Eski bağımlıdan önemli mesaj: Bir kereden çok şey olur!
Çocuk yaşta uyuşturucuyla tanıştı, 5-6 sene boyunca esiri oldu… Annesinin farkındalığıyla başladığı mücadeleyi kazandı ve artık başka gençlerin bu illete bulaşmaması için mücadele veriyor…
“Uyuşturucuyla 12 yaşında tanıştım”… KIBRIS’a konuşan eski bir bağımlı,uyuşturucuyla 12-13 yaşlarında, arkadaş ortamında tanıştığını söyleyerek, “18 yaşıma kadar madde kullanımım devam etti.Şu anda 6 buçuk yıldır bağımsızlığımı sürdürüyorum ve temiz, ayık bir hayat yaşıyorum.” şeklinde konuştu.
“Hayatımdaki iyi insanları kaybettim”… Şahıs, “Voleybol, hentbol, judo, hapkidove karateye giden; müzik aleti çalan bir çocuktum. Maddeyle tanıştıktan sonra hayatta en çok sevdiğim müziği, sporu ve iyi insanları kaybettim. Ön yargıyla karşılaşmaya başladım.” diyerek karanlık dönemleri anlattı
“En iyisi hiç bulaşmamak”… “Bir kereden çok şey olur. En iyisi hiç denememek ve hiç bulaşmamaktır. Yardım almaktan çekinmesinler, herkes bağımlı olabilir” diyen şahıs o günleri anlattı: “Bağımlı olduğumun farkında değildim. İlk kullanımlarda beni rahatlattığını düşündüm ve sonrasında kullanıma devam ederek girdabın içine dahil oldum. Benim maddeyi değil; maddenin beni kullandığını anlayamadım.”
Aileler farkında olmalı… “Anne babalara seslenmek istiyorum; bağımlılık nedir, nasıl başlar, süreç nasıl ilerler? Çocuklarındaki fiziksel ve duygusal değişimlerin farkında olmaları gerekir. Çocukların arkadaş çevrelerini çok iyi analiz etmeleri gerektiğini düşünüyorum ve kesinlikle bağımlılık konusunda farkında olmaları gerektiğine inanıyorum.Onları anladığınızı hissettirin ve yanında olun. Ön yargılı olmayıp çözüm odaklı olmaları bu süreçlerde çok önemli.”
Doğan SAMER
Çocuk yaşta uyuşturucuyla tanıştı, 5-6 sene boyunca madde bağımlısı bir şekilde hayatına devam etti. Yılmadı, hayattan ümidini kesmedi ve uyuşturucuyu tamamen hayatından çıkardı; şimdi de madde bağımlılarını hayata kazandırmaya çalışıyor.
KIBRIS muhabiri, eski bir bağımlı ve günümüzde bireysel iyileşme danışmanı kişiyle özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Gizliliğin esas olduğu röportajda eski bağımlı, uyuşturucu ve madde bağımlılığı hakkında toplumun tamamını ilgilendiren gerçekleri konuştu, herkesin çıkarabileceği derslerin varlığına dikkat çekti.
12-13 yaşlarında uyuşturucuyla tanıştığını söyleyen şahıs, 18 yaşında uyuşturucudan kurtulabildiğini anlattı.
Yaklaşık iki sene tedavi gören eski bağımlı, uyuşturucuyu tamamen hayatından çıkarttı ve Başbakanlık Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonunda Bireysel İyileşme Danışmanı olarak uyuşturucu bağımlılığıyla toplumsal mücadelede önemli bir rol üstlendi.
Uyuşturucuyla tanışma evresi, düzenli tüketimi, bağımlısı olduğunu fark etmesi ve hayatının o dönemlerde nasıl kayıp gittiğine dair KIBRIS muhabirine açıklamalarda bulunan eski bağımlı, “Benim maddeyi değil; maddenin beni kullandığını anlayamadım.” dedi.
Soru-cevap şeklindeki röportajımız şöyle:
“Maddenin beni kullandığını anlayamadım”
– Uyuşturucuylakaç yaşında tanıştın?
12-13 yaşlarında, arkadaş ortamında maddeyle karşılaştım ve ilk kez orada tanıştım.
– Kaç yıl madde kullanımın oldu?
İlk kez 12-13 yaşlarında maddeyle tanıştım, 18 yaşıma kadar madde kullanımım devam etti.
– Bağımlı olma sürecin nasıl başladı?
Madde bağımlılığı bir anda gelişen ya da madde kullanılır kullanılmaz oluşan bir durum değildir. Maddeyle tanıştıktan sonra 3-4 kullanımla aktif şekilde haftanın 4-5 günü madde kullanmaya başladım. Bağımlı olduğumun farkında değildim. İlk kullanımlarda beni rahatlattığını düşündüm ve sonrasında kullanıma devam ederek girdabın içine dahil oldum. Benim maddeyi değil; maddenin beni kullandığını anlayamadım.
– Bağımlı olduğunu ilk ne zaman fark ettin?
Madde kullanımım boyunca bağımlı olduğumu kabul etmedim. Madde kullanırken, çoğumuz bağımlı olduğumuzu kabul etmeyiz. Ta ki dibi görene kadar. Bu seferde bağımlı olduğumuz için maddeyi bırakamayız fakat madde de beynimizi, karakterimizi, fikirlerimizi… Aslında bedenimizi değiştirmeye başlar. Zamanla maddesiz yapamadığımı gördüm ve yoksunluk yaşadım. Öfke patlamaları, terleme, sinir, öfke kontrolü kaybı. Ne kadar kabul etmesem de aslında ortada bir bağımlılık vardı ama şuan sorarsanız evet, bir bağımlıydım. Şuanda 6 buçuk yıldır bağımsızlığımı sürdürüyorum ve temiz, ayık bir hayat yaşıyorum.
– Bağımlı olduğunu ilk kim öğrendi veya ilk kime söyledin?
Bağımlı olduğumu kimseye söylemedim. Bunu ilk annem fark etti. Annem çok zeki ve çok bilinçli bir kadın. Bir gün yine maddeye ulaşmak için evden kaçmıştım. Annem ayakkabılarımın yerinin değiştiğini öğrenmek için bana sarıldığında boynumu koklayarak değişik bir kokunun geldiğini fark edince; ardından sinirlilik, öfke patlamalarım, aşırı dürtüsellik yapmaya başladığımda annem bunu fark etti. Bağımlılık düzelebilir fakat tamamen iyileşme, bağımsızlığımızı ilan etmiş bireyler olarak hayatımız boyunca kendimizi korumak zorundayız. Tekrar kullanım, bizi en başa döndürebilir.
– Sosyal çevrende ne gibi farklılıklar gördün?
İlkokulda hentbol, judo, hapkido ve karateye giden, müzik konusunda kulağı sağlam bir çocuktum. Müziği dinleyip bunu müzik aletinde çalan bir çocuktum. Sonrasında voleybola yöneldim, hentbol ve voleybol oynadım. Çevremde sevilen, saygılı, insanların güvendiği bir çocuktum. Maddeyle tanıştıktan sonra hayatta en çok sevdiğim müziği, sporu ve iyi insanları kaybettim. Ön yargıyla karşılaşmaya başladım ve bu da insanların karşısında korkunç birisiymişsiniz gibi hissettiriyor.
“Komisyonu annem buldu”
– Rehabilitasyon yada tedavi süresi nasıl oldu?
17-18 yaşlarındaydım. Annem araştırarak internetten Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonunu bulup, komisyon ile iletişime geçmiş. Sonra bir akşam evdeyken karanlık bir odada ışıksız bir şekilde oturuyordum. Siyah takım elbiseli bir beyefendi geldi. Korkmuştum, yakalandığımı düşündüm. Ayrıca yoğun bir yoksunluk içerisindeydim. Annem kapıdan bakıyor, babam onun arkasında. Annemin çaresiz gözleri, çaresizliğim, korkum, canımın yanması…Bu duyguları bir arada yaşamak benim için çok zor oldu ve sonrasında aslında korkmamam gerektiğini, o günün hayatımın dönüm noktası olduğunu bilmiyordum. Omzuma bir el dokundu ve “Seni tedavi edeceğiz, iyi olacaksın.” dedi. Aslında bunu istiyordum, artık yorulmuştum ve kabul ettim. Kabul ettikten iki gün sonra, şu anki komisyon başkanımız Teyfide(Tecel Hatipoğlu) hocam, ilk günden itibaren hep yanımdaydı. Hastaneye yatışım gerçekleşti, ilk 1 hafta-10 günü tamamıyla hatırlayamıyorum. Yatılı tedavim devam etti, ilaçlarım düzenlendi, psikolog ve psikiyatriyle görüşmelerim oldu. Yatılı tedavimi tamamlayıp ayaktan tedavim devam etti. Tedavi sürecim 1-1 buçuk sene sürdü fakat sonrasında kendimi korumak adına ve tekrar kayma yaşamamak için problemlerimi maddesizde çözebileceğimi anladım, Bu süreçte psikososyal desteğim devam etti. Bir süre sonra kendimi ve çevremi arındırıp ‘bağımsızlığımı’ kendime ilan ettim. Bu süreçte şu anki komisyon başkanımız Teyfide hocam, bu badirelerde benim hep yanımdaydı.
– Çevrende uyuşturucu tüketimi ne kadar yaygındı?
Çok arkadaşı olan bir çocuk değildim sadece iki arkadaşım vardı, ikisi de temizdi. Onlardan uzaklaşarak madde kullanan arkadaş ortamıyla tanıştım kısa süre içerisinde. İki arkadaşımdan uzaklaştım çünkü artık onlar ile kafam uyuşmuyordu ve utanıyordum. Beni hiçbir zaman anlayacaklarını düşünmedim. Kısa süre sonraartık madde kullanmayan arkadaşım yoktu diyebilirim ve çevrem kalabalıklaşmıştı. Şu anda düşündüğümde bana zarar veren kabalık fakat hepsi girdabın bir parçası. Madde kullanmak için birbirimize ulaştığımız arkadaşlarım.
– Ailenin bu konuda sana desteği ne şekilde oldu?
Ailem, süreci öğrendikten sonra hep yanımda oldu ve her sorunu aşabileceğimizi söyledi. Kız kardeşim,annem, ben, babam yatıştan sonra her şeyin eskisi gibi olacağını zannettik. Bıraktığımız yerden hayatın devam edeceğini sanıyorduk. Meğer her şey ondan sonra başlıyormuş fakat en zor süreçte bile hep yanımda oldular, bana çok emek harcadılar. Özellikle annem, motivasyonunu hiç düşürmedi. Arkamda hep sırtımı yaslayacağım dağım oldu. Maddi-manevi iyi olmam için ne gerekiyorsa onlarda ebeveyn olarak yapmaları gereken neyse yaptılar. Tedavi sürecimde onlar da daha güçlü olup, bana daha çok destek verebilmek adına psikososyal destek aldılar.
– Rehabilitasyon yada tedavi sürecin ne kadar sürdü? Ne kadar sürede maddeyi hayatından çıkarttın?
Rehabilitasyon sürecim hayatım boyuncadevam edecek. Maddeyi iki sene kadar bir dönemde hayatımdan çıkarttım. Tedavi sürecim,ayaktan ve yatış olarak 1 buçuk-2 sene sürdü fakat psikososyal desteğe devam ettim ve 2 sene gibi bir periyotta iyileştiğimi gördüm. Maddeyi tamamen bırakmam ve bağımsız bir hayat sürmem ve çevremde madde kullanan kim varsa uzaklaştığımda madde de hayatımdan tamamen çıktı.
“Sokak sanatçısı olmak isterdim”
– Bağımlılıktan kurtulduktan sonra geçmiş yıllarına bakıp ne düşündün? Geriye dönsen, uyuşturucuyu ilk kez kullanacağın günkü haline ne söylemek isterdin?
Çocukluk ve ergenlik yaşlarımı yaşıtlarımla geçirmek, okul hayatımın spor ve müzikle ilgilendiğim zamanlarını tekrar yaşayıp onları devam ettirmek…Bunları düşündüm şu anda. Müzik konusunda kendimi ilerletseydim, sokak sanatçısı olmak isterdim. Maddeyiilk kez tüketeceğim günkü halime dönüp,“Bir kereden çok şey olur.” demeyi; travmalarımı ve sorunlarımı aile fertlerimle çözebileceğimi kendime söylemeyi isterdim.Şuanda dıştan bitirme sınavlarıyla lise hayatımı tamamlamak ve sonrasında psikoloji bölümü okumak istiyorum. Sonraki süreçte psikoloji bölümünü bitirsemde iyileşme danışmanı olarak devam etmek istiyorum.Bu yolda iyileşme danışmanı olarak bireyleri kazandım.
– Günümüzde uyuşturucu tüketimi son derece yaygın.Uyuşturucu kullanan insanlara ne gibi tavsiye yada öneride bulunursun?
Bir kereden çok şey olur. En iyisi hiç denememek ve hiç bulaşmamaktır. Yardım almaktan çekinmesinler, herkes bağımlı olabilir. Şuanda komisyonumuzda aktif tedavi gören ve bağımsızlığını ilan edip sosyal uyum merkezimize gelen danışanlarımız var ve onları orada karşılayacak kişi benim. İyileşme danışmanı olarak, onların geçtiği yolu 6 buçuk sene önce geçtim ve şuanda iyileşme danışmanı olarak komisyonda görev alıyorum. Hikayelerimiz aynı, sadece kişiler farklı. Bizi en iyi bizler anlarız.
– Özellikle çocuk yaşta maddeyle tanışan kişiler hakkında ne düşünüyorsun?
Anne babalara seslenmek istiyorum; bağımlılık nedir, nasıl başlar, süreç nasıl ilerler? Çocuklarındaki fiziksel ve duygusal değişimlerin farkında olmaları gerekir. Çocukların arkadaş çevrelerini çok iyi analiz etmeleri gerektiğini düşünüyorum ve kesinlikle bağımlılık konusunda farkında olmaları gerektiğine inanıyorum.
– Sence ailelerin bu konudaki tutumu nasıl olmalı ve evlatlarına nasıl bir yaklaşımda bulunmaları gerekiyor?
Onları anladığınızı hissettirin ve yanında olun. Ön yargılı olmayıp çözüm odaklı olmaları bu süreçlerde çok önemli. Suçluluk hissi yaratacak cümleler kurmak ise alkol ve madde kullanım döngüsünü devam ettirir. Bağımlılık bir anda gelişen bir durum değildir. Öğüt verici konuşmalardan kaçının. Bu süreçte affedici olmaları gerekiyor. Bağımlı bireyin yaptığı hatalar olabilir, sadece davranışlarını ve yaptıklarını onaylamadığınızı unutmayın.
“Bağımlılık dibimizde”
– Devletin ve devlete bağlı kurum-kuruluşların uyuşturucuyla mücadelede yeterli olduğunu düşünüyormusun?
Uyuşturucular her geçen gün çeşitleniyor. Bu mücadelede bütün kurumların sürekli gelişmesi gerektiğine inanıyorum.Onlar türettikçe, bizler de verdiğimiz mücadelede her geçen gün daha güçlü olmalıyız.
– Sence temel sorun nedir?
İnsanlar bağımlılığı konuşmaktan çekiniyor, ürküyor.Bağımlılık dibimizdeki bir şey. Özellikle anne babaların, öğretmenlerin bilinçlenmesi ve bu konuda eğitim almaları gerektiğine inanıyorum. Bunun temelinde bilinçsiz bir toplum olduğumuzu görebiliyoruz. Çocuklar okula başladıklarında problem çözme becerilerini ve “Hayır” demeyi geliştirebilmeli.Birey sağlıklı ise toplum da sağlıklıdır.
– İyileşme danışmanı nasıl oldun, hangi süreçten geçtin, hangi eğitimlerini aldın?
Tedavimi tamamladıktan sonra Teyfide hoca her sabah beni evden alıp komisyona getirirdi. Sürekli gidip geliyor, kendime burada vakit ayırıyordum. Giden gelen danışanları tanıyordum ve onlara örnek bir profil olmuştum.Burada olduğum için gelenlerlekomisyonda beraber psikologla günü geçiriyorduk.Komisyon hep yanımızda oluyordu. Sonrasında iyileşme danışmanlığını araştırdık Teyfide hocamla ve kurallarını okuduk; iyileşme danışmanı olabilirdim. Minimum 2 buçuk sene temiz kalmam gerekiyordu, 3 seneye yakın temizdim. Sonrasında komisyonumuzunda süpervizörü Prof. Dr. Kültekin Ögel hocamızdan ve Uzman Klinik Psikolog Melike Şimşek hocamızdan, Türkiye Bağımlılık Akademisinden eğitimler almaya başladım. Aldığım ilk eğitim,Teyfide hocamdan bağımlılık farkındalık eğitimidir. Sonrasında bağımlılığa yaklaşım, bireysel görüşme teknikleri, motivasyonal görüşme eğitimleri aldım. Samba eğitimi de aldım. Bunun yanı sıra kumar bağımlılığı ve alkol bağımlılığı eğitimi aldım. Bu süreçte işe gönüllü başlamıştım. 3 senedir komisyonumuzda Sosyal Uyum Merkezinden gönüllü sorumluyum ve bireysel iyileşme danışmanı olarak görüşmelerimi alıyorum. Komisyona gelen ilk danışanları da ben görüyorum, kayıtlarını alıp psikoloğumuza yönlendiriyorum ve tedavinin ilk adımını atıyoruz. Sonrasında psikolog ve ben, bireyin tedavisini ortak yürütüyoruz.
Son olarak söylemek istediğim şu: Hiçbir madde bizden önemli veya öncelikli değildir. Önemli olan bizleriz, maddesiz de herşeyi yapabiliriz. Bizi en iyi biz anlarız.Lütfen yardım almaktan çekinmeyin.