Dr. Suat Günsel Camii ibadete açıldı
Dr. Suat Günsel Camii, YDÜ Yerleşkesi’nde düzenlenen törenle ibadete açıldı
Yakın Doğu Üniversitesi Yerleşkesi İçindeki Dr. Suat Günsel Camii, kutsal üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandili münasebetiyle bugün düzenlenen törenle ibadete açıldı
Günübirlik ziyaret amacıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC ziyareti kapsamında Dr. Suat Günsel Camii’nin açılış törenine katıldı.
Törende ilk olarak Kuran-ı Kerim okundu.
Ardından, Dr. Suat Günsel Camii ve yapılış sürecine dair bulgular verildi.
Törende ilk konuşmayı YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel yaptı.
Camii’nin 62 kubbesi ve 6 minaresi ile Osmanlı mimarisinin çağdaş bir yorumu olduğunu ifade eden İrfan Günsel, caminin Anadolu’ya kopmaz bağlarla bağlı olan Kıbrıs Türk’ünün; ana vatanına adanmışlığının bir sembolsi olduğunu ifade etti.
Günsel, anavatan Türkiye’nin kararlı ve dik duruşu ile şehitlerin ve gazilerin verdikleri mücadele ile Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda devlet kurduğuna vurgu yaparak “bizlere düşen bu devleti ayakları üstünde geleceğe taşımaktır” dedi.
Günsel, “Bugün açılışını yaptığımız, Dr. Suat Günsel Camisini de gene aynı mesuliyet bilincinin bir eseridir. Açılış töreninden evvelce camimizi ziyaret eden birtakım misafirlerimiz bizlere şu soruyu sordu. Kuzey Kıbrıs’ın bu kadar büyük bir camiye aslında lüzumsinimi var mıydı? Bu soruya her defasında aynı yanıtı verdik: Evet, mutlaka vardı!Çünkü Dr. Suat Günsel Camii, yalnızca bugün amacıyla inşa edilmedi! Taşıdığı manevi anlamla eş güdümlü, aynı vakitte Kıbrıs Türkünün geleceğe bırakacağı bir anıt, bir sembol olarak inşa edildi. İşte bu yüzden; mimari tasarımı, mühendisliği ve inşa sürecinin tamamı bu ülkenin imkanları ile tamamlandı” şeklinde konuştu.
Başbakan Ünal Üstel de açılış töreninde yaptığı konuşmada, Dr. Suat Günsel Camii’nin hayırlara vesile olmasını diledi.
Bu eserin büyük bir özveri ve işçilik gösterilerek, Kıbrıs Türkü’nün emeği ve Kıbrıs Türk insanının ve YDÜ ailesinin birebir takibi ile tamamlandığını altını çizen Başbakan Üstel, bu büyük eserin Anavatan Türkiye’deki 6 minareli camiiler arasına katılacağını ve Kıbrıs Türkü’nün neler yapabileceğinin bir kanıtı olduğunu vurguladı.
Başbakan Üstel, 1974 evvelcesinden Kıbrıs Türkü’nün baskılara ve soykırımlara maruz kalmasına karşın bayrağından ve ezan sesinden hiç vazgeçmediğini ifade ederek, Türkiye’nin her vakit Kıbrıs Türkü’nün beraberinde olduğunu ve bunun da Kıbrıs Türkü’ne destek verdiğini söyledi.
Bugün Filistin’de oluşturulan soykırımı bütün dünyanın seyrettiğini, yalnızca Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu zulme sessiz kalmadığını altını çizen Başbakan Üstel, “Dünya bunları görmüyor” dedi.
Üstel, “1974’ten sonra Kıbrıs Türkü’ne oluşturulan ambargo, izolasyon ve baskılardan hiç pes etmedik zira yanlarımızda hep Türkiye oldu ve onunla eş güdümlü oluşturulan projeleri bir bir yaşama geçiriyoruz. Su projesi, kablo ile Türkiye’den KKTC ye elektrik getirilmesi projesini de 3-4 sene amacıyla içerisinde tamamlayacağız. 20 Temmuz 2023’te açılan Ercan Havalimanı ve büyük projeler yaşama geçiriliyor” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, Mübarek üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandili’nde, Kuzey Kıbrıs’ın bu güzel camisini hizmete açmanın sevincini yaşadığını ifade etti.
Bu sene KKTC’ye oluşturulan Barış Harekatı’nın da 50 sene dönümünün idrak edileceğini ifade ederek, canlarını feda ederek bu devletin kurulmasına zemin hazırlayan herkesi andı.
O vakit oluşturulan müdahale, irade, cesaret ve fedakarlık ile bugün burada Gazze’deki durumun yaşanmadığını dile getiren Yılmaz, söze gelince çok şey söylendiğini, aslında ise son teknoloji ile çocukların bombalandığını, lafa değil eyleme bakmak lüzumliliğini söyledi.
Kıbrıs’ta iki ayrı devlet bulunduğuna da vurgu yapan Yılmaz, daha evvelce denenmiş şeyleri gene gene denemeye lüzum olmadığını belirtti.
Kıbrıs Türkü’nün bütün değerlerini, kültürel zenginliğini ve ortak tarih mirasını ileriki nesillere aktarmanın her bireyin sorumluluğu olduğunu da kaydeden Yılmaz, yalnızca adada değil dünyanın dört bir beraberinde yaşam sürdüren girişimci Kıbrıs Türklerini sosyal mesuliyet çabalarıyla daha çok katkı vermeye çağrı etti.
Dr. Suat Günsel Camii’nin hem KKTC’nin en büyük camisi hem de 6 minaresiyle bölgedeki sayılı camilerden biri olma özelliği taşıdığını da dile getiren Yılmaz, camiinin Kıbrıs Türkü’nün yetenekleriyle inşa edilmiş olmasının son derece değerli olduğunu belirtti.
Yılmaz, KKTC’nin kalkınması, gelişmesi ve adada adil ve kalıcı bir çözüm amacıyla, Kıbrıs Türkü’nün her vakit beraberinde olmaya devam edeceklerini de ekledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da yaptığı konuşmada, ilk olarak bütün İslam aleminin Regaip kandilini kutladı.
Açılışı oluşturulan camiinin çok şeyler ifade ettiğini bildiren Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın büyük İslam aleminin parçası olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, ada çapında dini ibadet yerleri bulunduğunu dile getirerek, iki toplumlu komiteler nezdinde Güney Kıbrıs’ta kalan ibadet yerlerini de takip ettiklerini söyledi.
Tatar “KKTC’de 200’den çok cami ve mescitlerde dualarımıza devam eder iken Güney Kıbrıs’ta bıraktıklarımızı da unutmadık. Ezan sesi 1571’den beridir adada kalıcı olarak devam ediyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik esasında varlığının kabul edilmesi amacıyla mücadele verildiğine de değinerek bu yönde büyük kararlılık amacıylade olduklarını söyledi.
Tatar “Kıbrıs Türk Halkının bu topraklarda egemen eşitliğinin kabul edilmesi amacıyla Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da büyük desteği ile sunduğumuz mücadelenin ne kadar milli ve mühim olduğunu paylaşmak istiyorum. Çünkü burada Kıbrıs Türk halkı imanı ile inancı ile yüreğindeki sevgisi ile eşitlik esasında varlığını sürdürme azmi ve kararlığı amacıyladedir” diye konuştu.
Dr Suat Günsel Camii’sinin Kıbrıs Türk insanının dokunuşlarıyla meydana çıktığına işaret eden Tatar, Günsel ailesine teşekkür etti.
Tatar “Bugün burada bir mühür daha vurulduğunu hep eş güdümlü görüyoruz. Bu da KKTC’nin köklerinin, kurumsal yapısının, imanının ve Kıbrıs Türk Halkının haklı davasına büyük bir katkıdır ve dünyaya verdiği bir mesajdır. Onun amacıyla buradan bütün dünyaya Kıbrıs’ta bir uyuşma olacaksa mutlak suretle esasında iki devlet olması lüzumliliğini bu çalışmalarla ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.