Bosna Hersek’te bir evin bahçesinde bulunan kemikler soykırım kurbanlarına ait çıktı
Kayıp Kişiler Enstitüsü Sözcüsü Emza Fazlic, Eylül 2023’te Brcko’daki bir evin bahçesindeki havuzun altında bulunan kemik kalıntılarının DNA analizlerinin yapıldığını, kalıntıların soykırımda öldürülmüş 2 kişiye ait olduğunu belirtti.
Kemiklerin bir kişiye ait olduğunu düşündüklerini aktaran Fazlic, şunları söyledi:
Ancak DNA analizleri, bulunan kemik kalıntılarının 1995’te Srebrenitsa’da kaybolan 2 kişiye ait olduğunu gösterdi. Bu kişilerin iskeletlerine ait diğer kemik kalıntıları da farklı yerlerde bulunmuştu.
Kemik kalıntılarının ait olduğu kişilerden biri kimlik tespiti yapıldıktan sonra 2011’de defnedildi. Diğeri ise yine aynı şekilde kimlik tespitinden sonra 2022’de toprağa verildi. Bulunan kemik kalıntıları toprağa verildi. Brcko’da bulunanlar da iskeletlerin eksik olan parçalarıydı.
Kemikleri bahçeye gömüp üzerine havuz yapmışlar
Ailelerin gelişmelere ilişkin bilgilendirileceğini söyleyen Fazlic,
Daha önce evlerin bahçelerinde gömülmüş kemik kalıntılarına ulaşmıştık. Ev sahiplerinin haberi yoktu ancak bulduğu kemik kalıntılarını bilinçli olarak alıp, evinin bahçesine gömdükten sonra üzerine havuz yaptıranla ilk kez karşılaşıyoruz.
değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada, 20 Eylül 2023’te gelen bir ihbar üzerine, Brcko’daki bir evin bahçesine arama yapılmış ve havuzun altında kemik kalıntılarına ulaşılmıştı. Kalıntıların, evin sahibi tarafından 2012’de Brcko’ya getirildiği ve evin bahçesine gömüldüğü tespit edilmişti.
Srebrenitsa katliamı
Srebrenitsa’nın, 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin hemen ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplara teslim edildi.
Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrol ettiği bölgeye gitmesine izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık bölgede, fabrikalarda ve depolarda öldürdü, katledilenler toplu mezarlara gömüldü.
Srebrenitsa’daki soykırımda, hayatını kaybedenlerden kimlik tespiti yapılamayan ve cenazesi bulunamayan 1600’den fazla kişi bulunuyor.