Manavoğlu: Holguin her koşulda tarafsız, gerçek bir arabulucu esnekliğini koruyabilsin ve sabırlı olsun!

9’uncu dönem Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Güney Kıbrıs’ın 14 maddelik paketini eleştirdi, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’e de mesaj gönderdi

Ortak zeminden önce işbirliğine bak!

9’uncu dönem Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kişisel temsilcisi olarak atanan Maria Angela Holguin’in ziyaretlerine ve açıklamalarına değindi.

Gerek Annan Planı, gerekse Crans Montana sürecinde iradesini çözümden yana koyan Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin tüm gayretlerine rağmen gelinen noktada, Rum kesimi tarafından talep edilen federasyon için “görüşmelere kaldığı yerden devam edelim” teklifinin çözüm sürecini sekteye uğrattığına değinen Manavoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Rum lider federal çözüm rolü oynuyor”

“BM Genel Sekreteri de “gelin oturun BM çerçevesi kapsamında tekrar müzakere edin ama süreç yine Rum tarafı yüzünden çökerse Türk tarafına şu şu garantileri vereceğim” diyememiştir. Ve 2021’in Nisan ayında Cenevre’de Kıbrıs müzakereleri bağlamında zeminden ciddi bir uzaklaşma olduğunun ilk sinyalleri alınmıştır. Sonrasında gerek Türkiye gerekse Kıbrıs Türk liderliği yeni politikayı, yani eşit egemen iki devlet olarak bir çözümün tek olasılık olduğunu vurgulamaya devam ediyoruz. Güney Kıbrıs ise 2023 Şubat seçimlerine kadar Kıbrıs konusunda hareketlenmedi. Yeni başkan Nikos Hristodulidis göreve geldikten birkaç ay sonra hareketlenmeye başladı ve Türk tarafının yeni politikasının karşısında elini rahat bularak aslında doğasına aykırı olan federal çözüm taraftarı rolünü oynamaya başladı.”

Bir yanda önlem diğer yanda tutuklama kararı!

Gülşah Sanver Manavoğlu, Rum Yönetimi’nin Kıbrıslı Türkler yararına önlemler için çalışma başlattığını duyurdu sırada diğer taraftan da 2005’ten kalma bir dosyayı tozlu raflardan indirerek Kıbrıslı Türk bir avukatı acımasızca, ailesiyle tatil yaptığı bir ortamda İtalyan yetkililere tutuklattırdığına dikkat çekti.
Manavoğlu, “Sayın Houlgin aslında ortak zeminin olmadığının çok net olduğu bir ortamda adaya geldi. Fakat birilerinin dediği gibi işi zor değil, işini bilene hiçbir zaman iş zor gelmez yeter ki her koşulda tarafsız, gerçek bir arabulucu esnekliğini koruyabilsin ve sabırlı olsun” diyerek CTP Lideri Tufan Erhüman’ın açıklamasına da isim vermeden dokundurdu.

“Bazı gerçekleri ortaya koyarak değerlendirirsek” cümlesiyle sözlerini sürdüren Manavoğlu, “Türk tarafında pek çok farklı görüşte olan siyasinin buluştuğu ortak noktanın gerek güven artırıcı önlemlerin gerekse diğer işbirliklerinin üzerinde daha samimi çalışılması gerektiğidir. Fakat Rum liderin 14 maddelik açılımına Kuzey’de siyasetin sağından soluna herkes olumsuz tepki gösterdi. Bu da yetmezmiş gibi Güney’deki muhalif siyaset de Hristodulidis’e olumsuz bir şekilde yüklendi.Hal böyleyken Kuzey’de bu kadar gün iki devletli çözümü destekleyenler de, federal çözüm için irade koymak isteyenler de, çözümden önce işbirliği söylemini ortaya koyanlar da bu maddelerin hilafında bir tutum sergilediler” ifadelerine yer verdi.

Açılım denen azınlıklara verilen haklar kadar bile değil!

Manavoğlu Rum Lider Hristodulidis’in -Guterres çerçevesinde hem fikir olmadığımız maddeler var- diyerek federal çözüm konuşmak istediğini vurguladığını kaydederek, “Kıbrıslı Türklere, azınlıklara verilen haklar kadar bile açılım yapılmasını istemeyen siyasetin tuz biber ektiğini belirtti.
“Artık gerçekler üzerinden gerçek politikalar ortaya koyma zamanı gelmiştir” diyen Manavoğlu, şöyle devam etti:
“Çözüm modeli ne olacak kavgaları devam ettikçe zaman boşa akıp gidecek yine bizler izolasyonlar, ambargolar altında ezilmeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti de her ortamda Kıbrıs konusunu yine önünde görerek baskı altında kalacaktır. Bu yüzden ilk etapta Sayın Houlgin çözüm modeli konuşturmadan, ortak zemin var mı yok mu sorusuna cevap bulmadan önce, 14 madde ve diğer birlikte çalışma konuları için iki tarafı masaya oturtmayı önceliklerse ve zorlarsa yeni bir başlangıç için ilk adım atılmış olur.”