KKTCSon Dakika Haberleri

Güzellik algısına sosyal medya yön veriyor

“Yaş ortalaması 18’lere düştü”… Sosyal medyanın yarattığı güzellik algısıyla kendini güzel hissetme, filtreli gibi görünmeyi amaçlama ve çevredeki kişileri kıskanmanın yansımaları, kişileri güzellik merkezleri ve estetikçilere yönlendiriyor. Yönlüer, mesleğe başladığında kendine gelen müşteri profilinin 40’lı yaşlarda olduğunu ifade ederek, günümüzde bu ortalamanın 18’li yaşlara düştüğünü söyledi.

“Yarı kalıcı işlemler revaçta”… Şenay Yönlüer, hayat kurtarıcı olarak görülen, yarı kalıcı işlemlerden bahsetti: “Yıllardır en çok tercih edilen yarı kalıcı işlem; kaş işlemleri dudak renklendirme ve kalıcı eyeliner. Yarı kalıcı dediğimiz; dövme, ömür boyu kalıyorsa, bunların ömrü 2-4 sene arası oluyor.”

Emine Gül ÖZER

Güzelliği, bakımı ve genç görünmeyi herkes ister. Sosyal medyanın yarattığı güzellik algısı her geçen gün değişirken, gençleşmek ve güzelleşmek isteyenlerin yaş ortalaması da günden güne düşüyor.

Mevsimsel değişiklikler, düzensiz beslenme gibi etkenler, cilt tipi sorunlarını da beraberinde getirirken, kişiler de akın akın güzellik merkezlerine koşuyor.

Üniversitede farklı bir bölüm okuyarak, kendini güzellik alanında geliştiren ve alanında uzmanlaşan güzellik ve makyaj uzmanı Şenay Yönlüer ise cilde dokunuşlarıyla adeta harikalar yaratıyor.

Mesleğinde 7 yılı deviren Yönlüer, sosyal medyanın yarattığı baskıdan ötürü doğal sahtelik istendiğini ve bu bağlamda müşteri profilindeki yaş skalasının da 18’li yaşlara düştüğünü kaydetti.

KIBRIS’a bu konuda özel demeç veren Yönlüer, son dönemlerde en çok uygulanan işlemleri ve doğru makyaj tekniklerini anlattı.

Moleküler genetikten, güzellik uzmanlığına

Üniversitede güzellik uzmanlığı bölümünü okumadığını, bu alana daha sonra girdiğini ve bu yolun tamamen kendi tercihi olduğunu kaydeden Yönlüer, “Okuduğum bölümü yapmadığım için mutsuz değilim. Kıbrıs’ta yaşadığımız için bitirdiğim bölümde iş imkanı çok fazla yok. Moleküler genetik okudum ve o alanda çok fazla çalışabileceğim bir yer öngöremedim.. Bu bölümde çok fazla gelecek görmediğim için güzellik alanına yöneldim” dedi.

Yönlüer, üniversite dönenimde bile sürekli arkadaşlarının kaşını aldığını ve onlara ders aralarında makyajlar yaptığını belirterek, şöyle konuştu:

“Güzellik konusuna hep bir merakım vardı. Bunları yaptığımda çok mutlu olurdum. Bunu yaptığım kişilerin de kendini güzel hissedip mutlu olması beni çok mutlu ediyordu. Esas amaç buydu, hala da birine güzel şeyler yaptığımda ve onlar mutlu olduğunda çok mutlu hissediyorum.

Üniversite döneminde youtube’da makyaj videoları yeni yeni yaygınlaşıyordu. Ben o dönem durmadan makyaj videoları ve güzellikle ilgili ürünlerin videosunu izliyordum. Tüm paramı bu alana yatırıyordum ve sonrasında da meslek tercihimi bu yönde kullandım”.

“Senede 3-4 kurs alarak kendime ve işime yatırım yaparım”

Güzellik sektörünün de birçok sektör gibi sürekli gelişen ve değişen bir sektör olduğunu anlatan güzellik ve makyaj uzmanı Yönlüer, “Sürekli yeni ürünler çıkıyor, bunların hepsine yetişmek çok zor. Ama hiçbir zaman kolay yolu seçmeden, masraftan da kaçınmadan bunları yapmak gerekiyor.. Bir işiniz varsa ve müşteriniz varsa, bu iş için müşteriden gelen parayla da yatırım yapmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Yönlüer, güzellik uzmanlarının genellikle 2-3 kurs alıp bu kurstan aldığı eğitimlerle devam ettiğine dikkat çekerek, “Bu yeterli değil. Ben kendim ve işim için senede en az 3-4 yenilik, değişik şeyler öğrenmeyi amaçlıyorum.. Bunu kendime yatırım olarak görüyorum. Güzelliğe dair ne varsa, dergilerden, gazetelerden takip ediyorum, dikkat çeken bir şey görürsem ve mantıklı gelirse bununla ilgili eğitimler almaya başlıyorum” dedi.

“Revaçta yarı kalıcı kaş işlemleri var”

Kendisine gelen müşterilerin en çok tercih ettiği işlemler üzerine konuşan Yönlüer, şöyle devam etti:

“Yıllardır en çok tercih edilen işlem, kaş işlemleri, yarı kalıcı olarak. Yarı kalıcı dediğimiz, dövme, ömür boyu kalıyorsa, bunların ömrü 2-4 sene arası oluyor; ama kişinin cilt tipine göre de değişkenlik gösterebiliyor.

Yani vücuttan atılabilen pigmentlerden oluşuyor. Kaşımız yüzümüzün merkezinde ve baktığımızda ilk dikkat çeken ve surat ifademizin belirlenmesine sebebiyet veren kaş işlemleri çok tercih ediliyor”.

Sonrasında da pratik olan her şeyin çok fazla tercih edildiğine işaret eden Yönlüer, “Artık zamanla yarışıyoruz, hiçbir şeye çok vaktimiz kalmıyor. Özellikle iş kadınları bu konuda tercihlerini kalıcı ürünler yönünde kullanıyor.. Dudak renklendirme, kalıcı eyeliner, bunların hepsi çok tercih ediliyor.. Çünkü sabah kalktığımızda kendimizi güzel hissetmek istiyoruz…” dedi.

“Müşteri profinde yaş ortalaması çok düştü…”

Özellikle sosyal medyanın yarattığı ve baskıladığı güzellik algısıyla, güzellik salonlarına gelen yaş ortalamasının çok fazla düştüğüne dikkat çeken Yönlüer, şunları söyledi:

“En doğal sahteliği istiyoruz.. Eskiden bize gelen müşteri profili 40’lı, 30’lu yaşlardaydı… şimdi yaş ortalaması 18’li, 30’lu yaşlara düştü..

Zaman zaman ailesinin onayını alıp işlem yaptığımız müşterilerimiz de oluyor, kaşlarından mutsuz olan. Birazcık da sosyal medyanın verdiği baskıdan da oluyor..

Herkes bir şekilde kendini paylaşıyor, özellikle genç kızlar kendilerini daha da güzel hissetmek istiyor. Arkadaşına bakıyor, onun kaşları dolu, bu defa benim neden kaşlarımda boşluk var diyerek kendisini kötü hissediyor. Bu sadece gençler için değil, hepimiz için geçerli..

Birazcık çevremizdeki insanlardan esinlenerek kendimizi daha iyi hissetme ihtiyacımız doğuyor. Ama eski yıllara oranla işlem yaptıran müşteri profilinde yaş oranının çok çok düştüğü de aşikar.”

“Makyaj öncesi ilk adım cildi hazırlamak”

Cilt makyajını doğal tercih eden biri olarak müşterilerine makyaj yaptığında, yüzünde ağır, fazla fazla makyaj görüntüsünü sevmediğini belirten Yönlüer, doğru makyaj yapma sıralamasını şöyle aktardı:

“Cildi her zaman makyaja hazırlamak gerekiyor. Eğer cilt kuruysa, nemsizse, uzun süre cilt bakımı yapılmamışsa, matsa, o ciltte istediğimiz sağlıklı formu yakalayamayız.

O yüzden ne kadar acelem olursa olsun, cildi temizleyip, nemlendirip, bazını uygulayıp işleme başlarım.. çoğu kişi bunu yaptığında cildim ne güzel ışıldıyor diyerek makyaja bile gerek duymayacaktır. En önemli kısım bu.

Sonrasında benim vazgeçilmezim kapatıcıdır. Fondotene bile gerek yok. Göz altımız bizi yorgun gösteriyor, göz altını kapattığımızda hafif bir rimelle ve az bir allıkla sağlıklı bir güzel görüntü elde edebiliriz…”

“Kaş ve kalıcı işlemler söz konusu olduğunda modanın hiçbir önemi yoktur”

Her sene bir kaş modası furyasının ortaya çıktığını, geçtiğimiz sene kalın kaşların dikkat çektiğini, önceki senelerde Adile Naşit, Ebru Gündeş kaşlarının moda olduğunu ve her sene bu modaya yön veren görsellerin ortaya çıktığını vurgulayan Yönlüer, şöyle konuştu:

“Ben modayla ilgilenmiyorum. Kaş ve kalıcı işlemler söz konusu olduğunda modanın hiçbir önemi yoktur benim için. Gelen müşterilerime de kesinlikle ‘ben bu kaşı istiyorum’, ‘şunu istiyorum’ diyerek fotoğraf göstermeyin bana diyerek belirtiyorum. Öyle bir şey yok çünkü. Mevcut kaşlarımızı, iskelet yapımız belirliyor çünkü.

O modanın esintisi 1 yıl – 6 ay sonra geçiyor zaten. Moda değiştiğinde de kullanacağı bir şekil olması gerekiyor. Kaşımızın elverdiği ve küçük dokunuşlarla işlem yapıyorum müşterilerime ki kendileri de ben de mutlu olabileyim”.

“Kanser hastalarına uygulanan işlemler unutulmazım”

Acısıyla tatlısıyla meslekte unutmadığı çok anısının olduğunu ifade eden Yönlüer, “En çok hatırladığım ve anımsadığım, herkesin bildiği üzere kanser hastalarında kaş ve kirpikler dökülüyor. Bizim onlara uyguladığımız kalıcı kıl tekniği işlemleri beni çok etkiledi. Onlarla yaşadığım duygusal bağ, beni çok motive eden anlardı. Çok fazla anlatamayacağım ama kanser hastalarına yaptığım işlemler benim için en değerli, en unutulmayanı”.

“Dürüst olanı bulup, o servisi almak lazım”

Sektörel anlamda pek çok sorunla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çeken Yönlüer, bunlardan en önemlisinin müşterileri kandıran işyerleri olduğunu söyledi. Yönlüer, “Sektörde çok fazla sorun var ama müşterileri kandırmamak lazım. Bence en önemli şey güvenilir ve dürüst olmak. Olmayacak bir şeyi en başında söylemek lazım” şeklinde konuştu.

Çok fazla işlem olduğunu ve insanların neye güvenmeleri gerektiğini bilmediğini vurgulayan Yönlüer, “O kadar saçma aletler var ve insanlar o kadar güzel pazarlıyor ki bunları, ben bile gidip deneyeyim diyebilirim. O yüzden de dürüst olanı bulup o servisi almak lazım. Bu da kolay değil.. kolay para kazanma, kolaya kaçma sektörün büyük sıkıntılarından” dedi.

“Ürünlerin sterilizasyonu çok önemli”

Yönlüer, son zamanlarda bulaşıcı hastalıkların yaygınlaştığını, bu bağlamda kullandıkları ürünlerin sterilize edilmesi noktasına özenle yaklaştıklarını kaydederek, şöyle devam etti:

“Her bir ürün farklı, o yüzden her birinin sterilizasyonu da farklı oluyor. Makyaja gelecek olursak, bir kişiye makyaj yapığımızda, bir sonraki makyaj yapacağımız kişi için o ürünün temiz olması gerekiyor.

Bazen arka arkaya müşteri alıyorsak, onu yıkama şansımız yok, fırça ıslak kalır. Bu defa ne yapıyoruz? Özel olan, içinde alkol barındıran solisyonlar var, bakterileri, virüsleri öldüren.. Onlarla özel olarak temizliyoruz. Rimel sürülecekse, tek kullanımlık fırçalar kullanılıyor ve o direkt atılıyor..

Her birinin bir yöntemi var ve bunlar çok önemli. Bulaşıcı hastalıklar arttı ve ekstra dikkat ve özen gösterilmesi gereken konular bunlar”.

“Gelin makyajı en zevk aldığım işlem”

Yönlüer, yaptığı her işlemi keyif alarak yaptığını ama içlerinde en özel olanının gelin hazırlama makyajları olduğunu kaydederek, “Gelin makyajı benim en zevk aldığım işlem.. Onlar için hem unutulmayacak bir an, hem onların stres anında bir yön bulma hazzı.. Bu anları seviyorum.. Orada gelin kadar sen de önemlisin ve onun en özel anı.. o yüzden bu işi yaparken çok keyif alarak yapıyorum..” şeklinde konuştu.

“İyi yerlerden eğitim almak önemli”

Bu meslek dalında ilerlemek isteyecekler için tavsiyelerde de bulunan güzellik uzmanı, şunları kaydetti;

“Sadece Kıbrıs’la, ya da Türkiye’yle sınırlı kalmamak lazım. Yapabileceğimiz çok fazla şey var. Yurtdışına gittiğimizde kazanabileceğimiz vizyon, tecrübe çok farklı. Ama ne kadar çok insan tanıyabilirsek bu piyasada, o kadar önemli.. güzel araştırıp, iyi yerlerden eğitim almak çok önemli. Gözümüzü kapatıp ilk bulduğumuz, en ucuz olan yere atılmayalım. Eğitim aldığınız akademisyenler, makyözler iyiyse, onlardan alacağınız dersler size çok verim katacaktır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu