Bekleyen yasalar geçmeli
Bakıma muhtaç yaşlı sayısının her geçen gün arttığı ülkemizde bakımevlerinin yasada belirtilen standartları sağlayamaması, yaşlılara yönelik kamu politikası geliştirilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor
“Merdivenin son basamağıyız”… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, yasada boşluklar olduğunu ve bunların giderilmesine ilişkin çalışma başlatıldığını açıkladı. “Denetleyebiliyoruz ama kapatma yetkimiz yok” diyen Gardiyanoğlu, “Huzurevleriyle ilgili, Çalışma Bakanlığı, merdivenin son basamağı konumunda” ifadelerine yer verdi.
“Yaşlı bakımına uygun değil”… Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins, var olan bakımevlerinin yaşlı bakımına uygun olmadığını ifade ederek, mecliste görüşülmesi beklenen ilgili yasa tasarısının geçmesiyle, var olan bakımevlerinin hepsinin 2-3 yıl içerisinde yeni kurallara uymak ve daha yüksek standartlara erişmek zorunda olacağını vurguladı.
Cemre CEMALİ
Ülkemizde şu anda faaliyet gösteren 6 bakımevi var.
Lapta Huzurevi ve Kalkanlı Bakımevi olmak üzere 2’si devlete ait hizmet veren bakımevleri iken, özel olarak faaliyet gösteren bakımevi sayısı ise 4.
Mevcut koşullarda ülkemizde faaliyet gösteren huzurevleri ve yaşlı bakımevlerinin yasanın gerektirdiği standartlara sahip olması için 2024 bütçesinde bunun için kaynak ayrılması ve bakımevlerine sahip çıkılması önem arz ediyor.
Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’nin öncülüğünde temmuz ayında yaşlılar için sokağa çıkan sivil toplum örgütü temsilcileri, insan onuruna yaraşır bir bakımın herkesin hakkı olduğunu vurgulayarak; yeni bakımevleri inşa edilmesini, var olanların da imkânlarının iyileştirilmesini talep etmişti.
KIBRIS TV’nin yayınına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, yasada boşluklar olduğunu ve bunların giderilmesine ilişkin çalışma başlatıldığını açıkladı. “Denetleyebiliyoruz ama kapatma yetkimiz yok” diyen Gardiyanoğlu, “Huzurevleriyle ilgili, Çalışma Bakanlığı, merdivenin son basamağı konumunda” ifadelerine yer verdi.
KIBRIS’a konuşan Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins de mecliste görüşülmesi beklenen yasa tasarısının geçmesi ile gerek devlet gerekse özel bakımevleri olsun hepsinin yeni binalara ve eğitilmiş personele ihtiyaç duyacağının altını çizerek, bu standartlara erişmek için devletin gerekli teşvikleri sağlaması ve özel girişimcileri desteklemesinin son derece önemli olduğunu açıkladı.
Gardiyanoğlu: Yasada boşluklar var
Sadık Gardiyanoğlu, KIBRIS TV canlı yayınında bakımevleri ve huzurevleri konusuna ilişkin soruları yanıtladı.
Bakımevleri ve huzurevleri konusunda yasada çok boşluk olduğuna değinen Gardiyanoğlu, uzun zamandır bu konularda yasal çalışma yapılmadığını kaydetti. “Ben bu eksikliklerin giderilebilmesine yönelik yasal çalışmanın yapılması için çalışmaları başlattım” diyen Gardiyanoğlu, “Herkes buralarının bize ait olduğunu düşünüyor ama bazıları Sağlık Bakanlığı, bazıları belediyeler tarafında. Bir karmaşa var ve bunların netleşmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
“Kapatma yetkimiz yok”
Yaşanan yasal sıkıntılarla ilgili örnekler de veren Sadık Gardiyanoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bir yaşlı bakımevini biz denetleyebiliriz, eksiklikler tespit edersek mesela kapatma yetkimiz yoktur. Sadece bu eksiklikleri raporlayıp ilgili yerlere bildirebiliyoruz” dedi.
Yasa çalışması devam ederken bakımevleri ve huzurevleriyle ilgili çalışmalar yapmaktan geri durmadıklarını anlatan Gardiyanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Devleti oralara götüreceğiz”
“Çok güzel çalışmalarımız var. Mesela 2 yıl önce Mehmetçik ve Yenierenköy’de Sosyal Hizmetler bölümü personel olmadığından dolayı kapatılmıştı. 15 gün sonra Sayın Başbakan’la birlikte tekrar şubelerimizi açıyoruz.
Hatta Yenierenköy ve Mehmetçik’le ilgili daha haftanın belli günlerinde ihtiyaç duyulan kurumların ayaklarına gidebileceği bir yapılanmaya giriyoruz. Yani biz artık oralara devletin varlığını yavaş yavaş götürmeye başlıyoruz.”
Gardiyanoğlu, herkesin kendilerine bağlı olduğunu düşündüğü huzurevlerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın merdivenin son basamağında kaldığını ifade etti.
Jenkins: KKTC’de toplam 6 bakımevi hizmet veriyor
Hatice Jenkins, ülkemizde bakımevlerinin uzun bir süre ihmal edildiğini söyleyerek ülkemizde 2 sene öncesine kadar devlet ve özel bakımevleri de dahil 8 bakımevi varken, son iki sene içinde mevcut durumda bakımevi sayısının 6’ya düştüğünü ifade etti.
Jenkins, bu bağlamda Sınırüstü Halk Vakfı Yaşlı Bakımevi’nin denetimsizlik ve istismar nedeniyle kapatıldığı için şu an faaliyet gösteremediğini anımsatarak Lefkoşa’da yer alan İkinci Bahar Bakımevi’nin ise bu sektördeki zorluklar nedeniyle faaliyetlerine devam edemediği için kendi isteği ile kapatıldığını belirtti.
“Devlete ait 2 bakımevi var”
Devlete ait 2 bakımevinden Lapta Huzurevi’nin güncel durumu hakkında bilgi veren Hatice Jenkins, 2011 yılında yıkılan Lapta Huzurevi binasının yapım aşamasının hâlâ tamamlanmadığına dikkat çekti.
Jenkins, o dönemlerde buradaki yaşlı bireyleri barındırmak için devletin Lapta’da başka bir bina kiralamak zorunda kaldığını hatırlatarak bu binanın Lapta’da dağların tepesinde bulunan eski bir manastırdan otel şekline dönüştürülen Ayia Anastasia Oteli olduğunu belirtti.
Devletin huzurevi binasını tamamlayamaması nedeni ile geçici kiralanan bu yerin şu ana kadar huzurevi olarak kullanıldığını kaydeden Jenkins, “Devlet 2011 yılından beri Lapta Huzurevi’nin kirası için aylık 5 bin 800 sterlin ödüyor” dedi.
Jenkins, devlete ait olan bakımevinin ise Kalkanlı Bakımevi olduğunu ve burada yaklaşık olarak 65 yaşlıya bakıldığını belirterek, “Burada kalan bakıma ihtiyacı olan kişiler olduğu gibi, yoğunlukta bedensel olarak sağlıklı ancak psikolojik ve ruhsal rahatsızlıkları olan hastalar da yer alıyor. Kalkanlı Bakımevi’nin de binası diğerlerinde olduğu gibi bakımevi için uygun koşullarda değil” dedi.
“4 özel bakımevi var”
Özele bağlı faaliyet gösteren Lefkoşa’da 2, Mağusa’da da 2 olmak üzere 4 tane bakımevi olduğunu belirten Hatice Jenkins, devlet ve özel bakımevlerinin şu an toplamda yaklaşık 230 kişiye hizmet verdiğini açıkladı.
Jenkins, var olan bakımevlerinden hiç birinin binasının yaşlı bakımına uygun olmadığının altını çizerek mecliste görüşülmesi beklenen Yasa Tasarısı’nın geçmesi ile var olan bakımevlerinin hepsinin 2-3 yıl içerisinde yeni kurallara uymak ve daha yüksek standartlara erişmek zorunda olacağını ifade etti.
Bunlar arasında en önemlisinin ise gerek devlet gerekse özel bakımevleri olsun hepsinin de yeni binalara ve eğitilmiş personele ihtiyaç duyacağının altını çizen Jenkins, bu standartlara erişmek için devletin gerekli teşvikleri sağlaması ve özel girişimcileri desteklemesinin son derece önemli olduğunu vurguladı.
Jenkins, ülkemizde gittikçe artan Alzheimer hastaları içi ayrı bir bakımevi olmadığı gibi var olan bakımevlerinin de onlar için uygun yerler olmadığına işaret ederek, Alzheimer hastalarının sağlıklı yaşlılar ile karışık olarak bakılmasının hem sağlıklı yaşlıların yaşam kalitesini düşürdüğünü hem de Alzheimer hastalarının gerekli özel bakımı alamamasına neden olduğunu söyledi.
“Kronik ruh hastalarının barınma ihtiyacı söz konusu”
Ülkemizde bakıma muhtaç yaşlılar olduğu gibi şizofreni gibi kronik ruh hastalıklarına sahip bireylerin de ciddi anlamda bakım ve barınma sorunları olduğunu ifade eden Hatice Jenkins, genç yaşlarda başlayan ruhsal rahatsızlıklarda hastalara genellikle anne baba veya diğer aile fertlerinin baktığını kaydetti.
Jenkins, aile fertlerinin de bakamayacak duruma gelmesi halinde bu hastaların uzun süre yaşayabileceği, ilaç tedavilerinin sürdürülebileceği bakımevlerinin olmadığına dikkat çekerek sivil toplum örgütleri olarak var olan sorunları ortaya çıkarıp şikayet ve eleştiri yapmak yerine yol göstermeye çalıştıklarının altını çizdi.
Bakımevlerinde kalan yaşlıların profili, toplam sayıları, yabancı uyruklu bakıcılar tarafından kendi evlerinde bakılan yaşlıların sayıları gibi istatistiklerin toplanması ve yaşlıların nerede bakılmak istedikleri, verebilecekleri ücret ve en önemlisi yaşlı bakımları ile ilgili memnuniyet alanında çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Jenkins, ülkemizdeki mevcut Huzurevi ve Yaşlı Bakımevleri ile ilgili hazırladığı durum tespit raporu ile ilgili detayları paylaştı:
“Yaşlıların ve ruh sağlığı yerinde olmayan bireylerin sosyal durumları ve bakımları ile ilgili veri eksikliği olduğu için hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır. Özellikle kronik ruh hastalığına sahip bireyler hakkında hiç bir istatistiksel bilgi mevcut değildir. Devletin sosyal politikalarını geliştirmede ışık tutacak istatistiksel verileri toplayıp, bilimsel araştırmaları da teşvik etmesi gerekmektedir.
Toplumda farkındalık yaratıp, ailelerin taşıdığı bu lüzumsuz utanç duygusunu yıkacak bir toplum hareketine ihtiyaç vardır. Ayrıca toplumdaki bireylerin, yaşlılık ve yaşlıların bakımıyla ilgili farkındalığını arttırmak ve bu alanda katkı koymalarını teşvik etmek için sosyal içerikli bilimsel programların geliştirilmesi gereklidir.”
Jenkins, genelde yaşlılar için konuşulup, yaşlı bakımevlerinin geliştirilmesinin talep edildiğini kaydederek ancak bu yerlerin sadece yaşlılara hizmet vermediğine dikkat çekti.
“Fiziksel ve ruhsal açıdan engelli bireylerin de kalabilecekleri yaşam evleri yoktur. Bu kişiler yaşlandıkları zaman ise sorun daha da büyümektedir” diyen Jenkins, bunların ülkemizin gerçekleri olduğunu belirtti.
“Atıl kalmış binalar bakımevleri oluyor”
Hatice Jenkins, devletin de özelin de şu anda görüşülen yasaya uygun binalar yapabilmesi için, maddi kaynak bulması gerektiğine dikkat çekerek, yeni yasaya uygun olması için sıfırdan bina yapılması lazım. Yasanın gerektirdiği şartları sağlamak için en büyük sıkıntı maddi kaynak ve insan kaynağı olacaktır. Bu bakımevlerinin standartlarının yükseltilebilmesi için personelin eğitilmesi ve bakımevlerine kredi sağlanmalıdır” vurgusu yaptı.
Jenkins, bakımevlerinin binalarının apartman daireleri evlerden dönme yerler olduğunu söyleyerek “Bakımevleri kiralayacak yer bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Nerede bir atıl kalmış bina bulurlarsa onu kiralamak zorunda kaldıkları gibi orayı bakımevi şartlarına uygun hale getirmek için ciddi bir şekilde masraf yapıyorlar” dedi.
Jenkins, ülkemizdeki bakımevlerinin daha düzgün denetlenen, bakım hizmeti veren yerler olması halinde en az beş altı yüz kişinin tercih edebileceğini kaydederek “uygun yerler olmadığı için talep edilmiyor ve çok mecbur kalmadıkça kimse yakınını götürüp bu yererle bırakmıyor” şeklinde konuştu.