Fazilet Özdenefe: Köpek balığının öldürülmüş olması nedeniyle gurur duyulacak bir durum yok
Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fazilet Özdenefe, Yedildalga’da bir balıkçı tarafından yakalanan ve kıyıya çıkarılan köpek balığı haberi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Özdenefe, bunun gurur duyulacak birşey olmadığını kaydetti.
Açıklaması şu şekilde:
“Yeşilırmak açıklarında balıkçılar tarafından yakalanan bir köpekbalığı fotoğrafına rastladım sosyal medyada az önce. Bu mevsimde çiftleştikten sonra köpekbalıklarının kıyılarımıza yaklaşıp yumurtalarını bırakması doğal döngünün bir parçası. Ortada şaşırtıcı, dehşete kapılmayı gerektirecek veya köpekbalığının öldürülmüş olması nedeniyle gurur duyulacak bir durum yok. Cinsini ben Akdeniz’de en çok rastlanan mavi köpekbalığına veya makoya benzettim lakin uzmanı olmadığım bir alan ve bu yazı maksatları bakımından pek de bir önemi yok. Bu vesileyle, tespit edenler yazarsa memnun olurum elbette. (Ekleme: yazıyı yazdıktan sonra Taşkent Doğa Parkı tarafından yapılan paylaşımdan nadir görünen bir ‘kum kaplanı köpekbalığı’ olduğu bilgisini edindim )
Uluslararası araştırmalara göre Akdeniz’de Büyük Beyaz Köpekbalığı, Mavi Köpekbalığı, Porbeagle, Shortfin Mako, Angel Shark ve endemik Malta vatozunun da aralarında bulunduğu en az 20 köpekbalığı ve vatoz türü kritik tehlike ve 11’den fazla tür ise tehlike altında.
Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’nun tavsiyesi kapsamında koruma altına alınan köpek balığı ve vatoz türleri GFCM üye devletlerini bağlayan kurallar gereği “gemide tutulamaz, aktarılamaz, karaya çıkarılamaz, devredilemez, depolanamaz, satılamaz veya sergilenemez veya satışa sunulamaz”. Yanlışlıkla yakalanacak olurlarsa da mümkün olduğunca zarar görmeden ve canlı olarak serbest bırakılmaları gerekmekte.
Konuyla ilgili bir çok araştırma, anlaşma ve tavsiye kararına değinilebilir. Ancak meselenin hülasası şu; köpekbalıkları Akdeniz’de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun en önemli nedeni ise denizlerin durumu (plastik atıklar, kirlilik v.b) ve sorumsuz balıkçılık uygulamaları. Elbette bu sorun adamıza özel bir durum değil, tüm Akdeniz ülkelerinin bu sonuçta sorumluluğu var, hatta bizle kıyaslanamayacak kadar da çok sorumlular. Ama bu bizim de kendi etki alanımız içinde sorumluluk bilinciyle davranmamız gerekliliğini elbette ortadan kaldırmıyor.
Köpekbalığı eti ve yüzgecine olan talebin dünya genelinde artması özellikle mavi köpekbalıklarını olumsuz etkiliyor. Bir zamanlar Akdeniz’de bol miktarda bulunan bir tür olan mavi köpek balığı artık Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından kritik tehlike altında olarak listelenen köpekbalıkları türü arasında. Bilimsel araştırmalar mavi köpekbalığı gibi açık suda yaşayan köpek balıklarının sayısının Akdeniz’de %96-99 oranında azaldığına işaret ediyor.
Son yıllarda aslan balığı ve balon balığı gibi yabancı balık türleri ülkemiz kıyılarında hızla arttı. İklim değişikliği ve insan aktiviteleri nedeniyle Akdeniz’e Süveyş kanalı yoluyla gelen bu istilacı balık türlerini kontrol altına alabilecek balık türü sayısı ise aşırı avlanma dahil bir çok nedenle hızla azalıyor. Köpek balıkları bu istilacı türlerle baş edebilecek, besin zincirinin en üstündeki ‘apex predator’ler. Bunun yanında orfoz gibi avcı balıklar da deniz ekosistemimiz için çok önemli. Orfoz avı Akdeniz genelinde ciddi şekilde sınırlandırılmış hatta belirli alanlarda yasaklanmış olsa da ülkemizde hala restoranlarda ‘tek porsiyonluk’ olarak satıldıklarına şahit olmak mümkün. Bu alanı denetlemiyoruz. Balıkçılarımızın sıkıntıları çok. Onları yeterince desteklemediğimiz gibi gerekli uygulamaları da hayata geçiremiyoruz. Amatör (Sportif) Su Ürünleri Avcılığı Tüzüğü orfoz gibi balıkları korumak için yeterli değil ve adı üstünde amatör balıkçılar için hazırlanmış bir tüzük.
Köpekbalıklarına dönecek olursak, deniz besin zincirinin en önemli yırtıcıları oldukuklarını biliyoruz. Bir çok türü insan provakasyonu olmazsa agresif olmayan ve deniz ekosisteminin sürdürebilir olması için çok önemli olan bu muhteşem canlılar bir çoğumuzun kafasına çocukluğumuzun meşhur ‘Jaws’ film serisi sayesinde ‘kötücül’ bir kabus nesnesi olarak kazınmış. Ama gerçeklik bu değil. Köpek balıkları denizlerimiz için, dünyamız için çok önemli ve gerekli. Üstelik yakalanıp tüketilmeleri bizler için pek de sağlıklı bir seçenek değil. Araştırmalar, etlerinin genellikle tehlikeli düzeyde civa gibi ağır metaller ve BMAA gibi toksinler içerdiğini gösteriyor.
Bugün Pazar, birçoğumuz bugünkü güzel havada sevdiklerimizle doğanın keyfini çıkarıyoruz. Dağda gezinti yaparken, balıkçı restoranlarımızda bu güzel adanın sunduğu lezzetleri tadarken aklımızın bir yerinde bulunsun diye yazdım. Herkese keyifli bir pazar dilerim.”