KKTCSon Dakika Haberleri

Esendağlı: Güvenlik ve özgürlük tehdit altında

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Akan Kürşat’ın adeta ‘rehin alınmış durumda’ olduğunu belirterek, buna sebep olan Rum Yönetimi’ne eleştirilerde bulundu.

Endişe ve kaygıyla izliyoruz… “Bizim şu anki kaygımız, meslektaşımız başta olmak üzere pek çok Kıbrıslı Türkü güvenlik, özgürlük açısından tehdit eden bu yeni politika ve girişimdir” diyen Esendağlı, “Bu sürecin nasıl sonlanacağı belli değil. Çok büyük endişe ve kaygıyla süreci izliyoruz. Devletimizin ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin meslektaşımızın arkasında bir duruş sergilemesini bekliyoruz” dedi

Rumların tavrı çok tehlikeli… Esendağlı, “Kıbrıs Cumhuriyeti, bazı fiilleri Kıbrıslı Türkler açısından suç haline getirip Avrupa Birliği üyeliğinin verdiği hukuki avantajları kullanmak suretiyle toplumlar arası bir meseleyi kişiler üzerinde baskı kurma aracı olarak kullanmaktadır ki bu çok tehlikelidir. Rumların bu yaklaşımının müzakerelere katkı koymayacağı ve bu süreci baltalayacağı gayet açıktır” dedi

Taha Can GÜRLEK

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Avukat Akan Kürşat’ın Rumların girişimi ile İtalya’da tutuklanması hakkında KIBRIS’a değerlendirmelerde bulundu.

Esendağlı, Akan Kürşat’ın durumunu, Kıbrıs meselesinin merkezinde olan mülkiyet konusunu, siyasi ve toplumlar arası görüşmelere, müzakerelere konu olmuş bir konuyu Avrupa Birliği hukuk enstrümanlarının kötüye kullanılması girişimi olarak değerlendirdi.

Başkan Esendağlı, Kürşat’ın faaliyetlerinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kanunlarına uygun olduğunu vurgulayarak, Rum Yönetimi’nin Kıbrıslı Türkleri hedef alarak Avrupa Birliği üyeliğinden kaynaklanan avantajları kullanarak baskı oluşturma girişiminde olduğunu söyleyerek bunu eleştirdi.

“Rumların bu yaklaşımının süreci baltalayacağı gayet açıktır!”

Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamayan ve müzakerelere engel olan Rum yaklaşımını tehlikeli olarak nitelendiren Esendağlı, “Kıbrıs Cumhuriyeti, kendi egemenlik sahasında bazı fiilleri suç haline getirip özellikle de Kıbrıslı Türkler açısından uygulanabilir şekilde suç haline getirip Avrupa Birliği üyeliğinin verdiği hukuki avantajları kullanmak suretiyle toplumlar arası, devletler arası bir meseleyi kişiler üzerinde baskı kurma aracı olarak kullanmaktadır ki bu çok tehlikelidir. Kıbrıs sorununun çözümü noktasında, müzakerelere yaklaşım noktasında Kıbrıs Türk tarafının ne kadar katkı koyduğu tartışılır olmakla birlikte, ya da bunu zorlaştırma noktasındaki yaklaşımı tartışılır olmakla birlikte, Kıbrıslı Rumların bu yaklaşımının da sorunun adilane çözümüne, müzakerelere katkı koymayacağı ve bu süreci baltalayacağı gayet açıktır” ifadelerine yer verdi

“Maalesef meslektaşımız adeta rehin alınmış durumdadır”

Hasan Esendağlı, meslektaşları Akan Kürşat’ın durumunu değerlendirerek, bu sürecin endişe verici boyutlara ulaştığını, Kürşat’ın adeta bir politikanın aracı olarak kullanılmak istendiğini ifade ederek, “Maalesef meslektaşımız adeta rehin alınmış durumdadır” dedi. Kürşat’ın yaşadığı kişisel mağduriyetin, ailevi sorunların nasıl çözüleceğinin belirsiz olduğunu belirten Esendağlı, şunları kaydetti:

“Bu sürecin nasıl sonlanacağı belli değil. Çok büyük endişe ve kaygıyla süreci izliyoruz. Hem KKTC hem de ‘Kıbrıs ‘Cumhuriyeti vatandaşı olan hukukçular ve avukatlar olarak, bu konuda devletimizin her biriminin ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin meslektaşımız Akan Kürşat’ın arkasında bir duruş sergilemesi gerektiğini ve bu konunun mümkün olduğu kadar üst iletişim yolları ile çözülmeye çalışılmasının elzem olduğunu düşünüyoruz, çünkü İtalyan yargısı önünde oldukça dar hukuki enstrümanlar ile hareket edebildiğimizi söylemem gerekir.”

“Güvenlik ve özgürlüğümüzü tehdit eden bir politika”

Barolar Birliği Başkanı, bu konunun şu ana kadar yabancı yatırımcıların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan yatırımlarını etkileyip etkilemeyeceği konusunda konuşmanın erken olduğunu belirterek, “Açıkçası yabancı yatırımcıların Kıbrıs’a olan ilgisi de tartışmalı bir konudur. Kuzey Kıbrıs’ta bulunan gayrimenkul özellikle inşaat politikaları ve yabancıya satış politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini daha önceleri de hukukçular olarak işaret ettik. Hatta bunu adli açılış konuşmasında da kayıtlara geçirdik. Açıkçası yabancı yatırımcıların Kıbrıs’a olan ilgisini kaybedip kaybetmeyeceği şu anki önceliğimiz değil. Bu konuyu daha çok zaman gösterecek ve bunun muhatabı daha çok bu alanda uzman olarak çalışan insanlar veya devlet olacaktır ya da bu ticareti yapanlar olacaktır. Bizim şu anki kaygımız, meslektaşımız başta olmak üzere pek çok Kıbrıslı Türkü güvenlik, özgürlük açısından tehdit eden bu yeni politika ve girişimdir. Bizim önceliğimiz şu an daha çok bu noktadadır.” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu