KKTCSon Dakika Haberleri

Cumhurbaşkanı Tatar, KIBRIS’a konuştu: KKTC gerçeğini güçlendireceğiz

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar KIBRIS’a verdiği özel demeçte 2023 yılının nasıl geçtiğini değerlendirdi, 2024 yılındaki beklentilerini ortaya koydu.

“İki devletli politika zemin kazandı”… Cumhurbaşkanı Tatar Kıbrıs sorunuyla Türkiye ile birlikte ortaya koyulan iki devletli politikanın 2023 yılında daha da zemin kazandığını söyleyerek, “Zemin güçlendi ama tanınma ne zaman olur onun cevabını veremem. Şunu söyleyebilirim ki; bunun alternatifi yoktur. Bizim yapmamız gereken Türkiye’nin de desteğiyle KKTC gerçeğini güçlendirmektir” ifadelerine yer verdi.

“Muhalefet umut ediyor”… Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti sonrasında muhalefetin ‘Kıbrıs politikasında değişiklik olacak, federal çözüme geri dönülecek’ şeklindeki yorumlarını değerlendiren Tatar, bunun mümkün olmadığını muhalefetin sadece umut ettiğini belirtti. Tatar, “Hem Türkiye’nin bekası hem de Kıbrıs Türkünün bekası için bu siyasetten geri dönüş yoktur” dedi.

Gelişme beklemiyor… Tatar “Kıbrıs sorunu için bir beklentim yok. Bir kişisel temsilci atandı. Bu kişinin Güvenlik Konseyi ile bağı yoktur. Biz ona 6 aylık bir süre verdik. Müzakereye başlanmasına yönelik ortak zemin var mı yok mu? Görevi bu soruya yanıt bulmaktır. Zemin olması için de egemenliğimiz eşitliğimiz olması lazım. Bu kabul görmeden zemin oluşmaz” diye konuştu.

“Adaletli gelir dağılımı şart”… 2024’teki beklentilerinin başında ekonominin daha fazla kayıt altına alınması olduğunu söyleyen Tatar, böylece devletin geliri artacağını ve gelir artışının daha adaletli dağıtılması gerektiğini ortaya koydu. “İşsizlik, sosyal yardım, sosyal sigorta maaşlarının biraz daha iyileştirilmesi gerek” diyen Cumhurbaşkanı, gelirin adaletli bir şekilde dağıtılması gerekliliğine değindi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 2023 yılına Türkiye’de meydana gelen asrın deprem felaketinin damga vurduğunu söyledi. Tatar, burada 50 binin üzerinde ölüm olması ve Kıbrıs Türk Şampiyon Melekleri’nin de hayatını kaybetmesinin büyük bir acı yaşattığına değindi.

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bu yıkımın altından kalkmaya başladığını anlatan Tatar, dünyada bir pandemi gerçeği yaşandığını ve bunun olumsuzluklarının da yaşandığını ifade etti.

Ekonomideki durumun da sıkıntılara neden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, gerek depremin, gerek pandeminin gerekse de ekonomik durumların yarattığı olumsuzlukların 2023’ü etkilediğini ifade etti. Bunlara rağmen KKTC’nin kamu maliyesi anlamında başarıyla yönetildiğini anlatan Tatar, Kıbrıs sorunuyla ilgili de ortaya konuşlan iki devletin eşit egemenliğine dayalı siyasetin güçlendiği bir yılın geride kaldığını dile getirdi.

Halkın artık federasyon istemediğinin görüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, muhalefetin federasyon ısrarının boş bir ‘umut’ olduğunu savundu.

Tatar, 2024 yılında Kıbrıs sorununda bir gelişme beklemediğini belirterek, ekonomik konularda iyileştirmelerin olacağı bir yılın gelmesini temenni etti

Cumhurbaşkanı Tatar, 2023 yılını geride bırakmaya hazırlandığımız şu günlerde KIBRIS Medya Grubu’ndan Aytuğ Türkkan’a yılı değerlendirdi, 2024’ten beklentileri konusunda konuştu.

6 Şubat depremi.. “Erdoğan yaraları sarıyor”

Cumhurbaşkanı Tatar 2023’ün en acı olayı olan deprem felaketini değerlendirerek söze başladı. “6 Şubat depremi her şeyi alt üst etti, bunu bir kez daha belirtmek isterim. Öylesine büyük bir felaket yaşadık ki, asrın felaketi dediler belki bin yılın felaketiydi. Böyle bir deprem çok az hatırlanır. Ama maalesef 2023 yılında biz bunu yaşadık. 50 binden fazla insan hayatını kaybetti ve gerçekten bu Türkiye içinde büyük bir yıkım” diyen Tatar, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi çok güçlü bir lideri olduğunu ve onun sayesinde yaraların sarılmaya başlandığını kaydetti.

Tatar, depremde hayatını kaybeden Şampiyon Meleklerimiz için de ayrı bir parantez açtı:

Şampiyon Meleklerimiz… “Bu acı unutulmaz”

“Bu arada tabi bizim şampiyon meleklerimiz.. Kıbrıs Türk’ü için büyük bir acı.. Çünkü bizim nüfusumuz, ilişkilerimiz, bağlantılarımız belli. Böylesine 30’a yakın öğrencimizin, ailelerimizin, öğretmenimizin Adıyaman’da hayatlarını kaybetmesi ve diğer bölgelerdeki vatandaşlarımızla birlikte toplamda 50’ye yakın vatandaşımızın hayatını kaybetmesi acı vericiydi bizim için. Burada bizimle yaşayan 1974’ten sonra yerleşmiş, Hatay’dan, Adıyaman’dan olsun diğer bölgelerden olsun pek çok vatandaşımızın da akrabaları oralarda hayatlarını kaybetti. Dolayısıyla 6 Şubat depremi 2023’e damgasını vurmuştur. Ama Türkiye Cumhurbaşkanı’nın dirayetli duruşuyla yaralar şu an sarılmakta.. Bizler de tabi bu ailelerle, Şampiyon Melekler Derneği’yle yaptığımız çalışmalarla onlara tam destek veriyoruz. Ve o çocukların adlarının yaşatılması için devlet, hükümet, tüm yetkililer elden gelen neyse yapmıştır ve yapacaktır. 3 Ocak’ta başlayacak davanın da adaletli bir şekilde görülmesi için çok büyük bir duyarlılık var. Büyükelçi Metin Feyzioğlu bir hukukçu, kendisi de bu işi takip etmektedir. Ben hep takip ettim. Nitekim Bekir Bozdağ’ı aradım ve bunun çok önemli bir konu olduğunu paylaştım. Kendisinin de bu konuyu takip ettiğini biliyorum. Bu acıyı unutmamız imkansızdır.”

“Pandemi öncesi durum yakalandı”

Pandeminin bıraktığı sorunların ve savaşların yarattığı sıkıntıların varlığına değinen Cumhurbaşkanı, bunların ekonomik darboğazlara neden olduğuna değindi.

Tatar, “2023’e baktığımızda bütün bu pandeminin bıraktığı sıkıntılar, Ukrayna savaşının getirdiği pahalılık, enerji maliyetleri.. Elektrik fiyatlarındaki, benzinde, mazot fiyatlarındaki yükseliş.. Bütün bunlar pandemi sonrasında tekrar çarkların dönmesiyle ve Ukrayna savaşının tetiklemesiyle bütün bu olumsuzluklarla karşı karşıya kalan çoğu ülke gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de maalesef bu sıkıntıları yaşadı ve bu depremde bambaşka bir ekonomik zorluk yarattı. Rakamlara baktığımızda 2019 yılında pandemi öncesindeki rakamları yakalamış ve aşmış durumdayız. Otellerdeki doluluk, turist sayısı 1 buçuk milyonu aştı gidiyor. Öğrenci sayısında geçen sene sadece Türkiye Cumhuriyeti’nde 12 bine yakın yeni kontenjanla buraya gelen öğrenci var, diğer ülkelerden gelenlerle de yine çıtanın yükseldiğini görüyoruz” dedi.

“KKTC’nin tapusuna güvenip yatırım yapanlar oldu”

İnşaat sektöründe yaşanan gelişmelerin ve bu gelişmelerin çekildiği başka bir tartışmanın varlığına değinen Tatar,

“Ukrayna savaşından sonra Ruslar, Ukraynalılar geldi. Diğer Bölgelerdeki bazı sıkıntılara bağlı olarak İran, Kazakistan gibi ülkelerden gelen İnşaat sektörüne ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tapusuna güvenerekten yatırım yapanlar oldu. O konuda özellikle İsrail – Filistin çatışmasından sonra çok büyük bir kamuoyu oluşturuldu. Buradaki toprakları ve inşaat sektörünü kontrol etme bakımından. Benim söylediğim mutlak suretle bunlara bakılması lazım. Bizim yasamıza göre, 1 konut 1 dönüm o da güvenlik soruşturması ve bakanlık kararına göredir. Bu iş devletin elindedir. Böyle sözleşmeyle, yapılan şeyler yasal değildir” ifadelerine yer verdi.

“Tarımsal araziler korunmalı”

Tarımsal arazilerin korunmasının da oldukça önemli olduğunu anımsatan Tatar, “Gün gelir gıdayı da bulamazsın, açlık yaşarsın. Ata emaneti toprağımıza ekmemiz, biçmemiz ve hayvancılık, narenciye üretmeliyiz ve bunlar Kıbrıs Türkü’nün kültüründe olan ve başarılı olduğu alanlardır bundan sonra da böyle olmalıdır. Türkiye’den gelen suyla bir takım altyapı yatırımlarıyla hem Güzelyurt, hem Mesarya bölgesinde getirildi. Plan ve program dahilinde sadece arpa, buğday, narenciye değil bunun da ötesinde kolokası, enginarı ve farklı farklı tür ürünleri yetiştireceğiz. Dünyada artık ilimle bilimle küresel ısınmayla bir takım arge çalışmalarıyla türler üretilmektedir. Tarımsal faaliyetlerde bizimde bunlara yönelmemiz gerekir. Bunlar yüksek katma değer ve ihracat potansiyeli olan çalışmalardır” diye konuştu.

“2024’te bütçe sorunu aşılacaktır”

Ekonomik sıkıntılara rağmen kamu maliyesinin iyi durumda olduğunu anlatan Tatar, sözlerine şöyle devam etti:

“Her şeye rağmen ekonomiyi bütün bu sıkıntılar içerisinde iyi yönettik ki bugün kamu maliyesinde çok büyük bir sıkıntı olmadığını görüyoruz. Şu anda hayat pahalılığının verilmesi için hükümet kararını almıştır. Baktığımızda 2024 bütçesinin büyüklüğü 70 milyar TL biraz altında 67-68 milyar TL civarında.. Yerel kaynaklar 56-57 milyar gibi bekleniyor. 9-10 milyar TL bir bütçe açığı görülmekte. O bütçe açığı da yıl içerisinde bu yerel hedeflenen 56-57 milyarın üstünde gerçekleşmesi, biraz tasarruf ve Türkiye’nin katkılarıyla 2024 yılının bütçe sorunu aşılacaktır. Ondan bir şüphem yok. Gidişat kendi ayakları üzerinde duran bir kamu maliyesi yaratılmıştır.Yüksek öğrenimde, turizm, tarım ve inşaat sektöründe ve arge çalışmalarıyla.. Artık tekno park yazılım endüstrisi de bu ülkede bir noktaya geldi. Pandemiden sonra gelip yerleşen, Kıbrıs Türkü gençler var uluslar arası alanda tecrübesi olan.. Yazılım ve arge çalışmaları katma değer kazandırıyorlar.”

“Ekonomi kayıt altına alınmalı”

Ekonomide her zaman her yerde sorun olduğunu söyleyen Tatar, “bizdeki şuanda kamu maliyesinin durumu gayet iyidir. Benim temennim ekonominin daha fazla kayıt altına alınmasıdır. Böylece devletin geliri artacak ve bu gelirin adaletli bir şekilde dağıtılması gerek” dedi.

Çok ihtiyaçlı olanlara ödenen payın artırılması gerektiğine değinen Tatar, şöyle devam etti:

“İşsizlik, sosyal yardım, sosyal sigorta maaşlarının biraz daha iyileştirilmesi gerek. Özel sektör daima bu süreçleri kendi içinde yönetir. Tabi ki asgari ücret önemlidir. Ama bunun ötesinde güçlü bir özel sektör, kendi işlerini başarabilmesi, iyi yönetebilmesi ve yanındaki insanlara daha iyi maaş vermesi gerekir. Bu ülkede sadece devletten maaş alanlar yok çünkü. Bizde en az 20 bine yakın devlette çalışan insan, en az 15-16 bin devlet emeklisi, 40 bin tane sosyal sigorta emeklisi vardır.. Sosyal yardım maaşlarıyla birlikte 80 binden fazla devletten 13. Maaş da dahil maaş alan ciddi bir kitle var. Bunun dışında özel sektöre çalışma izniyle çalışan şu anda en son rakam 55 binden fazla insan var. Ama bu özel sektör çalışanları içinde benim kendi vatandaşlarım da vardır. Maaş dengesi gerek, bunun özelinde baktığında bunu ne halleder? Rekabet.. rekabetin olmadığı yerde bu dengeler çok sağlıklı oluşmaz. KKTC kurumsal yapısı içerisinde rekabet barındırıyor. İnşallah önümüzdeki süreçte özel sektör çalışanların maaşlarıyla, kamunun maaşlarını eşitler duruma geleceğiz. Esas olan KKTC’nin gelişmesidir. Geliştikçe de adaletli gelir dağılımı olmalı. Bunun için de ekonomi kayıt altına alınması gerekiyor.”

“2023’te yeni siyasetimizin zemini güçlendi”

Cumhurbaşkanı Tatar Kıbrıs sorunuyla Türkiye ile birlikte ortaya koyulan iki devletli politikanın 2023 yılında daha da zemin kazandığını söyledi. Tatar, “Şu an yeni bir siyaset var ve bu kolay bir yol değildir. Karşımızda AB ve müttefikleri vardır. Bizim yanımızda Anavatan Türkiye’miz vardır. Türkiye’nin desteğiyle iki devletliliği masaya koyduk. Bir müzakere başlayacaksa egemen eşitlik gibi özden gelen haklarımızı içeren tanınma sürecinin gerçekleşmesiyle tekrar müzakere masasına oturacağımızı söyledik. Bu milli siyaseti Türkiye ile uyum içerisinde götürüyoruz, bu yeni siyasetin zemini de güçlenmiştir” ifadelerine yer verdi.

Kıbrıs Türklerinin artık federal temelli bir çözüm beklentisinin azaldığını söyleyen Tatar, Annan planı ve Crans Montana macerasından sonra halkın federal çözüm olamayacağını gördüğünü ifade etti. “Çünkü burada oynanan oyun Türkiye’yi adadan çıkarmaktır. Ancak Kıbrıs Türkü’nün buna onayı yoktur” diyen Cumhurbaşkanı, iki devletli siyasetin 2023 yılında yerleşmeye başladığının altını çizdi. Tatar, sözlerine şöyle devam etti:

“Yapmamız gereken KKTC gerçeğini güçlendirmektir”

“Zemin güçlendi ama tanınma ne zaman olur onun cevabını veremem. Şunu söyleyebilirim ki, bunun alternatifi yoktur. Bizim yapmamız gereken Türkiye’nin de desteğiyle KKTC gerçeğini güçlendirmektir. Bu nedenle ekonomik durum, sosyal yaşam ve buradaki her türlü demokratik kamusal yapının daha iyi işleyebilmesi için yapılması gerekenler vardır. Bu yapıyı güçlendirip Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk devletinin Türk dünyasına hizmet etmesini sağlamalıyız.”

“Türkiye ve KKTC’nin menfaatleri örtüşür”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti sonrasında muhalefetin Kıbrıs politikasında değişiklik olacak, federal çözüme geri dönülecek şeklindeki yorumlarını değerlendiren Tatar, bunun mümkün olmadığını muhalefetin sadece umut ettiğini belirtti. “Onlara sadece umuttur politika değişikliği” diyen Ersin Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye büyük bir devlettir, kendi bekasına, siyasetine, menfaatine bakar. Burada bizim menfaatimiz ve Türkiye’nin menfaati örtüşmektedir. Türkiye bizim bekamıza destek vermektedir. Türkiye’nin kendi güvenliği de çok önemlidir, KKTC’nin mavi vatanda var oluşu, Doğu Akdeniz’deki varlığı çok önemlidir. KKTC’nin mavi vatandaki hakkı, toprağın 3 katıdır. Türkiye’nin mavi vatanı ile bu birleşince 400 bin kilometre karelik bir mavi vatandan bahsetmekteyiz. Bugün Kıbrıs gitsin, Yunanistan buraya yerleşsin Türkiye’nin mavi vatanı zarar görür, hava sahası darmadağın olur. Ercan ve Ankara arasında bir koridor vardır, bu hava sahası İHA ve SİHA’larla denetimdedir. Kıbrıs meselesine bakarken doğru analiz edilirse “Kıbrıs Kıbrıslılarındır” söyleminin ötesine geçilmesi gerektiği görülür. Şu an bir de Libya koridoru vardır. Türkiye’nin deniz yetki alanlarını hak hukukunu darmadağın etmek isteseler de Libya koridoru da bunu engellemiştir. KKTC bu coğrafyada bambaşka bir perspektif ile yerini bulmuştur.”

“Politika değişikliği mümkün değildir”

Federal çözüm ile ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ve Yunanistan ile birlikte büyük bir Avrupa Birliği oluşturma algısı yaratıldığını ancak artık bu algının ortadan kalktığını ifade eden Tatar, “Bu denklem içerisinde KKTC’nin statüsü çok daha yükselmiştir. Bu da milli duruşla mümkün olmuştur. Elbette Türkiye ve Yunanistan kendi aralarında enerji, ticaret, turizm gibi birçok konuda işbirliği yapacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, İstanbul’da gerçekleştirilen görüşme politika değişikliği olmayacağının teyit edildiğini anlatarak, “Hem Türkiye’nin bekası hem de Kıbrıs Türkünün bekası için bu siyasetten geri dönüş yoktur. Egemen eşitlik olmadan bir anlaşma olmaz. Ama iki devletin işbirliği olabilir. Doğal kaynaklarda, su, elektrik gibi konularda işbirlikleri olabilir” ifadelerine yer verdi.

“Geleceğe umutla bakmalıyız”

Cumhurbaşkanı Tatar söyleşinin sonunda 2024 beklentilerini ortaya koydu. “Geleceğe umutla bakabilmek lazım” diyen Tatar, 2024’te her şeyin daha iyi olmasını temenni ettiğini söyledi.

Kıbrıs Türk halkının kendi iç kavgalarını bir kenara bırakıp, KKTC’nin güçlenmesi için ülkenin bekası için Türkiye ile birlikte olunmasının önemine değinen Tatar, “Deprem felaketinin sarılması, enflasyonun azalması ve bunun bize de olumlu yansıması ile buradaki turizm, inşaat gibi konularda potansiyelin yakalanmasını temenni ediyorum. Ekonominin kayıt altına alınması ile daha adaletli bir gelir paylaşımı ve bu yeni yılda özellikle gençler için sosyal konut projesinin başlamasını bekliyorum” diye konuştu.

Tatar “Kıbrıs sorunu için bir beklentim yok. Bir kişisel temsilci atandı. Bu kişinin Güvenlik Konseyi ile bağı yoktur. Biz ona 6 aylık bir süre verdik. Müzakereye başlanmasına yönelik ortak zemin var mı yok mu? Görevi bu soruya yanıt bulmaktır. Zemin olması için de egemenliğimiz eşitliğimiz olması lazım. Bu kabul görmeden zemin oluşmaz” diyerek sözlerinin sonlandırdı.

Fotoğraflar/Özmen YILANCILAR

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu