerçekten takdire değerdir. Tabii ki bunu çok kısa sürede hazırlanarak yapmıyorlar. Bir alt yapıları var ve yıllarca disiplinli bir şekilde spor yaparak kendilerini hep hazır tutarak bunu başarıyorlar.
Pınar Savun: Master atletizme başlamış olmanız o dönemde çevreniz tarafından nasıl karşılandı?
Ayten Benli: Bazıları bundan rahatsızlık duydu. Ben çevreye kulaklarımı tıkarım. Eşim de ilk başta bu fikre karşı çıktı. Ama ben buna itiraz ettim ve onu ikna ettim. Bir kadın olarak bizler kendi istek ve duygularımızı bastırmamalıyız, mücadele etmeliyiz. Ben hiç bir zaman keşke yapsaydım demeyi değil, iyi ki yaptım demeyi tercih ederim. Bu benim için çok önemlidir ve bunu çocuklarıma da söylerim. Şu anda kızımın sayesinde 2007’de başladığım master atletizme hala devam etmekteyim ve çok mutluyum.
Pınar Savun: Antrenmanları nasıl yapıyorsunuz?
Ayten Benli: Kızımla oğlum sporcu olduğu için benden antrenman yaparken kendilerini arkadaşlamamı isterlerdi. Ben de formuma dikkat etmem gerektiği için hep koşmak isterdim. Koşmayı çok severim. Gider kızımla ve oğlumla koşardım. Hem koşardık, hem sohbet ederdik. Oğlum futbolcuydu, özel olarak futbol antrenmanı yapması gerektiği için gider birlikte yapardık. Ben kaleci olurdum, attığı topları koşarak toplardım. Bu da benim için bir antrenman olurdu. Onlarla eğlenirken formumu da korudum. Master atletizm yarışmalarına hazırlanırken antrenmanları kendim yaparım. Bir hocam var o bana program verir, o program doğrultusunda disiplinli bir şekilde kendimi hazırlarım. Hocam Lefke Avrupa Üniversitesinde öğretim görevlisidir. Haftada dört antrenman yaparım.
Pınar Savun: Master atlet olarak yarışmak size ne hissettirir?
Ayten Benli: Master atletizmi küçük beklentilere karşın çok büyük heyecanların yaşandığı bir yerdir. Gönyeli Belediyesi bana yaptığım sporda destek veriyor ve bu da beni mutlu ediyor. Yarışmaya giderken başarı elde etmek için giderim ve tamamen profesyonelce hareket ederim. Yarışmalarda hem temsiliyet yapıyorsunuz hem de emek veriyorsunuz. İyi bir derece yaptığım ya da bir rekor kırdığım zaman çalışmalarımın karşılığı almış oluyorum. Balkanlarda kırmış olduğum rekorlarım var. Geçen yıl 60 metrede rekor kırmıştım, bu yıl daha iyi bir derece yaptım. Bu da yarışlara çok çok iyi çalışıp hazırlandığımı gösteriyor. Kısmetse bu yıl İsveç’teki dünya şampiyonasına katılmak isterim.
Pınar Savun: Yarışmalara kiminle gidersiniz?
Ayten Benli: Türkiye adına yarışmalarda yer alırım. Kızım, oğlu ya da eşimle giderim. Masraflarımızı biz kendimiz karşılarız. Ufak tefek katkılar yapılıyor ama yol ve konaklama giderlerimizi biz karşılıyoruz. Bu yıl ilk kez devletten bana bir çift spor ayakkabısı alındı. Ben bir katkı alsam da almasam da spor yapmaya devam edeceğim. İnanıyorum ki yaptığım sporla benden sonra gelenlere iyi bir model oluyorum. Gençlere ve çocuklara örnek olmamız lazımdır. Bu arada Hasan Kasap arkadaşımız da master atletlerde yarışıyor. O da son zamanlarda Avrupa yüksek atlamada çok güzel bir başarı elde etti. Birinci oldu, şampiyon oldu. Türkiye adına yarıştı ve Balkan rekoru kırdı.
Pınar Savun: Günlük rutininizi anlatır mısınız?
Ayten Benli: Çok erken uyanırım. Sabah saat 06.00’da kalkarım. Uyandıktan hemen sonra ilk iş dışarıya çıkıp tavuklarıma bakmak olur. Sonra eşimle birlikte kahvaltımızı yaparız. Daha sonra gidip torunumu alırım ve annesi gelene kadar torunumla zaman geçiririm. Annesi işten gelince kendime zaman ayırır, sporum için sahaya gider ve bir buçuk saate yakın antrenman yaparım. Kış gecelerinde televizyon izlemeyi tercih ederim. Survivor izlerim. Mavi takımı tutarım. Bu arada genç olaydım böyle bir programa katılmak isterdim.
Pınar Savun: Katıldığınız yarışmalarda sizi etkileyen unutamadığınız bir anınız var mı?
Ayten Benli: Fransa’da Lyon kentinde katıldığım Dünya Şampiyonasında finale kalmış olmamı hiç unutamam. Dünyaca ünlü master atletlerin arasında finale kalmak benim için unutulmaz bir anıdır. Bu yarışmada yedinci geldim ama şampiyon olmuş kadar sevindim. Bir de uzun atlamada 8.88 metre atlayarak Balkan rekorunu kırmış olmam benim için unutulmaz bir andı.
Pınar Savun: Hayatınızda sizi en çok etkileyen olay nedir?
Ayten Benli: Anne olmak.
Pınar Savun: Anne olmak mı, anneanne olmak mı daha duygusal?
Ayten Benli: Anneanne ya da babaanne olmak. Torun sahibi olmak bambaşka bir duygu.
Pınar Savun: Sizi şaşırtan bir şeyi söyler misiniz?
Ayten Benli: Dünya şampiyonasında 3 adımda finale kalmak.
Pınar Savun: En çok hangi yönünüzle gurur duyarsınız?
Ayten Benli: Her yönümle gurur duyarım ama en çok insanlara olan sevgim ve paylaşımcı olmamla, insanlara olan yaklaşımımla gurur duyarım.
Pınar Savun: Dünyaca ünlü biri olabilseydiniz hangi alanda ünlü olmayı isterdiniz?
Ayten Benli: Yine atletizm alanında ünlü olmak isterdim.
Pınar Savun: Kendinizi ait hissettiğiniz bir yer söyler misiniz?
Ayten Benli: Kıbrıs ve Gönyeli.
Pınar Savun: Yapmış olduğunuz işi yapmasaydınız hangi işi yapmak isterdiniz?
Ayten Benli: Beden eğitimi öğretmenliği.
Pınar Savun: Hayatta hangi konuda çok şanslı olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Ayten Benli: Güzel bir aileye sahip olmak.
Pınar Savun: Hayatınızda ilham aldığınız bir kişiyi söyler misiniz?
Ayten Benli: Öğretmenim Sebahat Hocanım.
Pınar Savun: Sizin için en önemli mutluluk nedir?
Ayten Benli: Sevdiklerimin sağlıklı ve huzurlu oluşu.
Pınar Savun: Çocukluğunuzda bir şeyi değiştirme şansınız olsaydı bu ne olurdu?
Ayten Benli: Akordiyon sahibi olmak ve onu çalmak isterdim.
Pınar Savun: Bir arkadaşlıkta aradığınız en önemli üç özellik nedir?
Ayten Benli: Dürüst olması, arkadan dedikodu yapmaması ve paylaşımcı olması.
Pınar Savun: En büyük özgürlük nedir?
Ayten Benli: Kendimizi özgürce ifade edebilmektir.
Pınar Savun: Sizi en çok ne kızdırır ve ne heyecanlandırır?
Ayten Benli: Arkamdan konuşulması çok kızdırır. Girdiğim tüm yarışmalar beni çok heyecanlandırır.
Pınar Savun: Tek kelime ile hayatı özetleyecek olsanız ne söylersiniz?
Ayten Benli: Keşkeler olmasın, iyi kiler olsun, saygı olsun, sağlık olsun.
Pınar Savun: Sizce insanlar hayatları boyunca neye vakit ayırmalıdırlar?
Ayten Benli: Kendilerine, çünkü hayat boyu kendileri ile yaşayacaklar.
Pınar Savun: Mecburen uyduğunuz ve anlamsız bulduğunuz bir kural söyler misiniz?
Ayten Benli: Bende böyle bir şey olmadı. Kendimi hiçbir şeye mecbur hissetmem.
Pınar Savun: Bir hayvan olacak olsaydınız ne olurdunuz?
Ayten Benli: Çıta herhalde.
Pınar Savun: Mükemmel bir gün nasıl olur?
Ayten Benli: Mükemmel bir gün daha önceden planladığınız gibi geçen bir gündür.
Pınar Savun: Şimdiki Ayten 18 yaşındaki genç Ayten’e bir şey söyleyecek olsa ne derdi?
Ayten Benli: Ne isterse olsun, geç dahi olsa git beden eğitimi öğretmeni ol derdi. Keşke ben gidip beden eğitimi öğretmeni olsaydım.
Pınar Savun: Şimdiki Ayten 90 yaşındaki Ayten’e ne derdi?
Ayten Benli: Bugün ne yapıyorsa 90 yaşında da yapmaya devam etsin derdim.
Pınar Savun: Gençlere nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Ayten Benli: Keşkeleri olmayan, iyikileri olan, korkmadan isteklerini ortaya koyarak, saygı çerçevesi içerisinde hayatlarını istedikleri alanlarda korkusuzca yaşasınlar. Yapacakları işleri severek, isteyerek aşkla yapsınlar.