DünyaSon Dakika Haberleri

Ölümcül Faktör X virüsünün donmuş topraklardan ortaya çıkması çok yakın!

Bilim insanları, ölümcül ‘Faktör X’ virüsünün Dünya’nın sürekli donmuş topraklarında gizleniyor olabileceği ve iklim değişikliği sayesinde yakında serbest kalabileceği konusunda uyarıyor.

Dünya, neredeyse yedi milyon insanı öldüren ölümcül bir koronavirüs pandemisinden yeni çıktı.

Ancak bilim insanları, çok daha öldürücü bir ‘Faktör X’ virüsünün Dünya’nın donmuş tabakasında gizlenip serbest bırakılmayı beklediği konusunda tüyler ürpertici bir uyarıda bulundu.

Daha da kötüsü, gezegen ısınmaya devam ettikçe iklim değişikliğinin yüz binlerce yıldır uykuda olan bir dizi ölümcül hastalığın geri gelmesine neden olacağı belirtiliyor.

Donmuş topraklar virüs içeriyor

Bunun nedeni, donmuş toprağın (permafrost) çok sayıda uyku halindeki mikrobiyal türe ev sahipliği yapmasıdır.

Uzmanlar, bunun aynı zamanda çiçek hastalığı veya bir zamanlar atalarımızı kasıp kavuran patojenler gibi soyu tükenmiş hastalıkların salınmasını da tetikleyebileceği konusunda uyarıyor.

İsveç’teki Umea Üniversitesi’nde bulaşıcı hastalıklar profesörü Birgitta Evengard, hakkında çok az şey bilinen bir “Faktör X” virüsünün olduğunu söylüyor.

Aix-Marseille Üniversitesi’nden virolog Jean-Michel Claverie’ye göre, Neandertalleri veya mamutları enfekte eden ve bunların yok olmasına neden olan eski virüslerin de bu donmuş toprakların içinde yer alması mümkün olabilir.

Claverie, donmuş topraklarda başka nelerin saklanabileceği sorulduğunda şöyle yanıt verdi:

Çiçek hastalığı gibi soyu tükenmiş hastalıklardan kaynaklanan virüsler; sporla kontamine olmuş alanlarda her zaman mevcut olan şarbon; ve ayrıca tularemi, ciddi bir bakteriyel enfeksiyon veya kene kaynaklı ensefalit gibi günümüzün Kuzey Kutbu’nda zaten var olduğu bilinen hastalıklar burada saklanıyor olabilir.

Bilim insanları, insanlık için en büyük tehdidi oluşturduğuna inandıkları altı donmuş patojenin önemini vurguluyor.

Bilim insanları daha önce canlandırmıştı

Geçen yıl uzmanlardan oluşan bir ekip, Sibirya’daki donmuş topraklarının erimesinin ardından 48 bin 500 yıllık bazı virüsleri yeniden canlandırdıklarını duyurdu.

Yeniden canlandırılan virüsler insanlar için bir risk olarak görülmese de bilim insanları, eriyen buzun maruz kaldığı diğer patojenlerin ‘felaket’ yaratabileceği ve yeni salgınlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

2016 yılında Sibirya’daki bir sıcak hava dalgası, 12 yaşında bir çocuğu ve binlerce hayvanı öldüren ölümcül şarbon sporlarını harekete geçirmişti.

Uzmanlar, kuzey yarımkürenin dörtte birinin permafrost tabakasının üzerinde bulunduğunu tahmin ediyor, ancak dünya ısındıkça geniş alanlar artık eriyor.

Gezegen halihazırda sanayi öncesi dönemlere göre 1,2 santigrat derece daha sıcak ve bilim insanları Kuzey Kutbu’nun 2030’larda buzsuz yazlar görebileceği konusunda uyardılar.

Permafrost nedir ve erirse ne olur

Permafrost; Alaska, Sibirya ve Kanada gibi Arktik bölgelerde bulunan, Dünya yüzeyinin altında kalıcı olarak donmuş bir tabakadır.

Genellikle buzla birbirine bağlanmış toprak, çakıl ve kumdan oluşur ve en az iki yıl boyunca sıcaklığı 0°C’nin altında kalan zemin olarak sınıflandırılır.

Dünyanın donmuş topraklarında 1.500 milyar ton karbonun depolandığı tahmin ediliyor; bu, atmosferde bulunan miktarın iki katından fazla.

Eğer küresel ısınma dünyadaki donmuş toprakları eritecek olsaydı, atmosfere binlerce ton karbondioksit ve metan salabilirdi.

Bazı permafrost bölgeleri, binlerce yıldır donmuş halde kaldığından bilim insanları için özellikle ilgi çekicidir.

Permafrostta bulunan antik kalıntılar şimdiye kadar bulunanların en eksiksizleri arasında yer alıyor çünkü buz, organik maddenin ayrışmasını engelliyor.

İskitler olarak bilinen bir grup göçebe tarafından Sibirya’da gömülen 2 bin 500 yıllık cesetler, dövmeli derileri hala sağlam halde bulundu.

2010 yılında Rusya’nın Arktik kıyısında ortaya çıkarılan bir yavru mamut cesedi, 39 bin yıldan daha eski olmasına rağmen hala saç kümelerini taşıyordu.

Permafrost aynı zamanda Dünya’nın jeolojik tarihinin incelenmesinde de kullanılıyor, çünkü binlerce yıl boyunca Arktik bölgelerin derinliklerinde gömülü olan toprak ve mineraller bugün kazıp incelenebiliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu