Baybars: En önemli mesele 11 sanığın mahkeme salonunda olmaması
KIBRIS Özel
Bağımsız milletvekili ve avukat Ayşegül Baybars, Adıyaman’da görülen İSİAS Otel davasının 3’üncü günüyle ilgili izlenimlerini KIBIRS ile paylaştı.
Baybars, İSİAS davasının 3’üncü gününde mahkemenin Türkiye saatiyle saat 9’da başladığını ve bugün toplamda 14 tanığın dinleneceğini ve şu ana kadar 3 tanığın dinlendiğini belirterek, tamamının bugün gün içerisinde dinleneceğini ve bu tanıkların geçmişte otelde çalışan ya da otel ile ilgili yapım aşamasında bilgi sahibi olan kişiler olduğunu aktardı.
Bir avukat olarak, şu ana kadar dinlenen 3 tanığın Bozkurt ailesi ile yakın ilişkiler içinde olduğu izlenimine kapıldığını dile getiren Baybars, tanıklara yönetilen ve süreç için önemli, aydınlatıcı sorulara “bilmiyorum” veya “hatırlamıyorum” gibi cevaplar verildiğini kaydederek, bu tanıkların daha önceden hazırlanmış olabileceğini ifade etti.
“En önemli mesele 11 sanığın mahkeme salonunda olmaması”
Türkiye’de yargılama sürecinin usulen Kıbrıs’tan farklı olduğunu ve kendileri için en büyük sorunun, 11 tutuklu sanığın mahkeme salonunda bulunmaması ve bunların telekonferans yolu ile ifadelerinin alındığını belirten Baybars, şunları söyledi:
“Burada yargılama usulleri farklı ve bizim gördüğümüz en önemli ciddi mesele 11 sanığın yani tutuklu sanıkların hiçbirinin mahkeme salonunda olmaması ve sorgulanırken ve ifade verilirken doğruyu söyleyip söylemediğine dair beden dili ile bu konuda bir kanat oluşmasını sağlayacak bir ortamın olmaması durumu söz konusu. Bizim avukatlarımız tarafından da bu duruma ilk gün itiraz edildi ama bu itirazın belki daha önce yapılması gerektiğini söylemek gerekiyor bu aşamada çünkü bugün sanıklar hazır olsaydı, zaman zaman mahkemeye saygısızlık derecesine varan oturma, kalkma ve konuşmalarına uzakta olmaları sebebiyle müsaade edildiğini görüyoruz. Küçücük bir ekranda yüz ifadeleri, mimikleri olmadan bu sorgulamalar yapıldı. Bu durum bence adil yargılama açısından ve çapraz sorgulama açısından uygun olmadı ama şunu da eklemek gerekiyor bu mahkeme salonu normal bir mahkeme salonu değil. Yargılamalar konferans salonunda yapılıyor ve çokta kalabalık bir avukat takımları arasında geçiyor. 11 sanığın da bir ortam yok açıkçası.”
“Tutuklamaların devam edip etmeyeceğine bugün karar verilecek…”
Mahkemenin tanıkların dinlenmesinin arından bir karar vereceğini belirten Baybars, gelecek duruşmada sanıkların mahkemeye katılıp katılmayacağının kesinleşeceğini ifade ederek, “Burada tutuklamalar 30 günlük bir süre ile yapılıyor ve bu 30 günlük süre 4 Ocak tarihinde doldu. O yüzden bu tutuklamaların devam edip etmeyeceğine de bugün tanıkların dinlenmesinin ardından karar verilecek.” sözlerine yer verdi.
“Bu noktadan sonra sanıkların gözlerimizin içlerine bakarak ifadelerinin alınacağını düşünüyorum…”
Sanıkların çelişkili ifadeler verdiğini ve yapılan araştırmalar sonucu binada teknik hataların, kumun, çimentonun ve demirin gözle görülür şekilde ortaya çıktığını, bunların üniversite ve bilirkişi raporlarıyla desteklendiğini dile getiren Baybars, şunları kaydetti:
“Sanıkların çelişkili ifadeleri ve arama kurtartma aşamasında binanın teknik hatalarının ve kumun. Çimentonun, demirin gözle görülür bir şekilde ortaya çıkmasına ve bunların üniversite ve bilirkişi raporlarıyla desteklenmesine rağmen sanıkların tahliye taleplerinin kabul edilmeyeceğini düşünüyorum. Bu noktadan sonra da sanıkların mahkeme salonuna getirilerek, gözlerimizin içlerine bakarak ifadelerinin alınacağını düşünüyorum, düşünmek istiyorum.”
“Bozkurt ailesi için bilinçli taksiri aşabileceğine dair inancımız var”
11 sanığın bilinçli taksirle suçlandığını ve Bozkurt ailesi için bilinçli taksirin aşılabilir olduğu inancını taşıdıklarını ancak bu kararı vermek için sürecin daha olgunlaşması gerektiğini belirten Baybars, “11 sanık var ve bu 11 sanığın hepsi bilinçli taksirle suçlanıyorlar. Hepsi için olmasa da Bozkurt ailesi için bilinçli taksiri aşabileceğine dair inancımız var ama buna karar verilebilmesi için daha henüz o kadar olgunlaşmış değil. Süreç devam edecek gibi gözüküyor…” ifadelerine yer verdi.